CHP Grup Başkanvekili Altay Açıklaması

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, başkanlık sisteminin Türkiye'nin dokusuna, yapısına, geleneklerine uygun bir sistem olmadığını savunarak, "Kaldı ki gerek 7 Haziran'da gerekse 1 Kasım seçimlerinde milletimiz parlamenter demokratik sistemin güçlendirilerek ve geliştirilerek yola devam edilmesi kararını vermiştir. Dolayısıyla daha fazla inatlaşmaya da kimsenin hakkı yok" dedi.

Altay, TBMM'de gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Yeni anayasa tartışmaları ile eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in yeni anayasa konusunda artık dörtlü mutabakat aranmayabileceğine ilişkin sözlerinin hatırlatıldığı Altay, anayasanın kendisinin bir milli mutabakat belgesi olduğunu söyledi.

"Mutabakat aramadan anayasa yapacağım" demenin anayasanın özüne ve ruhuna aykırı bir tutum olduğunu ifade eden Altay, "Cemil Çiçek başlarken yanlış başlamıştır. Anayasada yakalanabilecek en büyük, en maksimum mutabakatın yakalanması, doğru olandır, olması gerekendir" dedi.

CHP'nin, her zaman Türkiye'nin 12 Eylül darbe anayasasını hak etmediğini savunduğunu, bundan sonra da savunmaya devam edeceğini belirten Altay, "Elbette hak ve özgürlük temelli bir anayasa Türkiye'nin önemli bir ihtiyacıdır. Giderilmesi gereken bir durumdur. Ama bunu yaparken tabii ki bu anayasanın bir milli mutabakat belgesi olduğunu asla unutmamak lazım" şeklinde konuştu.

İnsan odaklı, hak ve özgürlükleri esas alan bir anayasaya ihtiyaç olduğunu vurgulayan Altay, "Demokrasinin tepki ve protesto rejimi olduğunun altının, anayasada kalın çizgilerle çizilmesi gerekiyor. Çünkü AK Partili yöneticiler demokrasinin bir tepki ve protesto rejimi olduğunu hala anlamış değiller. Bir ülkede basına yönelik hazımsızlık varsa böyle bir anlayışın hak ve özgürlük temelli anayasa yapması konusunda kuşkumuz var. Bir yandan basın özgürlüğünü ayaklar altına alırken bir yandan 'Hak ve özgürlük temelli anayasa yapacağız' demek çok inandırıcı değil" görüşünü savundu.

- "Millete dayatma yapmak doğru değil"

Başkanlık sistemi tartışmalarına da değinen Altay, "Başkanlık sistemi Türkiye'nin dokusuna, yapısına, geleneklerine uygun bir sistem değil. Kaldı ki gerek 7 Haziran'da gerekse 1 Kasım seçimlerinde milletimiz parlamenter demokratik sistemin güçlendirilerek ve geliştirilerek yola devam edilmesi kararını vermiştir. Dolayısıyla daha fazla inatlaşmaya da kimsenin hakkı yok"  dedi.

Altay, başkanlık sisteminin referanduma götürülmesi konusundaki soruyu yanıtlarken de "330'u bulurlarsa bundan sonrası doğal olarak referandum sürecinin yaşanmasını gerektirir. Milletin 7 Haziran ve 1 Kasım'da verdiği karardan sonra tekrar millete böyle bir dayatma yapmak doğru değil. Ama yaparlarsa millet de onlara gerekli cevabı verir diye düşünüyorum. Bunu Başkanlık sistemi ile ilgili söylüyorum. Öbür türlü temel hak ve özgürlükleri genişletecek bir anayasa için bir mutabakatın bulunması her zaman söz konusudur" dedi.

Anayasa Uzlaşma Komisyonu için çağrı yapılması halinde CHP'nin üye verip vermeyeceği ile AK Parti temsilcilerinin bu kez uzlaşma komisyonunda partilerin üye sayısının değişebileceğine ilişkin açıklamalarının da sorulduğu Altay, şunları kaydetti:

"Böyle bir komisyon çağrısı gelirse Merkez Yönetim Kurulu'muzda görüşülecek bir konudur. Ancak geçen dönem yapılan iş, uzlaşma komisyonunun teşekkülü yanlış değildir. Cemil Çiçek, bu komisyonun teşekkül etmesi için o zaman çok uğraşmıştı. Şimdi bunun yanlış olduğunu söylemesi Cemil Çiçek'in kendisinin bir yanlış içinde olduğunu gösterir."

- "Takdir kurultay delegelerimizindir"

Altay, partisinin 1 Kasım seçimlerinde aldığı sonuç ve kurultay konusundaki sorulara ise şu yanıtı verdi:

"Sayın Genel Başkan'ımız seçim sonuçlarının CHP açısından bir başarı olmadığının altını çizdi. Biz bir başarı var dersek bu olmaz. Başarı rakibi yenmekle ilgilidir. AK Parti'yi yenemediğimizi kabul ediyoruz elbete. Bunun için bir sürü sebep sayılabilir, koşullar, ortam, vesaire. Bunların hiçbirini söylemiyoruz. Elbette bu sonuçlar bir başarı değildir, kimse de zaten başarı demedi. CHP'nin çok önceden başlamış bir kurultay takvimi var. Bu çerçevede 3 Ocak'tan sonraki 15 gün içinde dahi kurultayın yapılması mümkündür. Dolayısıyla olağanüstü kurultay çağrılsa bile bunun toparlanması zaten aralık ayını alır. Ha aralık ha ocak, bir şey fark etmez. Olağan kurultayımızı yapacağız. CHP'de her üyenin genel başkan olmayı talep etme hakkı vardır. Takdir kurultay delegelerimizindir. Delgelerimiz bir sağduyu içinde CHP'nin yeni yönetimini, yeni genel başkanını teşekkül ettirirler. Bunda bir sorun yok."

Genel başkan adayı olarak ismi geçen herkesin tanıdıkları, bildikleri arkadaşları olduğunu vurgulayan Altay, takdirin kurultay delegelerinin olduğunu, o takdire de herkesin saygı göstermesi gerektiğini belirtti.

"Eski Donanma Komutanı 'Paralel Yapı Deniz Kuvvetlerini biçti' diye bir cümle kullandı. Yorumunuz olur mu" sorusuna ise Altay, "Bu Ergenekon, Balyoz, Ayışığı, şu, bu, bütün bunlar Paralel Yapı'nın fiili olarak yürüttüğü işler, doğrudur. Ama ben hep o zamandan beri söylüyorum, paralel yapı AK Parti'nin taşeronu olarak kullanılmıştır. O zamanda yapılan her günahtan, Paralel Yapı kadar AK Parti de sorumludur, kusurludur" karşılığını verdi.

Kaynak: AA