Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bilgiç Soruları Yanıtladı
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) Halep'i terk ettiğine ilişkin iddiaların gerçek dışı olduğunu bildirdi.
Bilgiç, Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Halep'teki durum ve ÖSO mensuplarından 15 bin kişinin Türkiye'ye sığındığı iddialarıyla ilgili bir soru üzerine Bilgiç, söz konusu iddiaların gerçek dışı olduğunu belirtti.
"Bu iddialar doğru değil" diyen Bilgiç, benzer şekilde ÖSO'nun lider kadrolarından bir kişinin Türkiye'de olduğu iddiasının da basında yer aldığını ancak konuya ilişkin bilgisinin olmadığını söyledi.
"ÖSO'nun Halep'i terk ettiğine ilişkin iddialar gerçek dışı" ifadesini kullanan Bilgiç, şöyle devam etti:
"Halep üzerinde hem rejimin hem de IŞİD'in bir mücadelesi var. Aynı zamanda ÖSO da orada. Halep'teki durumun kötüleşmesi halinde Türkiye'ye yönelik bir göç dalgasını beklemek mümkün. Bunu Sayın Bakanımız da daha önce birkaç defa söyledi.
Rakam konusunda bir tahminde bulunmak mümkün değil ama tabii bunlar birbirini etkileyecek zincirleme reaksiyonlar. Bir yerde göç olduğu zaman diğer bölgelerdeki toplulukları da insanları da Türkiye'ye yöneltebilir."
"Uçuşa yasak bölge, güvenli bölgeler bu açıdan, Türkiye açısından çok önemli" diyen Bilgiç, söz konusu taleplerin Halep çevresinde oluşacak göç dalgasını önleyeceğine dikkat çekti.
- Allen ve Biden'in ziyaretleri
Türkiye'de bulunan ABD Başkanı Obama'nın IŞİD'le Küresel Mücadele Özel Temsilcisi emekli General John Allen'ın Ankara'daki temasları ve ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in hafta sonu Türkiye'ye yapacağı ziyarete ilişkin soruları yanıtlayan Bilgiç, Allen'ın bu sabah Ankara'ya geldiğini ve Müsteşar Feridun Sinirlioğlu ile bir araya geldiğini ve daha sonra bir çalışma yemeğine geçildiğini anlattı. Gerek Allen gerek Biden ile görüşmelerde ele alınacak en önemli konuların Suriye ve Irak'taki durum olduğunu belirten Bilgiç, "ABD ile müttefiklik bağlantılarımız çerçevesinde her düzeyde temaslarımız sürüyor" diye konuştu.
Biden'in ziyaretinde uçuşa yasak bölge, eğit-donat gibi detaylı konuların da muhakkak gündeme geleceğini ifade eden Bilgiç, Türkiye'nin bölgeye dönük genel kapsamlı strateji çizilmesi yaklaşımını taşıdığını hatırlattı.
Allen'in yabancı bir gazeteye mülakatında "Suriyeli muhaliflerin Esed'le savaşmayacağı" yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine Bilgiç, "Biz zaten kendi parametrelerimizi çok açık bir şekilde koyduk. Eğit donat çerçevesinde eğitilecek kişilerin herkesle savaşması gerektiğini söyledik" diye konuştu.
Bilgiç, "Irak'ta imzalanan petrol anlaşması Türkiye'yi nasıl etkileyecek" sorusuna karşılık ise Bağdat ile Erbil arasındaki yakınlaşmanın gelecek dönemde nihayete ermesini umduklarını belirtti.
Türkiye'nin isteğinin Irak anayasası çerçevesinde ülkenin bir bütün içinde hareket ederek sorunlarını çözmesi olduğunu dile getiren Bilgiç, bu sorunların çözümünün bölgenin istikrarına çok olumlu katkı yapacağını kaydetti.
Sözcü Bilgiç, Suriye politikası konusunda ABD ile Türkiye arasında görüş birliği olup olmadığı yönündeki bir soru üzerine, Suriye konusunda iki ülke arasında herhangi bir görüş ayrılığı yaşanmadığını söyledi.
Bilgiç, "Uygulamada bazı farklılıklar var. Onları da müzakereler yoluyla gidermeye çalışıyoruz" dedi.
Tanju Bilgiç, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 5-6 Aralık'ta Atina'ya yapacağı ziyaretinde yeni bir adım atılmasının beklenip beklenmediği sorusu üzerine, 14-15 Mayıs 2010'da Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyinin (YDİK) ilk toplantısının, 4 Mart 2013'te ikinci toplantısının yapıldığını hatırlattı. Bugüne kadar yapılan bu toplantılarda toplam 47 anlaşmanın imzalandığı bilgisini veren Bilgiç, YDİK'nin işbirliği potansiyelinin değerlendirilmesi açısından çok önemli ve elverişli bir zemin olduğunu vurguladı. Tanju Bilgiç, "Burada gündemdeki ve işbirliğinin geliştirilmesine yönelik konular ele alınacak. Spesifik olarak hangi anlaşmaların imzalanacağına ilişkin bir şey söylemek zor ama YDİK'nin toplanmış olması bile bence kendi başına güven artırıcı bir önlem ve çözüme yönelik bir irade sergiliyor" ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Halep'teki durum ve ÖSO mensuplarından 15 bin kişinin Türkiye'ye sığındığı iddialarıyla ilgili bir soru üzerine Bilgiç, söz konusu iddiaların gerçek dışı olduğunu belirtti.
