(özel Haber) Kafasında Unutulan İğneler Hayatını Kararttı
İzmir’de yaşayan belediye işçisi Salih Aktaş’ın hayatı, doktorların kafasında iğne unutmasıyla karardı.
Doktorlara bir de tazminat ödemek zorunda bırakılan ve maaşına haciz konan Aktaş, eşinin de kendisinden ayrılmasıyla isyan etti. Aktaş, tek isteğinin 7 yıldır ağrılarla yaşadığı iğnelerden kurtulmak olduğunu söyledi.
İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 25 Nisan 2007'de yapılan ameliyatın ardından kafa tasında iğne unutulduğunu öğrenen bir çocuk babası Salih Aktaş’ın (34) hayatı karardı. Doktorlara dava açan Aktaş, önce 8 bin TL kazandı, ardından 20 bin TL borçlu çıkarılarak maaşına haciz kondu. Eşinin de kendisini terk etmesiyle şok üstüne şok yaşayan Aktaş, ‘Ne olur sesimi artık duyun’ diyerek yetkililerden yardım istedi.
“CİHAZ BOZUKMUŞ”
İzmir Gaziemir Belediyesi'nde çalışan Aktaş, "Ameliyat esnasında skopi cihazı bozukmuş. Madem cihaz bozuktu beni niye ameliyata aldınız. Cihaz yapılsaydı da beni öyle ameliyata alsaydınız. Öncesinde doktorlardan 8 bin TL tazminat kazandım. Ancak doktorlar davayı Yargıtay’a taşıdı ve Yargıtay kararı ‘Devlet memuru değil, kurumu mahkemeye verebilirsin’ diyerek bozdu. Ben 8 bin TL kazanırken, bana 20 bin TL ceza kesildi. Benim maaşıma haciz gönderdiler. Nerede bu adalet, hak ve hukuk. Hâla ben iğnelerle yaşıyorum” dedi.
Yaşadığı skandalı yargıya taşıyan Aktaş'a ikinci şok bilirkişi heyetinden geldi. Olayda kusur bulunmadığı ifade edilen bilirkişi raporunda, iğnelerle yaşamının bir zararı olmadığı belirtildi.
“SÜREKLİ AĞRI ÇEKİYORUM”
Ağrılarından dolayı 2007’den bu yana sürekli iğne yediğini belirten Aktaş, şöyle konuştu: “Ben sürekli ağrı ve sancı çekiyorum. İğne yerleri yanma yapıyor. Bu iğnelerden kurtulmak istiyorum. Sesimin duyulmasını istiyorum. Konuşmam dahi bozuldu. Sıkıntı stres içine girdim. Psikolojik olarak çöktüm. Birilerinin sesimi duymasını istiyorum. Benim bu rahatsızlığım giderilsin, iğneler alınsın. Haklıyken ben haksız duruma düştüm. Adalet hiç benden yana olmadı. Belediyede çalıştığım için sağlık giderlerimi karşılayabiliyorum ama ben özel bir şirkette çalışsaydım hayatım hepten kararmıştı.”
“MECLİS'E GİDECEĞİM”
Yıllardır yetkililere sesini duyurmaya çalıştığını ve son olarak Meclise giderek sesini duyuracağını ifade eden Aktaş, şunları söyledi: “Sesimi duyan yok. Bir arayıp soran yok. Hala ben iğnelerle yaşıyorum. Sağolsun CHP İzmir Milletvekili Prof.Dr. Hülya Güven bana çok yardımcı oldu, süreci hep takip etti. Ancak, çarem kalmadı. Son olarak artık elimdeki rapor ve belgelerle meclise gideceğim. Cumhurbaşkanlığına, başbakanlığa sesimi duyurmaya çalışacağım.”
Yaklaşık yedi yıldır baş ağrısı şikayetleriyle yaşayan Aktaş, doktorların yaptıkları hatayı düzeltmelerini isteyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Alın bu iğnelerden kurtulayım. Riskli diye almıyorlar. Peki neden ben bu acıyı çekiyorum. Onların hatasını çekiyorum. Madem beni sahiplensinler, alsınlar iğneleri ve hatalarını gidersinler. Maaşıma 20 bin TL haciz göndermesini biliyorlar. Nedir benim suçum? Eşimden de ayrıldım. Eşim için de 550 TL nafaka bağlandı. Ben sıkıntı içerisindeyim. Aldığım maaş zaten ne kadar ki. 550 TL’si nafakaya gidiyor. Dörtte biri de icra kesintisine gidiyor.”
