Sp Diyarbakır’da Seçim Çalışmalarına Başladı
Partisinin seçim çalışmaları çerçevesinde 3 gündür Diyarbakır’da çeşitli ziyaretlerde bulunan Saadet Partisi (SP) Hukuk Komisyonu Başkanı Bülent Kaya, 17-25 Aralık operasyonlarına dikkat çekerek, kimden gelirse gelsin hukuksuz, usulsüz ve farklı amaçlarla siyasi iktidara yönelen her türlü eylem ve girişimin gayri meşru olduğunu vurguladı.
Kaya, 6-8 Ekim Kobani olaylarında halkın travma yaşadığını da kaydederek, Cizre olayları ile bu travmanın geçici olmadığının ortaya çıktığını dile getirdi.
Partisinin seçim çalışmaları çerçevesinde Cuma günü Diyarbakır’a gelerek, çeşitli ziyaretlerde bulunan SP Hukuk Komisyonu Başkanı Bülent Kaya, basın mensupları ile bir toplantıda buluştu. Kaya, 3 gün boyunca hem şehir merkezinde hem de ilçelerde çok verimli çalışmalar yaptıklarını belirterek, halkla, sivil toplum kuruluşlarıyla ve esnafla fikir alışverişinde bulunduklarını kaydetti.
Görüşmelerde, Haziran’da yapılacak seçimlerle ilgili görüş, öneri ve tavsiyeler edindiklerini dile getiren Kaya, “İlgi ve alaka bizi çok memnun etti ve partimizin yükselişinin halk arasında da ilgi ile karşılandığını görmekten son derece memnun olduk” dedi.
“İKTİDARIN HEDEF ALINMASI GAYRİ MEŞRUDUR”
Daha sonra gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kaya, 17-25 Aralık operasyonlarına değinerek, “SP olarak, Türkiye’nin meşru iktidarına talip olan siyasi bir partiyiz. Bu nedenle her kimden gelirse gelsin hukuksuz, usulsüz ve farklı amaçlarla siyasi iktidara yönelen her türlü girişimin ve eylemin gayri meşru olduğunun ısrarla üstünde durmak istiyoruz. Ancak ortaya çıkan ve son derece vahim olan bir kısım iddiaların üzerinin örtülmesinin de en az bu gayri meşru olay kadar kirli bir davranış olduğunun da bilincindeyiz. Bu kadar ciddi deliller ortadayken ismi geçen 4 eski bakanın siyasi bir kararla yargıdan kaçırılarak yüce divana göndermeme şeklindeki komisyon kararı hukuki değil, siyasi bir karardır. Bunun milletin vicdanında bakanların mahkumiyeti ile sonuçlanacağına inanıyoruz” diye konuştu.
“SÜRECİN NEYİ ÇÖZECEĞİNİ BİLMİYORUZ”
Çözüm sürecine ilişkin de açıklamalarda bulunan Kaya, artık sadece adına “çözüm süreci” ya da “milli birlik ve kardeşlik projesi” denilen ama içeriğinin ne olduğu, neyi çözeceği ortaya konulmayan bir süreçle karşı karşıya olunduğunu ifade etti.
Siyasi iktidarın, siyaset yapan tüm partileri bu konuda bilgilendirmesini istediklerine dikkat çeken Kaya, “Neler yapmak istedikleri konusunda çok detaylı olmasa dahi ana ilkelerle ilgili siyasi partilerin bilgilendirilmesini istiyoruz. Maalesef böyle bir bilgiye biz sahip olmadığımız gibi iktidar partisine mensup birçok bakanın ve hemen hemen milletvekillerinin tamamının süreçten bihaber olduklarına şahit oluyoruz. Türkiye’nin tarihi bir meselesinin, kapalı kapılar arkasında ve dar bir kadro ile çözülmeye çalışılmasının üzülerek söylüyoruz ki sonu hüsranla bitebilir” dedi.
“CİZRE İLE TRAVMANIN DEVAMI YAŞANDI”
Sürecin, kanın durması, silahların susması ve bölgeye huzur getirmesi açısından herkes tarafından sevinçle karşılandığına da işaret eden Kaya, şunları kaydetti:
“Ama özellikle Diyarbakır’da 6-8 Ekim’de bir travma şeklinde yaşanan kamu güvenliği, son Cizre olaylarıyla bu travmanın geçici olmadığını, ara ara bu olayların tekrar gündeme geleceğini ortaya koydu. Çözüm süreci kamu güvenliğine, kamu güvenliği de çözüm sürecine tercih edilemeyecek çok önemli iki meseledir. Dolayısıyla kamu güvenliğini, çözüm sürecinin diğer tarafı olan örgütün hiçe sayma gibi bir hakkı yoktur. Her iki tarafa da kamu güvenliğinin temel ölçü olarak alınmasını, vatandaşın, ateşten kaçmak ve bu yangından kurtulmak için bir sürece doğru gidilmişken, ikinci bir ateşe ve ikinci bir yangına atılmayla karşı karşıya bırakılmamasını talep ediyoruz”.
