Türkiye'nin Ab Daimi Temsilci Yardımcısı Hasdemir Açıklaması

Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) Daimi Temsilci Yardımcısı Fatih Hasdemir, "Dünyada nerede önemli bir masa kurulmuşsa, Türkiye o masada mutlaka olmalıdır. Çünkü Türkiye güçlü bir ülkedir. Türkiye, dünyadaki karar mekanizmalarının çalıştığı her yerde olmalıdır" dedi.

Hasdemir, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) tarafından yürütülen "Yerel Medya Avrupa Birliği (AB) ile buluşuyor (MEDYAB)" projesi kapsamında, yerel basın kuruluşlarında çalışan bir grup gazeteciyle bir araya geldi.
Türkiye'nin AB'ye giriş süreciyle ilgili olarak Brüksel'de AB Daimi Temsilcilik Binası'nda düzenlenen toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hasdemir, Türkiye'nin bölgede eskiden de var olduğunu, var olmayı da sürdüreceğini, önemli olanın AB ile olan ilişkilerin boyutu olduğunu söyledi.

Türkiye'nin güçlü olmasının yanı sıra Türkiye'deki hayat standartlarının gelişmesi halinde AB'ye tam üye olup olmamanın o kadar önemli olmadığını vurgulayan Hasdemir, "Bizim için önemli olan bizim vatandaşlarımızın yaşam kalitesi standartlarının yükseltilebilmesidir. Bu konuda ikinci önemli husus da şudur; dünyada nerede önemli bir masa kurulmuşsa, Türkiye o masada mutlaka olmalıdır. Çünkü Türkiye güçlü bir ülkedir. Türkiye, dünyadaki karar mekanizmalarının çalıştığı her yerde olmalıdır" ifadelerini kullandı.
AB'nin dağılıp dağılmayacağına ilişkin şu an için herhangi bir yorumun yapılmasını doğru bulmadığını kaydeden Hasdemir, şöyle devam etti:
"Dünyanın yaşadığı en önemli kriz olan 2'nci Dünya Savaşı sonrasında kurulmuştur. AB kurulduktan sonra bu topluluğa üye olan ülkelerde de zaman zaman ekonomik krizler olmuştur. Bu ülkeler bu krizlerden yara alarak ama birçok şeyi de öğrenerek çıkıyorlar. AB günümüzde yaşanan krizi de atlatacaktır. AB'nin gelecekteki yapısı değişebilir. İçinde Türkiye'nin de olduğu birkaç halka daha olabilir birliğin yapısında. Bunun dışında, daha gevşek bir AB olabilir. Olursa, Türkiye bu yapının neresinde olabilir? Bunlar şu an için düşünülmüyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hedefi AB'ye tam üyeliktir."
Türkiye'nin, Ermeni iddiaları ve Kıbrıs sorununda olduğu gibi keskin kırmızı çizgilerinden asla ödün vermeyeceğine işaret eden Hasdemir, "Türkiye hiçbir dayatmayı zorla kabul edebilecek bir devlet değildir. Türkiye herhangi bir birliğe yada kurula girmek için kendi milli menfaatlerinden asla taviz vermez. Bunun herkes tarafından bilinmesi lazım" diye konuştu.

AB süreciyle ilgili olarak yaşanan en temel sorunun ön yargılar olduğunu vurgulayan Hasdemir, şunları kaydetti.

"Ön yargıların ortadan kaldırılması ise atom bombası yapılması kadar çok zor. Bu yüzden de yüz yüze gerçekleşen müzakereler ve temaslar çok önemli. Çünkü yüz yüze görüşmeler sonrasında Türkiye ve Türkler hakkındaki ön yargılar nedeniyle olumsuz düşüncelere sahip olan AB ülkelerinin temsilcileri bizlere karşı haksızlık yaptıklarının farkına varıyor ve bu ön yargılar kısa sürede Türkiye için olumluluk yaratarak, süreç içerisinde avantaja dönüşebiliyor."
Kaynak: AA