Bilim, Sanayi Ve Teknoloji Bakanı Işık, Kocaeli'de
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Kim ne derse desin bizim koalisyon kültürümüz yok. Bu koalisyon kültürü oluşana kadar Türkiye'nin kaybedeceği zaman, maalesef Türkiye için çok şeye mal olabilir" dedi.
İzmit'te bir restoranda düzenlenen "Çözümün Adı Sağlık-Sen" konulu toplantıya katılan Işık, burada yaptığı konuşmada, Memur-Sen ve Sağlık-Sen'in, Türkiye'nin yaşadığı değişim ve dönüşümde çok önemli rol alan konfederasyon ve sendika olduğunu söyledi.
Yaşanan dönüşümle artık Türkiye'de hastanede rehin kalan anne ve bebeklerin konuşulmadığını vurgulayan Işık, Türkiye'nin artık insan merkezli bir sağlık anlayışına geçtiğini kaydetti.
Işık, Türkiye'nin sadece sağlık alanında dönüşüm gerçekleştirmediğine dikkat çekerek, "Türkiye hemen hemen tüm alanlarda ciddi bir dönüşüm yaşıyor. Bugün ekonomide Türkiye ciddi bir dönüşüm yaşadı ve yaşamaya da devam ediyor. IMF'nin talimatı olmadan bir tek lira bile harcayamayan hükumetlerin yerine artık bugün gerekirse IMF'ye de kredi açan bir ülke konumuna geldik" diye konuştu.
Türkiye'nin özellikle demokrasi ciddi bir atılım yaptığını dile getiren Işık, "Birileri Türkiye'nin bu son dönemde yaşadığı olayları demokraside geri gidiş olarak yorumluyorlar ama en ileri demokrasilerde bile var olmayan bazı adına özgürlük mü deriz yoksa başka bir şey mi deriz Cumhurbaşkanına bile en ağır hakaretleri bugün Türkiye'de yapılabiliyor. Rahmetli Menderes'in yakasına yapışıp, 'özgürlük istiyoruz özgürlük' diyenler, daha fazlasına Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a yapıyor" ifadelerini kullandı.
Bakan Işık, birilerinin bugün demokraside gelinen noktayı küçümseyebileceğini ancak Türkiye'nin 2004-2005'lerde darbe senaryolarını konuştuğuna işaret ederek, 2006'daki Danıştay saldırısıyla Türkiye'nin tekrar bir irtica yaygarasına teslim edilmek istendiğini, dünya tarihinde ilk defa iktidar partisine kapatma davası açıldığını ama milletin feraseti sayesinde bunun üstesinden gelindiğini kaydetti.
- "Terörle mücadele tarihinin en başarılı operasyonlarını yürütüyoruz"
Türkiye'nin önünde hiçbir engel istemediklerini vurgulayan Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye 1960'lardan itibaren yapması gerekenlerin birçoğunu koalisyonlar, istikrarsızlıklar, çatışma dönemlerinden dolayı yapamadığı için bugün Türkiye arzu ettiğimiz noktada değil. Türkiye'nin bütün kurumlarının dimdik, güçlü bir şekilde geleceğe hazırlanmasını isterken şimdi de bölgenin konjonktüründen kaynaklanan bir terör tehdidini ülkemize ihraç etmeye çalışıyorlar. Özellikle 7 Haziranda ortaya çıkan tabloyu Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak için kullanan çevreler var. Biz bu oyunun farkındayız. Biz milli iradeye başından beri hep saygılı olacağımızı, partimizin kurulduğu gün söylemiştik. 7 Haziranda ortaya çıkan tablo başımızın üzerindedir. Demek ki bazı hataları yaptık ki, 2011'de yüzde 50 oy alan AK Parti, 2015'de yüzde 41'e düştü. Bizim anlayışımızda milleti asla ve asla suçlamak yoktur. Bizim anlayışımızda hatayı, kusuru, eksiği kendimizde aramak vardır."