"Bu iddialar doğru değil" diyen Bilgiç, benzer şekilde ÖSO'nun lider kadrolarından bir kişinin Türkiye'de olduğu iddiasının da basında yer aldığını ancak konuya ilişkin bilgisinin olmadığını söyledi.
"ÖSO'nun Halep'i terk ettiğine ilişkin iddialar gerçek dışı" ifadesini kullanan Bilgiç, şöyle devam etti:
"Halep üzerinde hem rejimin hem de IŞİD'in bir mücadelesi var. Aynı zamanda ÖSO da orada. Halep'teki durumun kötüleşmesi halinde Türkiye'ye yönelik bir göç dalgasını beklemek mümkün. Bunu Sayın Bakanımız da daha önce birkaç defa söyledi.
Rakam konusunda bir tahminde bulunmak mümkün değil ama tabii bunlar birbirini etkileyecek zincirleme reaksiyonlar. Bir yerde göç olduğu zaman diğer bölgelerdeki toplulukları da insanları da Türkiye'ye yöneltebilir."
"Uçuşa yasak bölge, güvenli bölgeler bu açıdan, Türkiye açısından çok önemli" diyen Bilgiç, söz konusu taleplerin Halep çevresinde oluşacak göç dalgasını önleyeceğine dikkat çekti.
- Allen ve Biden'in ziyaretleri
Türkiye'de bulunan ABD Başkanı Obama'nın IŞİD'le Küresel Mücadele Özel Temsilcisi emekli General John Allen'ın Ankara'daki temasları ve ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in hafta sonu Türkiye'ye yapacağı ziyarete ilişkin soruları yanıtlayan Bilgiç, Allen'ın bu sabah Ankara'ya geldiğini ve Müsteşar Feridun Sinirlioğlu ile bir araya geldiğini ve daha sonra bir çalışma yemeğine geçildiğini anlattı. Gerek Allen gerek Biden ile görüşmelerde ele alınacak en önemli konuların Suriye ve Irak'taki durum olduğunu belirten Bilgiç, "ABD ile müttefiklik bağlantılarımız çerçevesinde her düzeyde temaslarımız sürüyor" diye konuştu.
Biden'in ziyaretinde uçuşa yasak bölge, eğit-donat gibi detaylı konuların da muhakkak gündeme geleceğini ifade eden Bilgiç, Türkiye'nin bölgeye dönük genel kapsamlı strateji çizilmesi yaklaşımını taşıdığını hatırlattı.
Allen'in yabancı bir gazeteye mülakatında "Suriyeli muhaliflerin Esed'le savaşmayacağı" yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine Bilgiç, "Biz zaten kendi parametrelerimizi çok açık bir şekilde koyduk. Eğit donat çerçevesinde eğitilecek kişilerin herkesle savaşması gerektiğini söyledik" diye konuştu.
Bilgiç, "Irak'ta imzalanan petrol anlaşması Türkiye'yi nasıl etkileyecek" sorusuna karşılık ise Bağdat ile Erbil arasındaki yakınlaşmanın gelecek dönemde nihayete ermesini umduklarını belirtti.
Türkiye'nin isteğinin Irak anayasası çerçevesinde ülkenin bir bütün içinde hareket ederek sorunlarını çözmesi olduğunu dile getiren Bilgiç, bu sorunların çözümünün bölgenin istikrarına çok olumlu katkı yapacağını kaydetti.
Sözcü Bilgiç, Suriye politikası konusunda ABD ile Türkiye arasında görüş birliği olup olmadığı yönündeki bir soru üzerine, Suriye konusunda iki ülke arasında herhangi bir görüş ayrılığı yaşanmadığını söyledi.
Bilgiç, "Uygulamada bazı farklılıklar var. Onları da müzakereler yoluyla gidermeye çalışıyoruz" dedi.
Tanju Bilgiç, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 5-6 Aralık'ta Atina'ya yapacağı ziyaretinde yeni bir adım atılmasının beklenip beklenmediği sorusu üzerine, 14-15 Mayıs 2010'da Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyinin (YDİK) ilk toplantısının, 4 Mart 2013'te ikinci toplantısının yapıldığını hatırlattı. Bugüne kadar yapılan bu toplantılarda toplam 47 anlaşmanın imzalandığı bilgisini veren Bilgiç, YDİK'nin işbirliği potansiyelinin değerlendirilmesi açısından çok önemli ve elverişli bir zemin olduğunu vurguladı. Tanju Bilgiç, "Burada gündemdeki ve işbirliğinin geliştirilmesine yönelik konular ele alınacak. Spesifik olarak hangi anlaşmaların imzalanacağına ilişkin bir şey söylemek zor ama YDİK'nin toplanmış olması bile bence kendi başına güven artırıcı bir önlem ve çözüme yönelik bir irade sergiliyor" ifadelerini kullandı.