Basın İlan Kurumu Samsun İl Müdürü Mustafa Bayraktar Açıklaması
Basın İlan Kurumu Samsun İl Müdürü Mustafa Bayraktar, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Çalışmadıkları halde çalışıyor gibi gösterilen çok sayıda gazetecinin olduğuna dikkat çeken Bayraktar, “Ülkemizde sadece basın sektöründe değil, bütün sektörlerde yaygın olan maalesef sahte sigortalılıktır. Bazıları fiilen işyerinde çalışmadıkları halde, başta sosyal sigorta yardımlarından faydalanabilmek amacıyla, çeşitli nedenlerle sahte olarak SSK’ya bildirilmektedir. Farkında olmadan sahte sigortalılar sosyal sigorta giderlerinin artmasına ve SSK’nın açıklarının büyümesine neden olmaktadır. Ayrıca bunlara hiçbir zaman ödenmemiş ücretler ve bu ücretlerden kesilen sigorta primleri de vergi matrahında gider olarak dikkate alınmakta ve vergi matrahları da zarara uğratılmaktadır.” dedi.
"GAZETECİLER BİRBİRİNİ DENETLEMELİ"
Gazetelerin kadrosunda gösterilip çalışmayan gazetecilerin gazetelerin gelirini önemli ölçüde artırdığını söyleyen Bayraktar, “Pastadan daha fazla pay almak için sahte sigortalı sözde gazeteci gösterilebiliyor. Oysa, gerçek basın emekçilerinin görevde olması gerekiyor. Bunun için herkese büyük sorumluklar düşüyor. Çalışan gazeteciler, çalışmayan sözde gazetecinin gazete kadrosunda gösterilerek hakkının gasp edilmesine müsaade etmemeli ve buna savaş açmalı, herkes hak edişini almalı. Başkasının hakkını gasp etmek için bazı çalışmayan sözde gazeteciler, üzülerek ifade edeyim ki, kullanılıyor. Çalışmayanların çalışanın hakkını alması, gazeteciliğin temeline de dinamit koyuyor.” diye konuştu.
67. Sayılı Genel Kurul kararının 20.maddesinin çok açık ve net olduğunu dile getiren Bayraktar, buna rağmen fiilen çalışmayan gazeteciler nedeniyle pastadan fazla pay alma planında olanların kul hakkı yediklerini de söyledi.
İl Müdür Mustafa Bayraktar,"20. madde de 'Gazeteler, gazete yayınından beklenen amacı gerçekleştirebilecek sayıda kadro ve bu kadrolarda, fikir işçilerine ilişkin çalışma ve sosyal güvenlik mevzuatına uygun olarak kendileri ile yazılı sözleşmeler yapılıp, tam gün ve tam ay üzerinden ücretleri ödenen, sigorta primleri ile vergilerinin tahakkukları yaptırılmış fiilen çalışan fikir işçileri bulundurmak zorundadır' diyor. Peki sözde gazetecileri kadrosunda bulundurmak için büyük bir efor sarf edenlerin, gazeteleri etkin ve üretken mi? Elbette hayır. Gidilmeyen haberlere atılan sahte imzalar ve ajans haberleriyle sayfa dolduran bu anlayışı okur da çok iyi değerlendiriyor ve tirajlara yansıtıyor.Sahte sigortalı bildirimi, hukuki niteliği itibariyle Borçlar Kanunuyla düzenlenen mutlak muvazaadır. Muvazaalı işlemde; üçüncü kişileri aldatmak için yapılmış görünürdeki işlem, bu işlemin taraflar arasında hüküm ifade etmeyeceğini belirleyen muvazaa anlaşması ve tarafların gerçek iradelerine uyan gizli işlem olmak üzere üç ayrı işlem söz konusu. Sahte sigortalılık olayında görünürdeki işlem, SSK’ya sahte olarak bildirilen kişinin işyerinde çalışıyor olarak görülmesidir. Muvazaa anlaşması ise tarafların aralarında, bu işten bir tarafın veya her iki tarafın da menfaati amacıyla SSK’yı aldatarak anlaşmaya varmalarıdır. Bu işlemin sonucu ne olursa olsun geçersizdir.” şeklinde konuştu.
