Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker, Diyarbakır'da
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, "Çözüm sürecini her fırsatta zehirlemeye kalkışanlar var. Dün Yüksekova'da sivil giyimli 3 askerimizi şehit ettiler. Bu, Kobani bahanesiyle Diyarbakır'da gerçekleştirilen yakıp yıkmaların yağma ve talanların bir benzeri, çözüm sürecini hedef alan aslında bir eylemdir. Bunlar barışı istemeyen, huzurdan rahatsız olanlardır. Biz bu anlayışı şiddetle reddediyor, telin ediyoruz" dedi.
Bakan Eker, bir otelde düzenlenen AK Parti Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, yeni hicri yılın hayırlı olmasını diledi.
Hicretin, İslam tarihi açısından önemine değinen Eker, İslam coğrafyasının yeni bir hicri yılın başlangıcında bugün maalesef kan, gözyaşı, büyük küresel kaos planlarının uygulamasına sahne olduğunu belirtti.
Eker, bunu AK Parti'liler olarak ne olduğunu bildiklerini ifade ederek, "Ne gözümüzü yumabilir ne de kulaklarımızı tıkayabiliriz. Vicdanımızın, gözlerimizin, kulaklarımızın da açık olarak hadiseleri analiz ettiğimizi ve buna göre hem Türkiye Cumhuriyetinin sınırları içerisinde hem sınırlarımız dışında herkesin sıkıntılarını, meselelerini aynı hassasiyetle takip ettiğimizin bilinmesini isteriz" diye konuştu.
- "Kürt meselesini çözmeye karar verdik"
"Türkiye'de geçmişte yapılan tarihsel yanlışların komplikasyonlarını bertaraf etmek için ezberleri bozacak bir medeniyet tasavvuru ile Türkiye'de Kürt meselesini çözmeye karar verdik" diyen Eker, Türkiye'de Kürt meselesinin çözümünde demokratikleşme ve sivilleşme ile alakalı halkın beklentilerini büyük oranda karşılamış olarak milletle yaptıkları sözleşmenin gereklerini yerine getirdiklerini belirtti.
Eker, çözüm süreci ile son 2 yılda Diyarbakır'da barışın ve huzurun hakim olduğunu, esnafın yüzünün güldüğünü dile getirerek, ekonominin canlandığını, hükümetin bölge için başlattığı teşvik politikaları, projeleri, destekleme uygulamaları ile bölgenin çehresinin değiştiğini ifade etti.
Barış inşa etmenin kolay olmadığını vurgulayan Eker, yaklaşık 150 yıldır petrolün önemli olması ile küresel aklın ve ilginin Ortadoğu'ya yöneldiğini bildiklerini söyledi.
- "Barışı istemeyenler var"
"1920'lerden sonra uygulanan politikalarla bölgede oluşan kukla rejimlerin zulmü ile Ortadoğu'da kargaşa hiç ama hiç eksik olmadı. Savaş taraftarları ile uluslararası ve içeriden işbirlikçi taşeronları halkın huzur ve barış içinde yaşamasını arzu etmiyor" ifadelerini kullanan Eker, bu kişilerin her fırsatı, bahaneyi barış ortamını zehirlemenin vesilesi olarak gördüklerini belirtti.
Yaklaşık 2 yıldır Diyarbakır başta olmak üzere bölgedeki tüm şehirlerde huzurun hakim olduğunu, barışın tadının alındığını hatırlatan Eker, şöyle dedi:
"Barışı istemeyenler var. Eskiden bunlar Türkiye'de Kürtlerle ilgili demokratik bir takım hakların verilmediğini söylüyorlardı. Yüzeyden baktığımızda elbet bunlar doğruydu ama bunları karşılamanın yolu, uzlaşarak meşru zeminlerde görüşme yaparak sorunları çözmektir. Çözüm sürecini her fırsatta zehirlemeye kalkışanlar var. Dün, Yüksekova'da sivil giyimli 3 askerimizi şehit ettiler. Bu, Kobani bahanesiyle Diyarbakır'da gerçekleştirilen yakıp yıkmaların yağma ve talanların bir benzeri, çözüm sürecini hedef alan aslında bir eylemdir. Bunlar barışı istemeyen, huzurdan rahatsız olanlardır. Biz bu anlayışı şiddetle reddediyor, telin ediyoruz."
