Türk Akciğer Kanseri Derneği Başkanı Doç.dr. Ufuk Yılmaz Açıklaması

Türk Akciğer Kanseri Derneği Başkanı Doç.Dr. Ufuk Yılmaz, Kübalı bilim adamları tarafından üretilen kanser aşısının faz 3 aşaması olarak bilinen karşılaştırmalı çalışmanın yeni başlatıldığını ve standart tedavi aşamasına henüz gelmediğini söyledi.

Türk Akciğer Kanseri Derneği Başkanı Doç.dr. Ufuk Yılmaz Açıklaması

Doç.Dr. Ufuk Yılmaz, Türk Akciğer Kanseri Derneği (TAKD) ve Türk Göğüs Cerrahisi Derneği'nin (TGCD) birlikte Antalya'da düzenlediği 6. Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi'nde basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.
Doç.Dr. Yılmaz, aşıya karşı toplumda büyük bir güven olduğunu, enfeksiyon hastalıklarının çok yoğun yaşandığı dönemlerde aşıların keşifleriyle öldürücü bir çok enfeksiyon hastalığının kökünün kazındığını artık dünyada görünmez hale geldiğini söyledi.

Aşı ismiyle adlandırılan ilaçların ilgi gördüğünü ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu: "Akciğer kanserinde aşının kullanıldığı durumlarda aşı kullanıldığı zaman akciğer kanserinin gelişmesini önleyecek şeklinde anlaşılmamalı, sadece akciğer kanseriyle vücudun savaşında vücudun kanser hücreleriyle savaşacak olan özel hücrelerini kuvvetlendiren aşıları anlamamız gerekiyor. Son 10 yılda aşı tedavisi olarak değerlendirilecek ilaçlar konusunda ilerleme sağlandı. Faydalı olabileceği yönünde işaretler oluşturdu."
İleri evre akciğer kanserinde diğer tıbbi tedavileri uyguladıktan ve hastalık kontrol altına alındıktan sonra bu aşılar ile tedaviye devam edilmesi durumunda yaşam sürelerinde bir artış olabileceği yönünde bulgular elde etmeye başladıklarını kaydeden Doç.Dr. Yılmaz, "Ancak her bulgunun güvenilebilir olmasını da isteriz. Standart tedavi haline gelmesinden önce kullanıldığı ve kullanılmadığı hastalar arasında fark var mı ona bakarız" dedi.

Küba'da üretilen aşıların medyada ilgi gördüğünü anlatan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Evet bu aşılar incelendiğinde daha önce tedavi görmüş ileri evre akciğer kanseri hastalara uygulandığında yaşam süresine 7 ile 11 aylık bir katkı sağladığını görüyoruz, uzun süreli yaşam şansına da bir miktar artış sağladığını görüyoruz ancak bu kongre sebebiyle buraya gelen Kübalı bir hekimi dinlediğimizde Küba'daki araştırmaların sonuçlarının bize tam güven vermediğini, yeterli görmediğimizi ve tatmin olmadığımızı söyleyebilirim. Küba bu aşıya kendi ülkesi için onay vermiş ama faz 3 çalışması dediğimiz karşılaştırmalı çalışmayı da başlatmış durumda. Eğer bu araştırma dünyada kullanılabilecek standart bir tedavi olarak görülseydi Küba'nın bu faz 3 çalışmasını başlatmaması gerekirdi, başlattıysa bu ilaç halen deneysel aşamadadır. Standart tedavi olamaz zaten aşı tedavisi konusunda gelişmiş ülkelerde bilimsel verilere dayanılarak yapılan diğer aşı çalışmalarında faz 3 çalışmasına yeni geçildiği için isimlerini henüz duymadık çünkü faz 3 çalışması bitmeden kullanılması uygun olmayacaktır."

ELEKTRONİK SİGARA NEDEN ZARARLI
Doç.Dr. Ufuk Yılmaz, Amerike Birleşik Devletleri'nde (ABD) çocuklara ve gençlere, Türkiye'de ise satışı tamamen yasak olan elektronik sigaranın da kanser yapıcı özelliğe sahip olduğunu söyledi.

Doç.Dr. Ufuk Yılmaz, sigaranın içinde nikotin ile birlikte kanserojen olarak bilinen 3 bine yakın madde olduğunu, son yapılan bilimsel araştırmalarda elektronik sigaralarda da kanserojen maddeler tespit edildiğini anlattı. Elektronik sigaranın kurgulanırken içinde kanserojen madde olmayacağının düşünüldüğünü söyleyen Doç.Dr. Yılmaz, şunları kaydetti:
"Likit, yani sıvı şeklinde nikotini bir bataryayla ısıttığınızda buharlaşıyor ve nikotinin buharını siz içinize çekerek sigaraymış gibi nikotini alıyor ve nikotin eksikliğinizi tamamlıyorsunuz. İlk bakıldığında sadece nikotin içerdiği için kanser etkisi yok diye düşünülüyor ama bilim adamları elektronik sigaranın kanser yapıcı etkisi olabilir çünkü biz içinde bazı kanser yapıcı maddeler tespit ettik diyorlardı. Fakat şimdi farklı bir bulgu saptandı. Elektronik sigaranın nikotin içeren buharını solunum yolları epiteli dediğimiz iç yüzeydeki hücrelerde aynı kanser gibi genetik mutasyonlara sebep olduğu tespit edildi. Sigara içen kanserli hastalardaki mutasyonlara benzer genetik değişikliklerin elektronik sigaralarda görülmüş olması elektronik sigaradaki nikotin buharının da kanser yapıcı etkisini devam ettiğini gösteriyor. Bu araştırmanın sonuçları yayınlandıktan sonra ABD sigaranın gençlere ve çocuklara satılmasını yasakladı. Sağlık Bakanlığı Türkiye'de elektronik sigara ülkeye ilk girdiğinde erken tespit edip yasakladı."
Kaynak: İHA