Kaynak: İHA
İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 25 Nisan 2007'de yapılan ameliyatın ardından kafa tasında iğne unutulduğunu öğrenen bir çocuk babası Salih Aktaş’ın (34) hayatı karardı. Doktorlara dava açan Aktaş, önce 8 bin TL kazandı, ardından 20 bin TL borçlu çıkarılarak maaşına haciz kondu. Eşinin de kendisini terk etmesiyle şok üstüne şok yaşayan Aktaş, ‘Ne olur sesimi artık duyun’ diyerek yetkililerden yardım istedi.
“CİHAZ BOZUKMUŞ”
İzmir Gaziemir Belediyesi'nde çalışan Aktaş, "Ameliyat esnasında skopi cihazı bozukmuş. Madem cihaz bozuktu beni niye ameliyata aldınız. Cihaz yapılsaydı da beni öyle ameliyata alsaydınız. Öncesinde doktorlardan 8 bin TL tazminat kazandım. Ancak doktorlar davayı Yargıtay’a taşıdı ve Yargıtay kararı ‘Devlet memuru değil, kurumu mahkemeye verebilirsin’ diyerek bozdu. Ben 8 bin TL kazanırken, bana 20 bin TL ceza kesildi. Benim maaşıma haciz gönderdiler. Nerede bu adalet, hak ve hukuk. Hâla ben iğnelerle yaşıyorum” dedi.
Yaşadığı skandalı yargıya taşıyan Aktaş'a ikinci şok bilirkişi heyetinden geldi. Olayda kusur bulunmadığı ifade edilen bilirkişi raporunda, iğnelerle yaşamının bir zararı olmadığı belirtildi.
“SÜREKLİ AĞRI ÇEKİYORUM”
Ağrılarından dolayı 2007’den bu yana sürekli iğne yediğini belirten Aktaş, şöyle konuştu: “Ben sürekli ağrı ve sancı çekiyorum. İğne yerleri yanma yapıyor. Bu iğnelerden kurtulmak istiyorum. Sesimin duyulmasını istiyorum. Konuşmam dahi bozuldu. Sıkıntı stres içine girdim. Psikolojik olarak çöktüm. Birilerinin sesimi duymasını istiyorum. Benim bu rahatsızlığım giderilsin, iğneler alınsın. Haklıyken ben haksız duruma düştüm. Adalet hiç benden yana olmadı. Belediyede çalıştığım için sağlık giderlerimi karşılayabiliyorum ama ben özel bir şirkette çalışsaydım hayatım hepten kararmıştı.”
“MECLİS'E GİDECEĞİM”
Yıllardır yetkililere sesini duyurmaya çalıştığını ve son olarak Meclise giderek sesini duyuracağını ifade eden Aktaş, şunları söyledi: “Sesimi duyan yok. Bir arayıp soran yok. Hala ben iğnelerle yaşıyorum. Sağolsun CHP İzmir Milletvekili Prof.Dr. Hülya Güven bana çok yardımcı oldu, süreci hep takip etti. Ancak, çarem kalmadı. Son olarak artık elimdeki rapor ve belgelerle meclise gideceğim. Cumhurbaşkanlığına, başbakanlığa sesimi duyurmaya çalışacağım.”
Yaklaşık yedi yıldır baş ağrısı şikayetleriyle yaşayan Aktaş, doktorların yaptıkları hatayı düzeltmelerini isteyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Alın bu iğnelerden kurtulayım. Riskli diye almıyorlar. Peki neden ben bu acıyı çekiyorum. Onların hatasını çekiyorum. Madem beni sahiplensinler, alsınlar iğneleri ve hatalarını gidersinler. Maaşıma 20 bin TL haciz göndermesini biliyorlar. Nedir benim suçum? Eşimden de ayrıldım. Eşim için de 550 TL nafaka bağlandı. Ben sıkıntı içerisindeyim. Aldığım maaş zaten ne kadar ki. 550 TL’si nafakaya gidiyor. Dörtte biri de icra kesintisine gidiyor.”