İnebolu Kaymakamlığı'ndan 1915 Konferansı
İnebolu Kaymakamlığında '1915 Nedir?' konulu konferans düzenledi.
Dünya kamuoyunu her yıl 24 Nisan tarihinde aynı gündeme kilitleyen ve özellikle Amerikan Senatosu başta olmak üzere birçok ülke tarafından Türkiye’ye karşı kullanılan sözde Ermeni soykırımı ile ilgili olarak İnebolu Kaymakamlığı “1915 Nedir?” konulu bir konferans düzenledi.
İnebolu Kaymakamı Gökhan Görgülüarslan’ın daveti üzerine İnebolu’ya gelen Araştırmacı Yazar-Edebiyatçı Yunus Zeyrek Belediye Düğün Salonunda 1915 olaylarıyla ilgili vatandaşları bilgilendirdi.
İnebolu Kaymakamı Gökhan Görgülüarslan, Türkiye Cumhuriyetinin tarihinde en çok üzerinde konuşulan ve tam olarak anlatılamayan yıllara dair bilinmeyenlerin aydınlatılmasına katkısı olacağını düşündükleri için bu konferansı düzenleme gereği duyduklarını söyledi.
Gazi Üniversitesi Türk Dili Bölümü Öğretim Görevlisi, Tarihçi ve Edebiyatçı Yazar Yunus Zeyrek, olayların iyi anlaşılabilmesi için tarihi doğru kaynaklardan okumanın önemli olduğunu belirterek, söz konusu 1915 olaylarının perde arkasına ilişkin araştırma ve anekdotlarını davetlilerle paylaştı.
Komşuları itibariyle Türkiye’nin etrafının sıcak denizlere inmek için Türk varlığının imhasına yönelik emellerin odağı olduğunu ve aslında Türklerin Anadolu’da eski ve köklü bir tarihe sahip olduklarından bahseden Zeyrek, 1071 Malazgirt Savaşının Türklerin Anadolu’ya girişi olarak yıllar boyu yanlış ve eksik öğretildiğini söyledi.
Zeyrek, “M.Ö. 4. yüzyılda Makedonyalı İskender zafer kazandığında Çoruh havzasında ona Buntürkler ve Hazarlar karşı gelmiştir diye bir kayıt vardır. Buntürk’ün anlamı yerli Türk anlamına gelmiştir. Yani 1071 Türklerin Anadolu’ya yerleşmesi değil devlet ve siyaset olarak hakimiyetini ilan ettiği yıldır” dedi.
Zeyrek, Anadolu’nun eski tarihlerden beri Türk yurdu olduğunu vurgulayarak, sözde soykırım iddialarının çıkarıldığı yılların 1973’teki bombalama olaylarıyla başladığı ve lobi faaliyetlerinin hızlandığına dikkat çekerek, Sarıkamış’ı bilmeden, siyasi mülahazalarla yazılmış tarihe bakarak kanaat oluşturmanın sonucunu yıllardır meselenin anlatılamamasına vardığını kaydetti.
Zeyrek, “Siyasi mülahazalarla tarih yazarsanız yazık olur, günah olur” diyerek tarihin doğru kaynaklardan okunmasının, olan olayları değerlendirirken nedenlerine inmenin gözden kaçırıldığına işaret etti. 1. Dünya savaşının 1914’te fiilen başladığını ve 1915 yılı Ocak ayında Sarıkamış’ta yenilen ve yorgun düşen Osmanlı Ordusu’nun durumu nedeniyle sona erdiğini söyleyen Yunus Zeyrek, “İmparatorluk 25 milyon nüfus olmasına karşın askerlik ve yurt savunması 8 milyon Türk’ün omuzlarında Türkler cephede Ruslarla savaşırken Ermeniler Türk köylerinde kadın ve kızlara saldırıyor. Bunu duyan cephedeki asker isyan ediyor bazıları köye dönüyor ve mücadele ediyor. Ermeniler Türk ordusu savaşırken düşman kuvvetlere destek olmak üzere gönüllü ordu kurup Türklere karşı savaşıyor. Hükümet binaları, Türk köylerini ateşe veriyor. Bulundukları yerlerde zulümler yapıyor. Bunun üzerine hükümet 27 Mayıs 1915’te şimdilerde adına tehcir denilen ama aslında doğrusu geçici bir kanun olarak çıkartılan ve tamamen kendi halkını bu zulümlerden korumak adına alınmış tedbirleri içeren ve asla içinde öldürmekten, sürgünden bahsedilmeyen sevk ve isyan kanununu çıkarıyor. Bu doğrultuda Ermeniler’e yer değiştirme uygulanıyor. 1915 olayının özü, aslı doğrusu budur” dedi.
Konuşmasını sık sık tarihi belge ve fotoğraflarla sürdüren Zeyrek, ayrıca davetlilerin merak ettiği soruları da yanıtladı. Konferansın sonunda İnebolu Kaymakamı Görgülüarslan, Zeyrek’e plaket ile İstiklal Madalyası hediye etti. Ayrıca konferansın sonunda Yunus Zeyrek, kitaplarını imzaladı.