'Batıda İslam Algısı' Konferansı

Araştırmacı-yazar Prof. Dr. Ali Bouamama, Batı'nın İslamı düşman olarak algıladığını öne sürerek, "Bunu da başörtüsünün toplumdaki yerine bakarak tanımlıyorlar. Korkutucu, ama etkili" dedi.

Bouamama, Türk Tarih Kurumunun, "Dünü Hatırlamak Bugünü Anlamaktır" konferanslar dizisi kapsamında, kurumun toplantı salonunda "Batıda İslam Algısı" konulu bir konferans verdi.
Konuşmasına, Batı'nın ve Batı medyasının İslama bakışına ilişkin bir örnekle başlamayı tercih eden Bouamama, Fransız televizyon kanallarından birinin ana haber bülteninde, Türkiye ile ilgili bir haberde ekrana konulan Mustafa Kemal Atatürk ve Recep Tayyip Erdoğan fotoğrafları üzerinden bir değerlendirmede bulundu.
Bouamama, gazetecinin Atatürk'ü laikliğin temsilcisi, Erdoğan'ı ise muhafazakar ve Türkiye'de laikliği bitirmek isteyen biri olarak yansıttığını söyleyerek, hiçbir kanıta dayanmadan yapılan bu haberin, yönlendirilmiş bir yayın olduğunu ifade etti.

Böylece, Batılıları korkutmak ve İslamı "düşman" olarak algılatmanın amaçlandığını savunan Bouamama, "Peki bunu nasıl sağlıyorlar? İşte bunu başörtüsünün toplumdaki yerine bakarak tanımlıyorlar. Korkutucu, ama etkili" diye konuştu.

Bouamama, Avrupalıların İslamı doğunun hakimiyeti ve ağır bir zincir olarak algıladığını ancak Semitik kültürün ortadan kaldırılmasıyla Avrupa kültürünün yayılacağına inandıklarını söyledi.

Batılı yazar, akademisyen, bilim ve din adamlarının da İslam ile ilgili görüşlerini anlatan Bouamama, Avrupa'nın en çok eleştirdiği cihad anlayışının benzerinin İncil'de de "Tanrının kılıcı" ifadesiyle yer aldığını ve tarihte Papaların halktanTanrı adına savaşmasını istediğini kaydetti.

Bouamama, bir soru üzerine ise "İslamofobi ile ırkçılığın eşit tutulabileceğini düşünmüyorum. Irkçılık daha çok etnik kökenle ilgili, İslamofobi ise tamamen dini nedenlere bağlı" görüşünü bildirdi.
Kaynak: AA