"TESBİTİ HALİNDE SONUÇLARI AĞIR"
Sahte sigortalı bildirimi tespiti halinde başta gerçek dışı olarak bildirilen sigortalı olmak üzere, işverenleri çok zor durumlara düşürecek sonuçların ortaya çıkacağını belirten Basın İlan Kurumu Samsun İl Müdürü Mustafa Bayraktar,“Konu birçok kanunda ele alınmış. Sahte sigortalı bildiriminin SSK mevzuatı açısından sonuçları şöyledir;‘Çalışmaları fiili olmadığı halde SSK’ya bildirilen kişinin çalışmaları tespit halinde iptal edilmektedir. Kişi emekli olmuşsa kendisine kurumca bağlanan aylık veya gelirler iptal edilmekte ve yasal faizi ile kendisinden geri talep edilmektedir. Çalışmaları gerçek dışı olarak SSK’ya bildirilen gerçek dışı sigortalıya kısa vadeli sigorta kollarından yapılan tüm masraflar, sahte sigortalıyı bildiren işverenden talep edilmektedir. İşverenin işyeri kayıtları, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin ilgili maddesi uyarınca geçersiz sayılmaktadır.
‘Sahte sigortalı bildiriminin Türk Ceza Kanunu açısından işveren ve sahte sigortalı yönüyle sonuçları, sahte sigortalıyı SSK’ya bildiren işveren hakkında da TCK’nın ilgili maddeleri uyarınca Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmaktadır.’
‘Sahte sigortalı bildirimi Vergi Mevzuatı karşısında sonuçları açısından vergi uygulamalarını da ilgilendirmektedir. Çünkü işveren gerçekte hiçbir zaman çalıştırmadığı ve ücret ödemediği kimseye ödediği ücretleri ve sigorta primlerini gelir veya kurumlar vergisi matrahından düşerek vergi ziyaına sebep olmaktadır. 506 sayılı kanun çerçevesinde kuruma gerçek dışı olarak bildirilen kişilere ödenmiş gibi gösterilen ücret ve kuruma ödenen sigorta primlerinin dayanağını ücret ödeme bordrosu oluşturmaktadır. Ücret ödeme bordrosu, Vergi Usul Kanunu’nun ilgili maddesi uyarınca ücretlere ait kayıt ve vesikalardan bir başka ifade ile gider belgelerinden birini oluşturmaktadır.
İşveren SSK’ya sahte sigortalı bildirirken, bu bildirimin yasal dayanaklarından birisi olarak da ücret ödeme bordrosunu göstermektedir. İşveren gerçekte çalıştırmadığı bir kimse için çalışmış gibi gerçeğe aykırı ücret ödeme bordrosu düzenleyerek bir yönüyle sahte belge düzenlemiş olmaktadır. Sahte belge, Vergi Usul Kanunu’nun ilgili maddesi, gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgedir. Sahte belge düzenlemek suretiyle vergi ziyaına sebep olmak kanuna karşı hile sayılacaktır ki bu da ağır hapis cezalarına neden olmaktadır.”açıklamasında bulundu.