- "Çıktığımız barış yolundan geri dönmeyeceğiz"
"Bizim sözleşmemiz, Türkiye'deki Kürt kardeşlerimiz, Türk kardeşlerimiz, Türkiye'de yaşayan Arap, Çerkez, Laz, Boşnaklarladır" ifadelerini kullanan Eker, hükümet olarak ezberleri bozduklarını, kararlılıklarını gösterdiklerini anlattı.
İlk provokasyonda hükümetin çözümden vazgeçeceğini düşünenler olduğunu aktaran Eker, şunları dile getirdi:
"Sevgiyi büyüterek, hayatı anlamlandırarak meseleyi çözmeyi biz ilke haline getirdik. Bu kurşunları sıkanlar kimlerin taşeronluğunu yapıyor olurlarsa olsunlar biz, çıktığımız barış yolundan geri dönmeyeceğiz. Çünkü herkesin bizden beklediği, barış ve huzurdur. Bu tezgaha, bu oyuna, bu barışı sabote etme girişimine meydan vermemeliyiz. Yakıp yıkanlara da dükkanları yağmalayanlara da masum insanları sadece sakallı diye öldürenlere de biz karşı durmalı, sesimizi yükseltmeliyiz. Onların tüm hain planları, halkın inancı, halkın iradesi ve vatandaşların hayata devam eden anlayışı ile geri püskürtülecektir."
Kürtlerin bugün kültür ve kimliklerinin gereklerinin tamamını yaşayabilecek ortama sahip olduğuna dikkati çeken Eker, kimliğin sadece kan bağı ile açıklanamayacağını kaydetti.
- "Bölge sakinlerinin, barışı daha yüksek bir sesle talep etmeleri gerekiyor"
Eker, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biz suskun kalırsak, sesimizi çıkarmazsak birkaç yüz tane gerçekten eli kanlı, gözü dönmüş terörist, Diyarbakır'a zarar vermeye devam eder. Ama kesinlikle bölgedeki tüm illerde bölge sakinlerinin artık barışı daha çok daha yüksek bir sesle talep etmeleri gerekiyor. Biz bunlara en güzel cevabı bu şekilde veririz. Onların halkı kışkırtan, halkı kan dökmeye çağıran sosyal medyadan yaptıkları çağrılara da en güzel cevap böyle olur."
Çözüm süreci konusundaki kararlılığın devam ettiğini vurgulayan Eker, "6-7 Ekim'e kadar Diyarbakır'a otobüsler gelir, yüzlerce turist Diyarbakır'ın esnafının beklentilerini karşılardı. Biz ne kadar Diyarbakır'ın imajını olumlu şekilde inşa etmeye kalkıyorsak savaş taşeronları, ölümü davet ediyor. Hain pusular ve saldırılar gerçekleştiriyorlar" şeklinde konuştu.
- "Biz bu süreci barışla nihayetlendireceğiz"
Eker, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ölü dokudan beslenen zihniyet, bırakın başka bir dinden, başka bir kavimden insana tahammül etmeyi, öz ve öz Kürtler bile kendileri ile aynı siyasi görüşte olmadıklarını düşündükleri Kürtlere eziyet ediyor, onların hayatlarına da kastediyorlar. Tekçi anlayışlar, Türkiye'nin neresinde olursa olsun zarar üretmiş, zulüm çoğaltmıştır. Buna fırsat vermemeliyiz. AK Parti, sizin tezgahınıza gelmeyecek, size karşı direnecek. Milletimizle buluşmasını, sözleşmesinin gereğini yerine getirmeye devam edecek. Biz bu süreci barışla nihayetlendireceğiz."
