Otobüs Durağındaki Dehşetin Duruşmasında Tahliye Değil Helallik İstedi
Bursa’da otobüs durağında iki kaykaycı çocuğun hayatını kaybettiği 2 kişinin de yaralandığı trafik kazası ile alakalı haklarında dava açılan biri tutuklu 2 sanığın yargılanmasına başlandı.
Kazada hayatını kaybeden gençlerin yakınlarından helallik isteyen tutuklu sanık R.İ.E., kazanın kendisine diğer bir aracın çarpması üzerine yaşandığını anlattı.
Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Serkan Alkan (16) ile Furkan Akbulut'un (14) taksirle ölümüne ve 2 kişinin yaralanmasına sebep olmak suçundan 15’er yıla kadar hapisleri istenen tutuklu sanık Mobilyacı R.İ.E. (20), tutuksuz sanık ambalaj imalatcısı M.Ö.(27) ilk kez hakim karşısına çıktı
Olay günü Görükle’den şehir merkezi istikametine gittiğini anlatan tutuklu sanık R.İ.E., "Önümde kazaya karışan diğer araç vardı. O sürekli fren yapıyordu, arkamdan gelen araçlar da bana selektör yapıyorlardı. Ben de sağ şeride geçtim. Trafik hızla aktığından dolayı biraz gittim. Sinyal verip sol şeride tekrar geçtiğim sırada diğer araç bana arkadan çarptı. Benim başım, aracımın emniyet kemer kısmına çarptı. Direksiyon hakimiyetini kaybettim. Araç savrularak geri geri yol kenarına çarpıp durdu. Ben aracın yolcu kısmından indim. Otobüs durağına girdiğini gördüm. Aracın arka tarafına geçince, yerde yatan yaralılar olduğunu fark ettim. Vatandaşlarla birlikte yardım ettik. Polis ve ambulans geldi. Bu sırada bir kişi beni dövmek için saldırdı. Saatte 70 kilometre hızla gidiyordum. Aracımla sol ve sağ şeritlere geçtiğimde önüm boştu. Çok üzgünüm. Pişmanım. Ölenlerin yakınlarının acılarını anlıyorum. Haklarını helal etmelerini istiyorum" dedi.
“KAZANIN ARDINDAN ARABAMI KENARA ÇEKİP YARALILARA YARDIM ETTİM”
Kazaya karışan aracın kendi kullandığı otomobile hızla yaklaştığını anlatan tutuksuz sanık M.Ö. ise, "Benim sağımdan geçmek istemesine rağmen geçemedi. Bende sol şeritten, sağda bulunan araçları sollayarak yoluma devam ediyordum. Diğer sanık yine benim sağımdan geçmek için hamle yaptı. O sırada sağ şeritte ilerleyen sarı kasalı bir kamyon vardı. Sanık ona çarpmamak için direksiyonu aniden önüme kırınca benim aracın sağ tamponu onun otomobiline çarptı. Çarpmanın sonucu araç önümde sürüklenmeye başladı.
Bariyerlere çarptı. Daha sonra savrularak yolun diğer tarafına geçti. Benim aracım da bir tur spin attı. Sonra arabamı kenara çekip, olay yerinde yaralılara yardıma gittim. Sanığı arabadan çıkardık. Orada bir doktor varmış, yaralılara müdahale etti. Sonra polis ve ambulans geldi. Polis ikimizi karakola götürdü” dedi.
Kazada yaralanan mağdurlardan M.B. (13) ise "Durakta arkadaşlarla otobüs beklerken, araç birden bize çarptı. Kaza ile ilgili bir şey hatırlamıyorum. Araçların nasıl geldiğini fark edemedim" şeklinde konuştu.
“ARACIN ÜZERİME GELDİĞİNİ GÖRDÜM AMA KAÇAMADIM”
Diğer yaralı İ.E.Ç. ise dehşet anlarını şöyle anlattı.
"Yolda araçlar iki şeritten hızlı bir şekilde hareket ediyorlardı. O sırada beyaz renkli araç sağa doğru çıktı. Daha sonra aracın hızla üzerimize geldiğini gördüm. Ancak kaçmadım. Araç bize çarpınca yaralandım. Aracın sağa doğru çıktığını görünce, diğer araca nasıl çarptığını görmedim" dedi.
Duruşmaya müşteki olarak katılan yaralı çocukların yakınları ise sanıklardan şikayetçi olduklarını söylediler.
Kazada ölen gençlerden Serkan Alkan ailesinin katılamadığı duruşmaya diğer maktul Furkan Akbulut'un babası A.A. ile annesi R.A. hazır bulundu. Acılı anne baba, "Oğlumuzun yaralı olduğunu hastanede öğrendik. Daha sonra doktorlar tarafından kurtarılamadı. Sanıktan şikayetçiyiz" dedi.
Tutuklu sanığın, avukatlarının istediği tahliye talebini reddeden mahkeme duruşmayı eksikliklerin giderilmesi için erteledi.
Bilindiği gibi kaza, 13 Nisan'da merkez Nilüfer Küçük Sanayi yönünden meydana geldi. İki otomobil, orta şeritteyken sürücülerden biri önündeki aracı sollamak istedi. 34 FL 0744 plakalı otomobilin sürücüsü R. İ. E. sollama sırasında M.Ö.'nün kullandığı 16 JAF 19 plakalı araca temas etti. Savrulan İstanbul plakalı otomobil önce yolun solundaki bankete ardından da döne döne Bursaray'ın Nilüfer İstasyonu önündeki otobüs durağına daldı. Ortalığın savaş alanına döndüğü kazada Serkan Alkan (16) ile Furkan Akbulut (14) hayatını kaybederken Mert Birlikbaş (13) ile İbrahim Çankaya da yaralanmıştı.