Bakan Işık, 7 Haziran seçimlerini başka şekilde yorumlayanların da olduğunu, bunlardan birinin de terör örgütü olduğunu belirterek, "23 Temmuz akşamı operasyon başladı. Ne kadar yanlış yaptıklarını tepelerine bomba yağmaya başlayınca anladılar. O gün bugündür terörle mücadelede yoğun bir süreç yaşıyoruz. 2 bine yakın terörist etkisiz hale getirildi, 800'ün üzerinde yaralıları var, 400'ün üzerinde teslim oldu. Biz kimsenin ölmesini istemeyiz ama hiç kimsenin devlete diz çöktürmeye kalkışmasına da müsaade etmeyiz. 35 yıllık terörle mücadele tarihinin en başarılı operasyonlarını yürütüyoruz. Çözüm Süreci'ni öyle veya böyle eleştirenler şunu bilmeli ki Çözüm Süreci olmasaydı, bugün bu operasyonlarda bu başarının yakalanması mümkün olmazdı. Çözüm Süreci olmasaydı, Güneydoğu'da teröre karşı yükselen bu öfke olmazdı. 'Hadi sokağa çıkın' diyorlar, Allah'a şükürler olsun Güneydoğu'da insanımız sokağa çıkmıyor. Neden? Güneydoğu'daki insanımız 'devlet elinden geleni yaptı, sen niye bozdun' diye soruyor" açıklamasında bulundu.
Bundan sonra, terör örgütü diz çöküp silahını tamamen bırakıp üzerine betonu döküp ülkeyi terk edene kadar terörle mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Işık, bunda hiç kimsenin tereddüdünün olmaması gerektiğini dile getirdi.
- "Koalisyon kültürü Türkiye'de yok"
Bakan Işık, Türkiye'de istikrarın öneminin eskiye göre daha fazla olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bugün Türkiye iki riskle karşı karşıya. Birincisi, dünya ekonomisinde özellikle Çin'den kaynaklanan ciddi bir kötümserlik var. Diğer taraftan da bölgemizde çok ciddi karışıklıklar var. Bu iki risk, Türkiye'nin 1 Kasımda çok daha güçlü bir hükümet çıkarmasını çok daha önemli hale getiriyor. Düne göre daha fazla ihtiyacımız var. Hele hele 7 Haziran sonrası ortaya çıkan tabloyu yanlış okuyan terör örgütleri ve onları ellerinde maşa olarak kullanan küresel güç odaklarının ortaya koyduğu tavır, 1 Kasım'ı bizim açımızdan çok daha önemli hale getiriyor. Türkiye'nin bu süreci en iyi şekilde yönetebilmesi için güçlü bir iktidar çıkaracak meclis yapısına kavuşması gerekiyor. Şu anda bu güçlü hükumeti çıkarabilecek tek parti AK Parti'dir. Bir koalisyon kültürü maalesef Türkiye'de yok. Kim ne derse desin bizim koalisyon kültürümüz yok. Bu koalisyon kültürü oluşana kadar Türkiye'nin kaybedeceği zaman maalesef Türkiye için çok şeye mal olabilir."
Kaynak: AA
Yaşanan dönüşümle artık Türkiye'de hastanede rehin kalan anne ve bebeklerin konuşulmadığını vurgulayan Işık, Türkiye'nin artık insan merkezli bir sağlık anlayışına geçtiğini kaydetti.
Işık, Türkiye'nin sadece sağlık alanında dönüşüm gerçekleştirmediğine dikkat çekerek, "Türkiye hemen hemen tüm alanlarda ciddi bir dönüşüm yaşıyor. Bugün ekonomide Türkiye ciddi bir dönüşüm yaşadı ve yaşamaya da devam ediyor. IMF'nin talimatı olmadan bir tek lira bile harcayamayan hükumetlerin yerine artık bugün gerekirse IMF'ye de kredi açan bir ülke konumuna geldik" diye konuştu.
Türkiye'nin özellikle demokrasi ciddi bir atılım yaptığını dile getiren Işık, "Birileri Türkiye'nin bu son dönemde yaşadığı olayları demokraside geri gidiş olarak yorumluyorlar ama en ileri demokrasilerde bile var olmayan bazı adına özgürlük mü deriz yoksa başka bir şey mi deriz Cumhurbaşkanına bile en ağır hakaretleri bugün Türkiye'de yapılabiliyor. Rahmetli Menderes'in yakasına yapışıp, 'özgürlük istiyoruz özgürlük' diyenler, daha fazlasına Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a yapıyor" ifadelerini kullandı.
Bakan Işık, birilerinin bugün demokraside gelinen noktayı küçümseyebileceğini ancak Türkiye'nin 2004-2005'lerde darbe senaryolarını konuştuğuna işaret ederek, 2006'daki Danıştay saldırısıyla Türkiye'nin tekrar bir irtica yaygarasına teslim edilmek istendiğini, dünya tarihinde ilk defa iktidar partisine kapatma davası açıldığını ama milletin feraseti sayesinde bunun üstesinden gelindiğini kaydetti.