Toplantıya, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Kudbettin Arzu, AK Parti milletvekilleri Mine Lök Beyaz, Oya Eronat, Galip Ensarioğlu, Süleyman Hamzaoğulları ve Cuma İçten ile AK Parti İl Başkanı Aydın Altaç da katıldı.
Kaynak: AA
Hicretin, İslam tarihi açısından önemine değinen Eker, İslam coğrafyasının yeni bir hicri yılın başlangıcında bugün maalesef kan, gözyaşı, büyük küresel kaos planlarının uygulamasına sahne olduğunu belirtti.
Eker, bunu AK Parti'liler olarak ne olduğunu bildiklerini ifade ederek, "Ne gözümüzü yumabilir ne de kulaklarımızı tıkayabiliriz. Vicdanımızın, gözlerimizin, kulaklarımızın da açık olarak hadiseleri analiz ettiğimizi ve buna göre hem Türkiye Cumhuriyetinin sınırları içerisinde hem sınırlarımız dışında herkesin sıkıntılarını, meselelerini aynı hassasiyetle takip ettiğimizin bilinmesini isteriz" diye konuştu.
- "Kürt meselesini çözmeye karar verdik"
"Türkiye'de geçmişte yapılan tarihsel yanlışların komplikasyonlarını bertaraf etmek için ezberleri bozacak bir medeniyet tasavvuru ile Türkiye'de Kürt meselesini çözmeye karar verdik" diyen Eker, Türkiye'de Kürt meselesinin çözümünde demokratikleşme ve sivilleşme ile alakalı halkın beklentilerini büyük oranda karşılamış olarak milletle yaptıkları sözleşmenin gereklerini yerine getirdiklerini belirtti.
Eker, çözüm süreci ile son 2 yılda Diyarbakır'da barışın ve huzurun hakim olduğunu, esnafın yüzünün güldüğünü dile getirerek, ekonominin canlandığını, hükümetin bölge için başlattığı teşvik politikaları, projeleri, destekleme uygulamaları ile bölgenin çehresinin değiştiğini ifade etti.
Barış inşa etmenin kolay olmadığını vurgulayan Eker, yaklaşık 150 yıldır petrolün önemli olması ile küresel aklın ve ilginin Ortadoğu'ya yöneldiğini bildiklerini söyledi.
- "Barışı istemeyenler var"
"1920'lerden sonra uygulanan politikalarla bölgede oluşan kukla rejimlerin zulmü ile Ortadoğu'da kargaşa hiç ama hiç eksik olmadı. Savaş taraftarları ile uluslararası ve içeriden işbirlikçi taşeronları halkın huzur ve barış içinde yaşamasını arzu etmiyor" ifadelerini kullanan Eker, bu kişilerin her fırsatı, bahaneyi barış ortamını zehirlemenin vesilesi olarak gördüklerini belirtti.
Yaklaşık 2 yıldır Diyarbakır başta olmak üzere bölgedeki tüm şehirlerde huzurun hakim olduğunu, barışın tadının alındığını hatırlatan Eker, şöyle dedi:
"Barışı istemeyenler var. Eskiden bunlar Türkiye'de Kürtlerle ilgili demokratik bir takım hakların verilmediğini söylüyorlardı. Yüzeyden baktığımızda elbet bunlar doğruydu ama bunları karşılamanın yolu, uzlaşarak meşru zeminlerde görüşme yaparak sorunları çözmektir. Çözüm sürecini her fırsatta zehirlemeye kalkışanlar var. Dün, Yüksekova'da sivil giyimli 3 askerimizi şehit ettiler. Bu, Kobani bahanesiyle Diyarbakır'da gerçekleştirilen yakıp yıkmaların yağma ve talanların bir benzeri, çözüm sürecini hedef alan aslında bir eylemdir. Bunlar barışı istemeyen, huzurdan rahatsız olanlardır. Biz bu anlayışı şiddetle reddediyor, telin ediyoruz."
