İşte Ölmeden Önce Görmeniz Gereken Dünyanın En İlginç Mezarları

Dünyanın birçok bölgesinde bulunan mezarlıklar gerek görünümleri, gerekse yapılış nedenleri ile hayli ilginç özellikler taşıyor.


Dünyanın farklı bölgelerinde bulunan ilginç mezarlıklardan ilki Miami’de okyanus sularının altında bulunuyor. Miami’de bulunan Neptün Mezar Resifi (Sualtı Mezarlığı) efsanelere konu olan kayıp şehir Atlantis’e benzetiliyor. Miami açıklarında bulunan resif, tekneler ve özel dalış ekipleri tarafından ziyaret edilebiliyor. 15 metre derinlikte bulunan mezarlıkta ölen kişilerin isimleri bakır bir bronza yazılarak mezar taşlarına yerleştiriliyor. Listenin ikinci sırasında Filipinler’de bulunan Asılı Tabutlar yer alıyor. Filipinler’in Luzon bölgesinde yaşayan Igorot Kabilesi, yüzyıllardır ölülerini tabutlarıyla birlikte kayalıklara asıyor. Igorot Kabilesi’ne göre bu davranış geleneksel olarak adlandırılıyor.

Listenin üçüncü sırasında Kahire’de bulunan Ölü Şehir el-Arafa bulunuyor. Kahire’nin merkezinde bulunan bu yerde yüzyıllardır aralarında birçok Mısır kralının da bulunduğu insanlar derme çatma yapılan evlere, kulübelere yahut bahçelere gömülüyor. Burayı diğer mezarlıklardan ayıran en büyük özellik ise insanların bu yapılarda mezarların bulunmasına rağmen yaşamaya devam etmesi olarak adlandırılıyor. Dördüncü sırada Japonya’daki Koya Dağı’nda bulunan Okunuoin Mezarlığı yer alıyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan bu mezarlığın temeli 9. yüzyıla kadar dayanıyor. Koya Dağı’na yapılan mezarlık, Japonya’daki Budistlerin ruhani bölgelerinden biri olarak adlandırılıyor. Mezarlıkta irili ufaklı değişik boyutlarda 200 bin tane taştan yapılmış Budist anıtı bulunuyor. Mezarlıktaki bazı taşların bin yıl önce yapıldığına inanılıyor. Listenin beşinci sırasında Romanya’da bulunan Mutlu İnsanlar Mezarlığı yer alıyor. Bu mezarlıkta bulunan mezar taşları sevgi ve saygı anlamı taşıyor. 800’ün üzerinde mezarda genellikle tahta üzerine yapılan bu resimler bulunuyor ve resimlerde köylülerin gündelik hayatı anlatılıyor. Resimlerde genellikle mavi, kırmızı, sarı ve yeşil renkleri kullanılıyor. Resimlerin altında ise ölen kişi ile ilgili bilgiler veriliyor.

Altıncı sırada İtalya’nın Milano kentindeki Milano Anıt Mezarı yer alıyor. Milano’da en çok turist çeken ikinci yer konumunda bulunan Milano Anıt Mezarı, büyük bir girişi ve beyaz heykelleri ile ziyaretçileri karşılıyor. İçinde gezenlerin kendilerini adeta açık hava sanat müzesinde hissetmesine neden olan mezarlıkta İtalya’nın en tanınmış sanatçı ve mimarlarının eserleri yer alıyor. Yedinci sırada Gürcistan’da bulunan Bonaventure Mezarlığı yer alıyor. Bonaventure Mezarlığı “İyi ve Kötünün Bahçesinde Gece Yarısı” kitabının kapağında resminin yer alması ve ünlü oyuncu, yönetmen Clint Eastwood’un kitabın filmini yapması sonrası ünlü oldu. Doğa bilimci John Muir’in de birkaç gece bu mezarlıkta uyuyarak gezi kitabının bir bölümünü burada yazdığı biliniyor. Mezarlıkta bulunan 250 yıllık üzeri yosun kaplı ağaçlar da ilginç görüntü oluşturuyor. Listede sekizinci sırada Paris’te bulunan Pere Lachaise Mezarlığı yer alıyor. Pere Lachaise Mezarlığı yeryüzünde hayaletleri görmek isteyebileceğiniz belki de tek yer olarak adlandırılıyor. Çünkü modern tarihin birçok düşünürü, müzisyeni, ressamı, yazarı ve filozofu bu mezarda yatıyor. Moliere, Jim Morrison, Edith Piaf, Oscar Wilde ve Marcel Proust gibi isimlerin yattığı mezarlıkta 70 bin civarında mezar bulunuyor.

Listenin dokuzuncu sırasında Londra’da bulunan Highgate Mezarlığı yer alıyor. Gotik üslupla yapılmış bu mezarlık ürkütücü heykeller, koyu renklerle süslenmiş mezarlıklar, sarmaşıklar ve meşe ağaçlarından oluşuyor. Ünlü düşünür Karl Marx’ın mezarı da burada bulunuyor. Listede onuncu sırada Kopenhag’da bulunan Assistens Mezarlığı yer alıyor. Yüzlerce kavak ağacının sıralandığı uzun bir yol ile ziyaretçilerini karşılayan Assistens Mezarlığı’nın en büyük özelliklerinden biri insanların bu mezarlığı gündelik hayatlarında da kullanması. Birçok Danimarkalı burada koşu yapıyor, bisiklete biniyor, piknik yapıyor ve çocuklarıyla birlikte geziyor.

Listenin on birinci sırasında Prag’da bulunan Eski Yahudi Mezarlığı bulunuyor. İçerisinde 12 bin tane karmakarışık mezar taşı barındıran bu mezarlık, Prag’daki küçük bir parkın içerisinde bulunuyor. 1479 yılından 1787 yılına kadar kullanılan ve aslında daha eski olduğu düşünülen mezar, daha sonraki yıllarda Yahudi inanışında mezarların tahribatının yasak olması nedeniyle kullanılmadı. İkinci Dünya Savaşı sırasında herhangi bir tahribata uğramayan mezar günümüzde müze olarak kullanılıyor. Listenin son sırasında ise Arjantin’de bulunan La Recoleta Mezarlığı yer alıyor. Parisli mühendis Prospero Catelin tarafından tasarımı yapılan mezarlık hem ölüler hem de hayatta olanlar için huzur dolu bir yer olarak anılıyor. Bazı mezarların bahçeler ve çiçeklerle kaplı olduğu mezarlıkta Eva Paron ve ailesinin mezarı da bulunuyor.
Kaynak: İHA