İsrail Roketleri, Hem Bedenlerini Hem De Yüreklerini Yaraladı
İsrail'in Gazze'ye saldırıları sırasında yaralanan Filistinli kadınlar, atılan roketlerin sadece bedenlerini değil, evlatlarını, kardeşlerini ve eşlerini ellerinden alarak asıl yüreklerini yaktığını belirtiyor
Gazze'de yaralanan ve tedavi edilmek üzere İzmir'e getirilen son 17 yaralı arasında 6 da Filistinli kadın bulunuyor.
Vücutlarının çeşitli yerlerinde kırıklar, yanıklar ve yaralar bulunan kadınlar, ailelerinden birçok kişiyi aynı anda kaybetmenin yasını tutuyor.
Türkiye'de tedavi altına alınan Filistinli kadınlardan Tahani Shoat (52), AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen Ramazan ayında iftar hazırlıkları yaptıkları sırada, evine İsrail tarafından atılan 3 roketin isabet ettiğini belirtti.
Ard arda gelen patlamalar sırasında 16, 20, 22 yaşlarındaki 3 oğlu ile 29 yaşındaki yeğeninin şehit olduğunu ifade eden Shoat, eşi ve kendisinin de ağır şekilde yaralandığını anlattı. Gazze'de, hastanede bir süre komada kaldığını dile getiren Shoat, "Vücudumda yanıklar ve kırıklar var ancak çocuklarımı kaybetmenin acısı bunlardan daha çok yüreğimi yakıyor. Keşke ben de şehit olsaydım" dedi.
Shoat, İsrail'in kullandığı roketlerin Gazze'yi harabeye çevirdiğine, tüm Gazzeliler'i fiziken ve ruhsal olarak olumsuz yönde etkilediğine işaret etti.
İsrail'in roket saldırılarından en çok kadınların ve çocukların zarar gördüğünü ifade eden Shoat, "Yuvalarımız yıkıldı. Çocuklarımızın, eşlerimizin, kardeşlerimizin acılarıyla yandık. Çocuklar, artık korku nöbetleri geçiriyor" diye konuştu.
Fatma Ahmet Naufel de hava saldırıları sırasında şarapnel parçaları isabet eden torununa, tedavi sürecinde refakat etmek üzere Türkiye'ye geldiğini söyledi.
Gazze'ye yönelik İsrail saldırıları nedeniyle kadınların büyük acılar yaşadığına işaret eden Naufel, "Anne olmamızdan, daha duygusal olmamızdan dolayı acıları belki de daha çok hissediyoruz" dedi.
Olaylar sırasında birçok kadının da fiziki olarak yaralandığını anlatan Naufel, bu kadınların hastanede, kendilerine geldiklerinde kendi sağlık durumlarını görmezden gelip, ilk olarak aile bireyleri ile evlerinin durumlarını sorduğuna şahit olduğunu kaydetti.
Naufel, kendisinin de 6 yaşındaki torunu Muhamed'in yaralanmasına çok içerlediğini, en kısa sürede sağlığına kavuşmasını ümit ettiğini belirtti.
-"Özürlü bakım merkezini de roketle vurdular"
İsrail'in Gazze'ye yönelik operasyonları sırasında özürlü çocuklara bakım hizmeti veren bir merkezin vurulduğu da belirtiliyor.
İzmir'de tedavi altına alınan 11 yaşındaki Serebral Palsi (beyin felci) hastası Filistinli Sali Sagir'in de isabet alan özürlü çocuklar bakım merkezinde bulunduğu kaydedildi.
Sagir'in dayısı Mohamed Seneb, yeğeninin vurulan bakım merkezinden sağ kurtulan tek çocuk olduğunu söyledi.
Yeğeninin vücudunda derin yanıklar ve kırık bulunduğunu ifade eden Seneb, "Sali Sagir, özürlü olduğu için yaşananların farkında değil. Ancak yaşaması bir mucize. Kendini de ifade edemiyor, yürüyemiyor. Acısını ancak mimiklerinden anlayabiliyoruz" dedi.
