Tüsiad'ın 'Demokrasinin İşleyişi ve Hukuk Devleti Konferansı'
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Haluk Dinçer, Türkiye'nin ihtiyacının tepkisel değil ilkesel bir yaklaşımla yapılacak anayasa değişikliği ve kapsamlı bir yargı reformu olduğunu belirtti.
TÜSİAD tarafından düzenlenen "Demokrasinin İşleyişi ve Hukuk Devleti Konferansı", TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Parlamento İşleri ve Siyasi Reformlar Komisyonu Başkanı Haluk Dinçer'in moderatörlüğünde, ABD Barolar Birliği Başkanı James R. Silkenat ve Türkiye Barolar Birliği Başkan Danışmanı Necdet Basa'nın sunumlarıyla gerçekleştirildi.
Haluk Dinçer, hukuk devleti, yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü kavramlarının Türkiye'nin gündeminden bir türlü düşmediğini söyleyerek, Türkiye'nin bitmeyen bu hukuk tartışmalarının dünyada ilginç bir örnek oluşturduğunu, bunun da tarihi, sosyolojik ve bazı siyasi nedenleri bulunduğunu ifade etti.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) yapısında değişiklik yapılması konusunun gündemde olduğuna değinen Dinçer, "2010'da burada yapılan değişiklik, bugün o değişikliği yapanlar tarafından tersi yönde değiştirilmek isteniyor. Biz TÜSİAD olarak bu yeni düzenlemeye kuvvetler ayrılığı nedeniyle katılmıyor ve eleştirel buluyoruz" dedi.
Türkiye'nin ihtiyacının tepkisel değil ilkesel bir yaklaşımla yapılacak anayasa değişikliği ve kapsamlı bir yargı reformu olduğuna işaret eden Dinçer, hukuk devleti ilkesinin Türkiye'de demokratik standartların yükselmesi yolculuğunda en az yol alınan konulardan biri olduğunu savundu.
Yargının teşkilat yapısının gözden geçirilmesi gerektiğini de vurgulayan Dinçer, yargıda kalitenin sağlanabilmesi için birincil mahkemelerden Anayasa Mahkemesine kadar tüm kademelerde yargının gerek kaynak, gerek personel ihtiyaçlarının gözden geçirilmesi ve altyapı sorunlarının giderilmesi gerektiğini kaydetti.
- "Mahkemelerinizi güçlendirin"
ABD Barolar Birliği Başkanı James R. Silkenat ise başkan olmadan önce göreve geldiğinde ziyaret etmek istediği ilk ülkenin Türkiye olacağını söylediğini belirterek, "O zaman bana denildi ki 'Türkiye'yi ziyaret etmek için çok iyi bir zaman; çünkü hiç siyaset, ekonomi ve hukuk sorunları yok'. Şimdi bir anda bu 'iyi zaman' tartışılan bir kavram haline geldi" diye konuştu.
ABD'deki "kepenk kapatma" sürecinin ABD mahkemeleri üzerinde önemli etkisi olduğunu anlatan Silkenat, "Mahkemeler sadece sözleşmelerle ilgili ihtilafların çözüldüğü yerler değil; ekonomik özgürlüğün savunulduğu ve mülkiyet özgürlüğünün korunduğu yerlerdir. Mahkemeler bizim için ABD'de refahtan ayrılamayacak kurumlardır. Adalet, toplumun ticariden kültürel alana kadar her alanı pekiştirir ve güçlendirir. Sizlere çağrıda bulunmak istiyorum; mahkemelerinizi güçlendirin" değerlendirmesini yaptı.
- "Devlet hem hukuku yaratan hem de uygulayandır"
Rahatsızlığı dolayısıyla toplantıya katılamayan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun konuşma metnini, Türkiye Barolar Birliği Başkan Danışmanı Necdet Basa katılımcılarla paylaştı.
Feyzioğlu'nun konuşma metninde şu ifadeler yer aldı:
"Hukuk devleti hesap verebilir, şeffaf, eşit ve adil yargılanmayı temin ve tesis eden devlettir. Hukukun amacı olan adalet, hukukun özünü teşkil eder. Adalet kavramı, devlet denen üstün otorite tarafından bağımsız ve tarafsız bir yargı gücüne dayanarak gerçekleştirilebilir. Toplumun siyasal örgütlenmesi olan devlet, hem hukuku yaratan hem de uygulayandır. Toplumsal barış ve adalet, devletin egemenlik hakkını kullanarak oluşturduğu hukuk düzeni marifetiyle herkese adil ve eşit yaklaşımla sağlanabilir.