- "Çıktığımız barış yolundan geri dönmeyeceğiz"
"Bizim sözleşmemiz, Türkiye'deki Kürt kardeşlerimiz, Türk kardeşlerimiz, Türkiye'de yaşayan Arap, Çerkez, Laz, Boşnaklarladır" ifadelerini kullanan Eker, hükümet olarak ezberleri bozduklarını, kararlılıklarını gösterdiklerini anlattı.
İlk provokasyonda hükümetin çözümden vazgeçeceğini düşünenler olduğunu aktaran Eker, şunları dile getirdi:
"Sevgiyi büyüterek, hayatı anlamlandırarak meseleyi çözmeyi biz ilke haline getirdik. Bu kurşunları sıkanlar kimlerin taşeronluğunu yapıyor olurlarsa olsunlar biz, çıktığımız barış yolundan geri dönmeyeceğiz. Çünkü herkesin bizden beklediği, barış ve huzurdur. Bu tezgaha, bu oyuna, bu barışı sabote etme girişimine meydan vermemeliyiz. Yakıp yıkanlara da dükkanları yağmalayanlara da masum insanları sadece sakallı diye öldürenlere de biz karşı durmalı, sesimizi yükseltmeliyiz. Onların tüm hain planları, halkın inancı, halkın iradesi ve vatandaşların hayata devam eden anlayışı ile geri püskürtülecektir."
Kürtlerin bugün kültür ve kimliklerinin gereklerinin tamamını yaşayabilecek ortama sahip olduğuna dikkati çeken Eker, kimliğin sadece kan bağı ile açıklanamayacağını kaydetti.
- "Bölge sakinlerinin, barışı daha yüksek bir sesle talep etmeleri gerekiyor"
Eker, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biz suskun kalırsak, sesimizi çıkarmazsak birkaç yüz tane gerçekten eli kanlı, gözü dönmüş terörist, Diyarbakır'a zarar vermeye devam eder. Ama kesinlikle bölgedeki tüm illerde bölge sakinlerinin artık barışı daha çok daha yüksek bir sesle talep etmeleri gerekiyor. Biz bunlara en güzel cevabı bu şekilde veririz. Onların halkı kışkırtan, halkı kan dökmeye çağıran sosyal medyadan yaptıkları çağrılara da en güzel cevap böyle olur."
Çözüm süreci konusundaki kararlılığın devam ettiğini vurgulayan Eker, "6-7 Ekim'e kadar Diyarbakır'a otobüsler gelir, yüzlerce turist Diyarbakır'ın esnafının beklentilerini karşılardı. Biz ne kadar Diyarbakır'ın imajını olumlu şekilde inşa etmeye kalkıyorsak savaş taşeronları, ölümü davet ediyor. Hain pusular ve saldırılar gerçekleştiriyorlar" şeklinde konuştu.
- "Biz bu süreci barışla nihayetlendireceğiz"
Eker, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ölü dokudan beslenen zihniyet, bırakın başka bir dinden, başka bir kavimden insana tahammül etmeyi, öz ve öz Kürtler bile kendileri ile aynı siyasi görüşte olmadıklarını düşündükleri Kürtlere eziyet ediyor, onların hayatlarına da kastediyorlar. Tekçi anlayışlar, Türkiye'nin neresinde olursa olsun zarar üretmiş, zulüm çoğaltmıştır. Buna fırsat vermemeliyiz. AK Parti, sizin tezgahınıza gelmeyecek, size karşı direnecek. Milletimizle buluşmasını, sözleşmesinin gereğini yerine getirmeye devam edecek. Biz bu süreci barışla nihayetlendireceğiz."
Toplantıya, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Kudbettin Arzu, AK Parti milletvekilleri Mine Lök Beyaz, Oya Eronat, Galip Ensarioğlu, Süleyman Hamzaoğulları ve Cuma İçten ile AK Parti İl Başkanı Aydın Altaç da katıldı.