Seneb, Türkiye'nin büyük bir devlet olduğunu ve yaralı Filistinliler'e tedavileri için kapılarını açmasından dolayı minnettarlık duyduklarını ifade etti.
Kaynak: AA
Vücutlarının çeşitli yerlerinde kırıklar, yanıklar ve yaralar bulunan kadınlar, ailelerinden birçok kişiyi aynı anda kaybetmenin yasını tutuyor.
Türkiye'de tedavi altına alınan Filistinli kadınlardan Tahani Shoat (52), AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen Ramazan ayında iftar hazırlıkları yaptıkları sırada, evine İsrail tarafından atılan 3 roketin isabet ettiğini belirtti.
Ard arda gelen patlamalar sırasında 16, 20, 22 yaşlarındaki 3 oğlu ile 29 yaşındaki yeğeninin şehit olduğunu ifade eden Shoat, eşi ve kendisinin de ağır şekilde yaralandığını anlattı. Gazze'de, hastanede bir süre komada kaldığını dile getiren Shoat, "Vücudumda yanıklar ve kırıklar var ancak çocuklarımı kaybetmenin acısı bunlardan daha çok yüreğimi yakıyor. Keşke ben de şehit olsaydım" dedi.
Shoat, İsrail'in kullandığı roketlerin Gazze'yi harabeye çevirdiğine, tüm Gazzeliler'i fiziken ve ruhsal olarak olumsuz yönde etkilediğine işaret etti.
İsrail'in roket saldırılarından en çok kadınların ve çocukların zarar gördüğünü ifade eden Shoat, "Yuvalarımız yıkıldı. Çocuklarımızın, eşlerimizin, kardeşlerimizin acılarıyla yandık. Çocuklar, artık korku nöbetleri geçiriyor" diye konuştu.
Fatma Ahmet Naufel de hava saldırıları sırasında şarapnel parçaları isabet eden torununa, tedavi sürecinde refakat etmek üzere Türkiye'ye geldiğini söyledi.
Gazze'ye yönelik İsrail saldırıları nedeniyle kadınların büyük acılar yaşadığına işaret eden Naufel, "Anne olmamızdan, daha duygusal olmamızdan dolayı acıları belki de daha çok hissediyoruz" dedi.
Olaylar sırasında birçok kadının da fiziki olarak yaralandığını anlatan Naufel, bu kadınların hastanede, kendilerine geldiklerinde kendi sağlık durumlarını görmezden gelip, ilk olarak aile bireyleri ile evlerinin durumlarını sorduğuna şahit olduğunu kaydetti.
Naufel, kendisinin de 6 yaşındaki torunu Muhamed'in yaralanmasına çok içerlediğini, en kısa sürede sağlığına kavuşmasını ümit ettiğini belirtti.
-"Özürlü bakım merkezini de roketle vurdular"
İsrail'in Gazze'ye yönelik operasyonları sırasında özürlü çocuklara bakım hizmeti veren bir merkezin vurulduğu da belirtiliyor.
İzmir'de tedavi altına alınan 11 yaşındaki Serebral Palsi (beyin felci) hastası Filistinli Sali Sagir'in de isabet alan özürlü çocuklar bakım merkezinde bulunduğu kaydedildi.
Sagir'in dayısı Mohamed Seneb, yeğeninin vurulan bakım merkezinden sağ kurtulan tek çocuk olduğunu söyledi.
Yeğeninin vücudunda derin yanıklar ve kırık bulunduğunu ifade eden Seneb, "Sali Sagir, özürlü olduğu için yaşananların farkında değil. Ancak yaşaması bir mucize. Kendini de ifade edemiyor, yürüyemiyor. Acısını ancak mimiklerinden anlayabiliyoruz" dedi.
Seneb, Türkiye'nin büyük bir devlet olduğunu ve yaralı Filistinliler'e tedavileri için kapılarını açmasından dolayı minnettarlık duyduklarını ifade etti.