Gerçeğe aykırı beyanın sonuçlarının hiç de içaçıcı olmadığını, yaptırımların ağır olduğunu ifade eden Bayraktar,açıklamasını şöyle noktaladı, “Sonuç olarak, sahte sigortalılık hem işverenleri, hem de çalışmaları gerçek dışı olarak SSK’ya bildirilenleri çok zor durumda bırakmaktadır. En anlaşılır haliyle işverenler vergi ve sosyal güvenlik mevzuatı karşısında ağır yaptırımlarla karşı karşıya kalmakta, hatta gerçeğe aykırı beyan ve evrakta sahtecilik suçlamalarıyla Cumhuriyet Savcılıkları’na sevk edilmektedirler. Vergi mükellefi olan, gazetecilik dışında başka bir işte çalışan, çalışmadığı halde çalışıyor gibi gösterilen ve tespiti halinde SSK tarafından sigortalılık süresi iptal edilenlerle ilgili olarak kadro da gösterildikleri süreler kurumumuz tarafından da mahsup ediliyor.” diye konuştu.
Kaynak: İHA
"GAZETECİLER BİRBİRİNİ DENETLEMELİ"
Gazetelerin kadrosunda gösterilip çalışmayan gazetecilerin gazetelerin gelirini önemli ölçüde artırdığını söyleyen Bayraktar, “Pastadan daha fazla pay almak için sahte sigortalı sözde gazeteci gösterilebiliyor. Oysa, gerçek basın emekçilerinin görevde olması gerekiyor. Bunun için herkese büyük sorumluklar düşüyor. Çalışan gazeteciler, çalışmayan sözde gazetecinin gazete kadrosunda gösterilerek hakkının gasp edilmesine müsaade etmemeli ve buna savaş açmalı, herkes hak edişini almalı. Başkasının hakkını gasp etmek için bazı çalışmayan sözde gazeteciler, üzülerek ifade edeyim ki, kullanılıyor. Çalışmayanların çalışanın hakkını alması, gazeteciliğin temeline de dinamit koyuyor.” diye konuştu.
67. Sayılı Genel Kurul kararının 20.maddesinin çok açık ve net olduğunu dile getiren Bayraktar, buna rağmen fiilen çalışmayan gazeteciler nedeniyle pastadan fazla pay alma planında olanların kul hakkı yediklerini de söyledi.
İl Müdür Mustafa Bayraktar,"20. madde de 'Gazeteler, gazete yayınından beklenen amacı gerçekleştirebilecek sayıda kadro ve bu kadrolarda, fikir işçilerine ilişkin çalışma ve sosyal güvenlik mevzuatına uygun olarak kendileri ile yazılı sözleşmeler yapılıp, tam gün ve tam ay üzerinden ücretleri ödenen, sigorta primleri ile vergilerinin tahakkukları yaptırılmış fiilen çalışan fikir işçileri bulundurmak zorundadır' diyor. Peki sözde gazetecileri kadrosunda bulundurmak için büyük bir efor sarf edenlerin, gazeteleri etkin ve üretken mi? Elbette hayır. Gidilmeyen haberlere atılan sahte imzalar ve ajans haberleriyle sayfa dolduran bu anlayışı okur da çok iyi değerlendiriyor ve tirajlara yansıtıyor.Sahte sigortalı bildirimi, hukuki niteliği itibariyle Borçlar Kanunuyla düzenlenen mutlak muvazaadır. Muvazaalı işlemde; üçüncü kişileri aldatmak için yapılmış görünürdeki işlem, bu işlemin taraflar arasında hüküm ifade etmeyeceğini belirleyen muvazaa anlaşması ve tarafların gerçek iradelerine uyan gizli işlem olmak üzere üç ayrı işlem söz konusu. Sahte sigortalılık olayında görünürdeki işlem, SSK’ya sahte olarak bildirilen kişinin işyerinde çalışıyor olarak görülmesidir. Muvazaa anlaşması ise tarafların aralarında, bu işten bir tarafın veya her iki tarafın da menfaati amacıyla SSK’yı aldatarak anlaşmaya varmalarıdır. Bu işlemin sonucu ne olursa olsun geçersizdir.” şeklinde konuştu.