- "Terörle mücadele tarihinin en başarılı operasyonlarını yürütüyoruz"
Türkiye'nin önünde hiçbir engel istemediklerini vurgulayan Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye 1960'lardan itibaren yapması gerekenlerin birçoğunu koalisyonlar, istikrarsızlıklar, çatışma dönemlerinden dolayı yapamadığı için bugün Türkiye arzu ettiğimiz noktada değil. Türkiye'nin bütün kurumlarının dimdik, güçlü bir şekilde geleceğe hazırlanmasını isterken şimdi de bölgenin konjonktüründen kaynaklanan bir terör tehdidini ülkemize ihraç etmeye çalışıyorlar. Özellikle 7 Haziranda ortaya çıkan tabloyu Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak için kullanan çevreler var. Biz bu oyunun farkındayız. Biz milli iradeye başından beri hep saygılı olacağımızı, partimizin kurulduğu gün söylemiştik. 7 Haziranda ortaya çıkan tablo başımızın üzerindedir. Demek ki bazı hataları yaptık ki, 2011'de yüzde 50 oy alan AK Parti, 2015'de yüzde 41'e düştü. Bizim anlayışımızda milleti asla ve asla suçlamak yoktur. Bizim anlayışımızda hatayı, kusuru, eksiği kendimizde aramak vardır."
Bakan Işık, 7 Haziran seçimlerini başka şekilde yorumlayanların da olduğunu, bunlardan birinin de terör örgütü olduğunu belirterek, "23 Temmuz akşamı operasyon başladı. Ne kadar yanlış yaptıklarını tepelerine bomba yağmaya başlayınca anladılar. O gün bugündür terörle mücadelede yoğun bir süreç yaşıyoruz. 2 bine yakın terörist etkisiz hale getirildi, 800'ün üzerinde yaralıları var, 400'ün üzerinde teslim oldu. Biz kimsenin ölmesini istemeyiz ama hiç kimsenin devlete diz çöktürmeye kalkışmasına da müsaade etmeyiz. 35 yıllık terörle mücadele tarihinin en başarılı operasyonlarını yürütüyoruz. Çözüm Süreci'ni öyle veya böyle eleştirenler şunu bilmeli ki Çözüm Süreci olmasaydı, bugün bu operasyonlarda bu başarının yakalanması mümkün olmazdı. Çözüm Süreci olmasaydı, Güneydoğu'da teröre karşı yükselen bu öfke olmazdı. 'Hadi sokağa çıkın' diyorlar, Allah'a şükürler olsun Güneydoğu'da insanımız sokağa çıkmıyor. Neden? Güneydoğu'daki insanımız 'devlet elinden geleni yaptı, sen niye bozdun' diye soruyor" açıklamasında bulundu.
Bundan sonra, terör örgütü diz çöküp silahını tamamen bırakıp üzerine betonu döküp ülkeyi terk edene kadar terörle mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Işık, bunda hiç kimsenin tereddüdünün olmaması gerektiğini dile getirdi.
- "Koalisyon kültürü Türkiye'de yok"
Bakan Işık, Türkiye'de istikrarın öneminin eskiye göre daha fazla olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bugün Türkiye iki riskle karşı karşıya. Birincisi, dünya ekonomisinde özellikle Çin'den kaynaklanan ciddi bir kötümserlik var. Diğer taraftan da bölgemizde çok ciddi karışıklıklar var. Bu iki risk, Türkiye'nin 1 Kasımda çok daha güçlü bir hükümet çıkarmasını çok daha önemli hale getiriyor. Düne göre daha fazla ihtiyacımız var. Hele hele 7 Haziran sonrası ortaya çıkan tabloyu yanlış okuyan terör örgütleri ve onları ellerinde maşa olarak kullanan küresel güç odaklarının ortaya koyduğu tavır, 1 Kasım'ı bizim açımızdan çok daha önemli hale getiriyor. Türkiye'nin bu süreci en iyi şekilde yönetebilmesi için güçlü bir iktidar çıkaracak meclis yapısına kavuşması gerekiyor. Şu anda bu güçlü hükumeti çıkarabilecek tek parti AK Parti'dir. Bir koalisyon kültürü maalesef Türkiye'de yok. Kim ne derse desin bizim koalisyon kültürümüz yok. Bu koalisyon kültürü oluşana kadar Türkiye'nin kaybedeceği zaman maalesef Türkiye için çok şeye mal olabilir."