Kaynak: İHA
Partisinin seçim çalışmaları çerçevesinde Cuma günü Diyarbakır’a gelerek, çeşitli ziyaretlerde bulunan SP Hukuk Komisyonu Başkanı Bülent Kaya, basın mensupları ile bir toplantıda buluştu. Kaya, 3 gün boyunca hem şehir merkezinde hem de ilçelerde çok verimli çalışmalar yaptıklarını belirterek, halkla, sivil toplum kuruluşlarıyla ve esnafla fikir alışverişinde bulunduklarını kaydetti.
Görüşmelerde, Haziran’da yapılacak seçimlerle ilgili görüş, öneri ve tavsiyeler edindiklerini dile getiren Kaya, “İlgi ve alaka bizi çok memnun etti ve partimizin yükselişinin halk arasında da ilgi ile karşılandığını görmekten son derece memnun olduk” dedi.
“İKTİDARIN HEDEF ALINMASI GAYRİ MEŞRUDUR”
Daha sonra gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kaya, 17-25 Aralık operasyonlarına değinerek, “SP olarak, Türkiye’nin meşru iktidarına talip olan siyasi bir partiyiz. Bu nedenle her kimden gelirse gelsin hukuksuz, usulsüz ve farklı amaçlarla siyasi iktidara yönelen her türlü girişimin ve eylemin gayri meşru olduğunun ısrarla üstünde durmak istiyoruz. Ancak ortaya çıkan ve son derece vahim olan bir kısım iddiaların üzerinin örtülmesinin de en az bu gayri meşru olay kadar kirli bir davranış olduğunun da bilincindeyiz. Bu kadar ciddi deliller ortadayken ismi geçen 4 eski bakanın siyasi bir kararla yargıdan kaçırılarak yüce divana göndermeme şeklindeki komisyon kararı hukuki değil, siyasi bir karardır. Bunun milletin vicdanında bakanların mahkumiyeti ile sonuçlanacağına inanıyoruz” diye konuştu.
“SÜRECİN NEYİ ÇÖZECEĞİNİ BİLMİYORUZ”
Çözüm sürecine ilişkin de açıklamalarda bulunan Kaya, artık sadece adına “çözüm süreci” ya da “milli birlik ve kardeşlik projesi” denilen ama içeriğinin ne olduğu, neyi çözeceği ortaya konulmayan bir süreçle karşı karşıya olunduğunu ifade etti.
Siyasi iktidarın, siyaset yapan tüm partileri bu konuda bilgilendirmesini istediklerine dikkat çeken Kaya, “Neler yapmak istedikleri konusunda çok detaylı olmasa dahi ana ilkelerle ilgili siyasi partilerin bilgilendirilmesini istiyoruz. Maalesef böyle bir bilgiye biz sahip olmadığımız gibi iktidar partisine mensup birçok bakanın ve hemen hemen milletvekillerinin tamamının süreçten bihaber olduklarına şahit oluyoruz. Türkiye’nin tarihi bir meselesinin, kapalı kapılar arkasında ve dar bir kadro ile çözülmeye çalışılmasının üzülerek söylüyoruz ki sonu hüsranla bitebilir” dedi.
“CİZRE İLE TRAVMANIN DEVAMI YAŞANDI”
Sürecin, kanın durması, silahların susması ve bölgeye huzur getirmesi açısından herkes tarafından sevinçle karşılandığına da işaret eden Kaya, şunları kaydetti:
“Ama özellikle Diyarbakır’da 6-8 Ekim’de bir travma şeklinde yaşanan kamu güvenliği, son Cizre olaylarıyla bu travmanın geçici olmadığını, ara ara bu olayların tekrar gündeme geleceğini ortaya koydu. Çözüm süreci kamu güvenliğine, kamu güvenliği de çözüm sürecine tercih edilemeyecek çok önemli iki meseledir. Dolayısıyla kamu güvenliğini, çözüm sürecinin diğer tarafı olan örgütün hiçe sayma gibi bir hakkı yoktur. Her iki tarafa da kamu güvenliğinin temel ölçü olarak alınmasını, vatandaşın, ateşten kaçmak ve bu yangından kurtulmak için bir sürece doğru gidilmişken, ikinci bir ateşe ve ikinci bir yangına atılmayla karşı karşıya bırakılmamasını talep ediyoruz”.