'Müslüman Ülkeler, İslami Bankacılığın Potansiyelinin Farkında Değil'

İslami bankacılık ve finans uzmanı Uğurlu Soylu, Avrupa ve batı dünyasında İslami bankacılık hakkındaki beklentilerin Müslüman ülkelerdeki beklentilerden çok daha farklı olduğunu belirterek, "Müslüman ülkeler, İslami bankacılığın içerdiği konseptin, potansiyelinin farkında değil" dedi.

Soylu, Frankfurt’ta düzenlenen "18. Avro Finans Haftası" etkinliğinde AA muhabirinin İslami bankacılığın Avrupa’daki rolüne ve geleceğine ilişkin sorularını yanıtladı.

Daha önce Almanya'da tam bankacılık lisansı alan ilk katılım bankası Kuveyt Türk AG’nin Almanya temsilciliğini de yapan Soylu, söz konusu etkinlikte İslami bankacılığı tanıtmaya çalıştıklarını söyledi.

Soylu, İslami bankacılığın önünde engellerin hukuki boyutları olduğuna dikkati çekerek, "İslami banka olarak çalışmaya başlandığında hem kar-zarar ortaklığı yapıp hem de mevduat sigorta fonuna mecburi üyelik açısından çelişki gibi gözüken durumların çözülmesi sorunu vardı ancak bu çözüldü. Bizim asıl amacımız diğer bankalardaki şartlar neyse bize de aynı şartların sunulmasıydı. Buna ulaştık" diye konuştu.

İslami bankacılık alanında her ülkenin mevcut kanunlarına göre hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Soylu, bu alandaki engeller aynı olmasına karşın çözümlerinin farklılaşabileceğini anlattı.

-"Özellikle Almanlar, İslami bankacılık yapısına ve sistemine muazzam ilgi duyuyor"

Soylu, Avrupa ve batı dünyasında İslami bankacılık hakkındaki beklentilerin Müslüman ülkelerdeki beklentilerden çok daha farklı olduğunu belirterek, "Müslüman ülkeler, İslami bankacılığın içerdiği konseptin, potansiyelinin farkında değil. Daha çok helal olup olmadığına bakıyorlar. Avrupalılar buna öyle bakmıyor. Avrupalılar, 'İslami bankacılık sistemi krizde neden etkilenmedi? Biz İslami bankacılığı inceleyerek kendi sistemimizi nasıl daha sağlam hale getirebiliriz?' şeklinde bakıyorlar" ifadelerini kullandı.

Özellikle Almanların İslami bankacılık yapısına ve sistemine ilgi duyduklarını dile getiren Soylu, "Almanya'da İslami bankacılığı anlattığım bir çok yerde politikacılar olsun Hristiyan cemaati olsun 'her ne kadar Hristiyan olsak da İslami bankacılık sisteminin faydalı olduğu kanaatindeyim ve elimden gelen desteği veririm size' dediler. Bunu politikacılar da söyledi. İslami bankacılığın yapısına ve sistemine ilişkin özellikle Almanlar tarafından muazzam bir ilgi var" diye konuştu.

- "İslami bankacılığın kalitesini artırma açısından Avrupa ve Almanya çok müsait"

Soylu, Avrupa'da İslami bankacılığın geleceğini çok pozitif gördüğünü aktararak, "Dünya çapında İslami bankacılığın kalitesini artırma açısından Avrupa ve Almanya çok müsait. Çünkü buradaki ortam ve piyasa daha şeffaf. Buradaki tüketiciler daha eleştirel, kurumlar daha profesyonel. Bütün bu unsurlar İslami bankacılık aktörü olarak sizi daha sağlam, daha kaliteli, daha sürdürülebilir bir yapıya itiyor. Benim bu konuda çok olumlu beklentilerim var" görüşünü paylaştı.

- "Türkiye 5 yıl içerisinde bu alanda Londra'yı geride bırakabilir"

Türkiye'nin İslami bankacılık alanındaki potansiyelinin altını çizen Soylu, şunları kaydetti:

"Aslında Türkiye'nin bankacılık yapısı çok iyi. Almanlar, İslami bankacılığı öğrenmek için Katar'a, Malezya'ya gidiyor. Türkiye'ye gitmek kimsenin aklına gelmiyordu. Son zamanlarda bazı gelişmeler oldu ancak bence çok geç kalındı. Oysa Türkiye'de bankacılık denetleme alanında 2001 krizinden sonra çok hızlı ve doğru uygulamalar yapıldı. Türkiye geleneksel bankacılık sisteminde elde ettiği birikimi ve tecrübeyi İslami bankacılık alanında da kullanma fırsatına sahip."

Soylu, Türkiye özelinde İstanbul'un da hem kültür hem de coğrafi konum yönünden İslami bankacılığın merkezi olma potansiyeline dikkati çekerek, Türkiye'nin 5 yıl içerisinde bu alanda Londra'yı geride bırakabileceğini de sözlerine ekledi.

Kaynak: AA