Kaynak: İHA
Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Serkan Alkan (16) ile Furkan Akbulut'un (14) taksirle ölümüne ve 2 kişinin yaralanmasına sebep olmak suçundan 15’er yıla kadar hapisleri istenen tutuklu sanık Mobilyacı R.İ.E. (20), tutuksuz sanık ambalaj imalatcısı M.Ö.(27) ilk kez hakim karşısına çıktı
Olay günü Görükle’den şehir merkezi istikametine gittiğini anlatan tutuklu sanık R.İ.E., "Önümde kazaya karışan diğer araç vardı. O sürekli fren yapıyordu, arkamdan gelen araçlar da bana selektör yapıyorlardı. Ben de sağ şeride geçtim. Trafik hızla aktığından dolayı biraz gittim. Sinyal verip sol şeride tekrar geçtiğim sırada diğer araç bana arkadan çarptı. Benim başım, aracımın emniyet kemer kısmına çarptı. Direksiyon hakimiyetini kaybettim. Araç savrularak geri geri yol kenarına çarpıp durdu. Ben aracın yolcu kısmından indim. Otobüs durağına girdiğini gördüm. Aracın arka tarafına geçince, yerde yatan yaralılar olduğunu fark ettim. Vatandaşlarla birlikte yardım ettik. Polis ve ambulans geldi. Bu sırada bir kişi beni dövmek için saldırdı. Saatte 70 kilometre hızla gidiyordum. Aracımla sol ve sağ şeritlere geçtiğimde önüm boştu. Çok üzgünüm. Pişmanım. Ölenlerin yakınlarının acılarını anlıyorum. Haklarını helal etmelerini istiyorum" dedi.
“KAZANIN ARDINDAN ARABAMI KENARA ÇEKİP YARALILARA YARDIM ETTİM”
Kazaya karışan aracın kendi kullandığı otomobile hızla yaklaştığını anlatan tutuksuz sanık M.Ö. ise, "Benim sağımdan geçmek istemesine rağmen geçemedi. Bende sol şeritten, sağda bulunan araçları sollayarak yoluma devam ediyordum. Diğer sanık yine benim sağımdan geçmek için hamle yaptı. O sırada sağ şeritte ilerleyen sarı kasalı bir kamyon vardı. Sanık ona çarpmamak için direksiyonu aniden önüme kırınca benim aracın sağ tamponu onun otomobiline çarptı. Çarpmanın sonucu araç önümde sürüklenmeye başladı.
Bariyerlere çarptı. Daha sonra savrularak yolun diğer tarafına geçti. Benim aracım da bir tur spin attı. Sonra arabamı kenara çekip, olay yerinde yaralılara yardıma gittim. Sanığı arabadan çıkardık. Orada bir doktor varmış, yaralılara müdahale etti. Sonra polis ve ambulans geldi. Polis ikimizi karakola götürdü” dedi.
Kazada yaralanan mağdurlardan M.B. (13) ise "Durakta arkadaşlarla otobüs beklerken, araç birden bize çarptı. Kaza ile ilgili bir şey hatırlamıyorum. Araçların nasıl geldiğini fark edemedim" şeklinde konuştu.
“ARACIN ÜZERİME GELDİĞİNİ GÖRDÜM AMA KAÇAMADIM”
Diğer yaralı İ.E.Ç. ise dehşet anlarını şöyle anlattı.
"Yolda araçlar iki şeritten hızlı bir şekilde hareket ediyorlardı. O sırada beyaz renkli araç sağa doğru çıktı. Daha sonra aracın hızla üzerimize geldiğini gördüm. Ancak kaçmadım. Araç bize çarpınca yaralandım. Aracın sağa doğru çıktığını görünce, diğer araca nasıl çarptığını görmedim" dedi.
Duruşmaya müşteki olarak katılan yaralı çocukların yakınları ise sanıklardan şikayetçi olduklarını söylediler.
Kazada ölen gençlerden Serkan Alkan ailesinin katılamadığı duruşmaya diğer maktul Furkan Akbulut'un babası A.A. ile annesi R.A. hazır bulundu. Acılı anne baba, "Oğlumuzun yaralı olduğunu hastanede öğrendik. Daha sonra doktorlar tarafından kurtarılamadı. Sanıktan şikayetçiyiz" dedi.
Tutuklu sanığın, avukatlarının istediği tahliye talebini reddeden mahkeme duruşmayı eksikliklerin giderilmesi için erteledi.
Bilindiği gibi kaza, 13 Nisan'da merkez Nilüfer Küçük Sanayi yönünden meydana geldi. İki otomobil, orta şeritteyken sürücülerden biri önündeki aracı sollamak istedi. 34 FL 0744 plakalı otomobilin sürücüsü R. İ. E. sollama sırasında M.Ö.'nün kullandığı 16 JAF 19 plakalı araca temas etti. Savrulan İstanbul plakalı otomobil önce yolun solundaki bankete ardından da döne döne Bursaray'ın Nilüfer İstasyonu önündeki otobüs durağına daldı. Ortalığın savaş alanına döndüğü kazada Serkan Alkan (16) ile Furkan Akbulut (14) hayatını kaybederken Mert Birlikbaş (13) ile İbrahim Çankaya da yaralanmıştı.