Hukukun üstün olduğu ve egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu demokratik, laik ve sosyal olan modern bir hukuk devletinde güçlü olduğu için haklı olmak yoktur. Üstünlük demokratik hukuk devleti çerçevesinde anayasada ve yasalardadır. Böyle bir devlette milli irade üstündür, egemenlik millettedir, temel hak ve özgürlükler anayasal güvence altındadır. Demokratik kurum ve kurallar vardır ve nihayet bağımsız ve tarafsız olduğu için yargıya güven tamdır."
Kaynak: AA
Haluk Dinçer, hukuk devleti, yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü kavramlarının Türkiye'nin gündeminden bir türlü düşmediğini söyleyerek, Türkiye'nin bitmeyen bu hukuk tartışmalarının dünyada ilginç bir örnek oluşturduğunu, bunun da tarihi, sosyolojik ve bazı siyasi nedenleri bulunduğunu ifade etti.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) yapısında değişiklik yapılması konusunun gündemde olduğuna değinen Dinçer, "2010'da burada yapılan değişiklik, bugün o değişikliği yapanlar tarafından tersi yönde değiştirilmek isteniyor. Biz TÜSİAD olarak bu yeni düzenlemeye kuvvetler ayrılığı nedeniyle katılmıyor ve eleştirel buluyoruz" dedi.
Türkiye'nin ihtiyacının tepkisel değil ilkesel bir yaklaşımla yapılacak anayasa değişikliği ve kapsamlı bir yargı reformu olduğuna işaret eden Dinçer, hukuk devleti ilkesinin Türkiye'de demokratik standartların yükselmesi yolculuğunda en az yol alınan konulardan biri olduğunu savundu.
Yargının teşkilat yapısının gözden geçirilmesi gerektiğini de vurgulayan Dinçer, yargıda kalitenin sağlanabilmesi için birincil mahkemelerden Anayasa Mahkemesine kadar tüm kademelerde yargının gerek kaynak, gerek personel ihtiyaçlarının gözden geçirilmesi ve altyapı sorunlarının giderilmesi gerektiğini kaydetti.
- "Mahkemelerinizi güçlendirin"
ABD Barolar Birliği Başkanı James R. Silkenat ise başkan olmadan önce göreve geldiğinde ziyaret etmek istediği ilk ülkenin Türkiye olacağını söylediğini belirterek, "O zaman bana denildi ki 'Türkiye'yi ziyaret etmek için çok iyi bir zaman; çünkü hiç siyaset, ekonomi ve hukuk sorunları yok'. Şimdi bir anda bu 'iyi zaman' tartışılan bir kavram haline geldi" diye konuştu.
ABD'deki "kepenk kapatma" sürecinin ABD mahkemeleri üzerinde önemli etkisi olduğunu anlatan Silkenat, "Mahkemeler sadece sözleşmelerle ilgili ihtilafların çözüldüğü yerler değil; ekonomik özgürlüğün savunulduğu ve mülkiyet özgürlüğünün korunduğu yerlerdir. Mahkemeler bizim için ABD'de refahtan ayrılamayacak kurumlardır. Adalet, toplumun ticariden kültürel alana kadar her alanı pekiştirir ve güçlendirir. Sizlere çağrıda bulunmak istiyorum; mahkemelerinizi güçlendirin" değerlendirmesini yaptı.
- "Devlet hem hukuku yaratan hem de uygulayandır"
Rahatsızlığı dolayısıyla toplantıya katılamayan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun konuşma metnini, Türkiye Barolar Birliği Başkan Danışmanı Necdet Basa katılımcılarla paylaştı.
Feyzioğlu'nun konuşma metninde şu ifadeler yer aldı:
"Hukuk devleti hesap verebilir, şeffaf, eşit ve adil yargılanmayı temin ve tesis eden devlettir. Hukukun amacı olan adalet, hukukun özünü teşkil eder. Adalet kavramı, devlet denen üstün otorite tarafından bağımsız ve tarafsız bir yargı gücüne dayanarak gerçekleştirilebilir. Toplumun siyasal örgütlenmesi olan devlet, hem hukuku yaratan hem de uygulayandır. Toplumsal barış ve adalet, devletin egemenlik hakkını kullanarak oluşturduğu hukuk düzeni marifetiyle herkese adil ve eşit yaklaşımla sağlanabilir.
Hukukun üstün olduğu ve egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu demokratik, laik ve sosyal olan modern bir hukuk devletinde güçlü olduğu için haklı olmak yoktur. Üstünlük demokratik hukuk devleti çerçevesinde anayasada ve yasalardadır. Böyle bir devlette milli irade üstündür, egemenlik millettedir, temel hak ve özgürlükler anayasal güvence altındadır. Demokratik kurum ve kurallar vardır ve nihayet bağımsız ve tarafsız olduğu için yargıya güven tamdır."