"TESBİTİ HALİNDE SONUÇLARI AĞIR"
Sahte sigortalı bildirimi tespiti halinde başta gerçek dışı olarak bildirilen sigortalı olmak üzere, işverenleri çok zor durumlara düşürecek sonuçların ortaya çıkacağını belirten Basın İlan Kurumu Samsun İl Müdürü Mustafa Bayraktar,“Konu birçok kanunda ele alınmış. Sahte sigortalı bildiriminin SSK mevzuatı açısından sonuçları şöyledir;‘Çalışmaları fiili olmadığı halde SSK’ya bildirilen kişinin çalışmaları tespit halinde iptal edilmektedir. Kişi emekli olmuşsa kendisine kurumca bağlanan aylık veya gelirler iptal edilmekte ve yasal faizi ile kendisinden geri talep edilmektedir. Çalışmaları gerçek dışı olarak SSK’ya bildirilen gerçek dışı sigortalıya kısa vadeli sigorta kollarından yapılan tüm masraflar, sahte sigortalıyı bildiren işverenden talep edilmektedir. İşverenin işyeri kayıtları, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin ilgili maddesi uyarınca geçersiz sayılmaktadır.
‘Sahte sigortalı bildiriminin Türk Ceza Kanunu açısından işveren ve sahte sigortalı yönüyle sonuçları, sahte sigortalıyı SSK’ya bildiren işveren hakkında da TCK’nın ilgili maddeleri uyarınca Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmaktadır.’
‘Sahte sigortalı bildirimi Vergi Mevzuatı karşısında sonuçları açısından vergi uygulamalarını da ilgilendirmektedir. Çünkü işveren gerçekte hiçbir zaman çalıştırmadığı ve ücret ödemediği kimseye ödediği ücretleri ve sigorta primlerini gelir veya kurumlar vergisi matrahından düşerek vergi ziyaına sebep olmaktadır. 506 sayılı kanun çerçevesinde kuruma gerçek dışı olarak bildirilen kişilere ödenmiş gibi gösterilen ücret ve kuruma ödenen sigorta primlerinin dayanağını ücret ödeme bordrosu oluşturmaktadır. Ücret ödeme bordrosu, Vergi Usul Kanunu’nun ilgili maddesi uyarınca ücretlere ait kayıt ve vesikalardan bir başka ifade ile gider belgelerinden birini oluşturmaktadır.
İşveren SSK’ya sahte sigortalı bildirirken, bu bildirimin yasal dayanaklarından birisi olarak da ücret ödeme bordrosunu göstermektedir. İşveren gerçekte çalıştırmadığı bir kimse için çalışmış gibi gerçeğe aykırı ücret ödeme bordrosu düzenleyerek bir yönüyle sahte belge düzenlemiş olmaktadır. Sahte belge, Vergi Usul Kanunu’nun ilgili maddesi, gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgedir. Sahte belge düzenlemek suretiyle vergi ziyaına sebep olmak kanuna karşı hile sayılacaktır ki bu da ağır hapis cezalarına neden olmaktadır.”açıklamasında bulundu.
Gerçeğe aykırı beyanın sonuçlarının hiç de içaçıcı olmadığını, yaptırımların ağır olduğunu ifade eden Bayraktar,açıklamasını şöyle noktaladı, “Sonuç olarak, sahte sigortalılık hem işverenleri, hem de çalışmaları gerçek dışı olarak SSK’ya bildirilenleri çok zor durumda bırakmaktadır. En anlaşılır haliyle işverenler vergi ve sosyal güvenlik mevzuatı karşısında ağır yaptırımlarla karşı karşıya kalmakta, hatta gerçeğe aykırı beyan ve evrakta sahtecilik suçlamalarıyla Cumhuriyet Savcılıkları’na sevk edilmektedirler. Vergi mükellefi olan, gazetecilik dışında başka bir işte çalışan, çalışmadığı halde çalışıyor gibi gösterilen ve tespiti halinde SSK tarafından sigortalılık süresi iptal edilenlerle ilgili olarak kadro da gösterildikleri süreler kurumumuz tarafından da mahsup ediliyor.” diye konuştu.
