'Kısa Film Açıklaması
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, "17 Aralık'ta karşılaştığımız yeni, bambaşka bir darbe, bu da 'postmodern'... Ama biz buna 'dostmodern' diyoruz. Neden? Çünkü dost bildiklerimizden yediğimiz bir darbe olduğu için" dedi.
Aktay, Milli Türk Talebe Birliği (MTTP) Konya Şubesi'nce Konevi Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Kısa Film: Demokrasi-2" panelinde, 28 Şubat "Postmodern Darbesi"ne ilişkin, Türk siyasi tarihinde önemli bir yer tuttuğunu söyledi.
27 Nisan bildirisi ve Gezi Parkı odaklı gelişmelerin de darbe teşebbüsü olduğunu anlatan Aktay, "Tüm bu darbeler akim kaldı, çok şükür başarılamadı. 17 Aralık'ta karşılaştığımız yeni, bambaşka bir darbe, bu da 'postmodern'. Ama biz buna 'dostmodern' diyoruz. Neden? Çünkü dost bildiklerimizden yediğimiz bir darbe olduğu için" dedi.
Aktay, 17 Aralık'ın dost bildikleri çevrelerce muhatap oldukları ilk darbe olmadığını belirterek; şöyle konuştu:
"Aslında 28 Şubat süreci içerisinde de o dostlar vardı ve o dostlar aynı darbeyi o zaman da vermişlerdi. O postmodern darbenin içinde 'dost' unsuru eksik değildi. 28 Şubat sürecinde o dost bildiklerimiz, aynı rolü oynamışlardı, darbecilerin safında o rollerini oynamışlardı. Gerçekliğin biraz çarpıtılmış olmasından dolayı, bizden mi onlardan mı çok fazla belli etmeyen yaklaşım sergilemişlerdi. O dönemde o darbe içerisindeki rollerini tam olarak ezberleyememişiz. Yoksa o zamanda 'beceremediniz çekin gidin artık' denildiğinde konumlarını, dostmodern darbe boyutlarını o zaman da sergilemişlerdi. Bugün 17 Aralık'taki dostmodern olma boyutu daha fazla öne çıkmış olsa bile, aynı darbenin postmodern olma boyutu da eksik değil."
17 Aralık sonrası yaşananların, gerçeklerle oynama üzerinde gerçekleştiğini ifade eden Aktay, "Bu 17 Aralık darbesi, gerçekliği başka türlü göstererek, 'abra kadabra' gibi ilizyonlar ortaya koyarak, var olanı başka türlü gösterme üzerinden yapılan darbedir" diye konuştu.
Eski TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma 28 Şubat Alt Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel ise 28 Şubat'ın tam bir darbe olduğunu, yaşan süreçte toplum mühendisliği yapıldığını aktardı.
28 Şubat'ın Müslümanları baskı altına aldığını dile getiren Karayel, şunları kaydetti:
"(28 Şubat Postmodern Darbesi) Çok şükür bin yıl değil 5 yıl bile sürmeden kendi başlarına bela olmuştur. Şu anda darbeciler, daha önceki darbeleri yapanlar gibi onlarda bunun hesabını verme durumundadır. 28 Şubat getirdiği olumsuzluklar, Türkiye'nin başının en büyük belalarından biri olmuştur. Siyasetçilere ve hepimize ders olmuştur. Biz bu derslerden çok şey öğrendik. Hem darbeler komisyonun önermiş olduğu 20 maddelik önerinin büyük bir kısmını AK Parti iktidarında teker teker telafi edilmiştir. Meclise başörtülü milletvekillerin girmesi, darbelere kaynaklık gösteren TSK'nın İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinin değiştirilmesi ve vakıf mallarının iadesi gibi çok şey yerine getirilmiştir. Kalan kısımlar da inşallah yerine getirilecektir. Özellikle Jandarmanın ilerleyen tarihlerde 'kır polisine' dönüştürülmesi, Türkiye'nin Avrupa normlarında hukuk devleti olmasıyla ilgili bütün altyapılar hazırlanıyor. Bunların hepsini göreceğiz."
Kaynak: AA
27 Nisan bildirisi ve Gezi Parkı odaklı gelişmelerin de darbe teşebbüsü olduğunu anlatan Aktay, "Tüm bu darbeler akim kaldı, çok şükür başarılamadı. 17 Aralık'ta karşılaştığımız yeni, bambaşka bir darbe, bu da 'postmodern'. Ama biz buna 'dostmodern' diyoruz. Neden? Çünkü dost bildiklerimizden yediğimiz bir darbe olduğu için" dedi.
Aktay, 17 Aralık'ın dost bildikleri çevrelerce muhatap oldukları ilk darbe olmadığını belirterek; şöyle konuştu:
"Aslında 28 Şubat süreci içerisinde de o dostlar vardı ve o dostlar aynı darbeyi o zaman da vermişlerdi. O postmodern darbenin içinde 'dost' unsuru eksik değildi. 28 Şubat sürecinde o dost bildiklerimiz, aynı rolü oynamışlardı, darbecilerin safında o rollerini oynamışlardı. Gerçekliğin biraz çarpıtılmış olmasından dolayı, bizden mi onlardan mı çok fazla belli etmeyen yaklaşım sergilemişlerdi. O dönemde o darbe içerisindeki rollerini tam olarak ezberleyememişiz. Yoksa o zamanda 'beceremediniz çekin gidin artık' denildiğinde konumlarını, dostmodern darbe boyutlarını o zaman da sergilemişlerdi. Bugün 17 Aralık'taki dostmodern olma boyutu daha fazla öne çıkmış olsa bile, aynı darbenin postmodern olma boyutu da eksik değil."
17 Aralık sonrası yaşananların, gerçeklerle oynama üzerinde gerçekleştiğini ifade eden Aktay, "Bu 17 Aralık darbesi, gerçekliği başka türlü göstererek, 'abra kadabra' gibi ilizyonlar ortaya koyarak, var olanı başka türlü gösterme üzerinden yapılan darbedir" diye konuştu.
Eski TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma 28 Şubat Alt Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel ise 28 Şubat'ın tam bir darbe olduğunu, yaşan süreçte toplum mühendisliği yapıldığını aktardı.
28 Şubat'ın Müslümanları baskı altına aldığını dile getiren Karayel, şunları kaydetti:
"(28 Şubat Postmodern Darbesi) Çok şükür bin yıl değil 5 yıl bile sürmeden kendi başlarına bela olmuştur. Şu anda darbeciler, daha önceki darbeleri yapanlar gibi onlarda bunun hesabını verme durumundadır. 28 Şubat getirdiği olumsuzluklar, Türkiye'nin başının en büyük belalarından biri olmuştur. Siyasetçilere ve hepimize ders olmuştur. Biz bu derslerden çok şey öğrendik. Hem darbeler komisyonun önermiş olduğu 20 maddelik önerinin büyük bir kısmını AK Parti iktidarında teker teker telafi edilmiştir. Meclise başörtülü milletvekillerin girmesi, darbelere kaynaklık gösteren TSK'nın İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinin değiştirilmesi ve vakıf mallarının iadesi gibi çok şey yerine getirilmiştir. Kalan kısımlar da inşallah yerine getirilecektir. Özellikle Jandarmanın ilerleyen tarihlerde 'kır polisine' dönüştürülmesi, Türkiye'nin Avrupa normlarında hukuk devleti olmasıyla ilgili bütün altyapılar hazırlanıyor. Bunların hepsini göreceğiz."