İzmir'e Dev Film Platosu
Anadolu Sinema ve Televizyon Eser Sahipleri Meslek Birliği (ASİTEM) ve Fransız film yapım şirketleri ortaklığında İzmir'de dev bir film platosu kurulacak.
Yaklaşık 250 dönüm arazide oluşturulacak platoda, ormanlar, otoyollar, dünyaca ünlü caddeler ve yapıların maketleri inşa edilecek. Yılda ortalama 10 film çekiminin hedeflendiği platoda, geleceğin sinemacılarını yetiştirecek bir okul da yer alacak.
Tarihi ve modern yapıları, dar, renkli sokakları ile birçok kültürden izler taşıyan İzmir'de, bu özellikleri ve elverişli iklim koşulları nedeniyle Ortadoğu ve Avrupa coğrafyalarında geçen sahnelerin rahatlıkla canlandırılabileceği belirtiliyor.
ASİTEM Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Sarıkaya, İzmir'e bir film platosu kurulması konusunda birçok uluslararası firma ile görüştüklerini ve Fransız şirketlerle önemli bir aşamaya geldiklerini belirterek, böylece İzmir'de bütün dünyaya hitap edecek bir film platosunu kurulmasının ilk adımlarının atıldığını ifade etti.
Türkiye'de sinema sektörünün İstanbul'da sıkışıp kaldığını savunan Sarıkaya, "Bu plato, sadece yurt dışına açılma anlamında değil, aynı zamanda Türkiye'de, İstanbul'un üzerinde olan sinema ve televizyon sektörünün yükünü de İzmir'e kaydıracak" diye konuştu.
- "Antalya gibi olmayacak"
Sarıkaya, Türkiye'de daha önce film platosu kurulması yönünde başarısız bir Antalya çalışması olduğunu ancak İzmir için yaptıkları girişimin daha sağlam ilerlediğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Antalya'da denenen film platosunun bazı eksikleri vardı ve başarısız oldu. İzmir film platoları bakımından Türkiye'nin önemli bir noktası. Biz bununla ilgili olarak yabancı firmalarla 2 yıldır bağlantı halindeyiz. Amerikan, Alman, İtalyan ve Fransız film yapım şirketleri ile temaslarımız oldu. Fransızlarla önemli bir diyalog kurduk. Bugün Fransız şirketlerle önemli bir aşamaya geldik. Artık İzmir'de bütün dünyaya hitap edecek bir film platosunu kurulmasının ilk adımları atıldı."
Plato için arazi arama çalışmalarının devam ettiğini belirten Sarıkaya, kesin olmamakla birlikte Torbalı ilçesinde 250 dönümlük arazide söz konusu platonun kurulacağını ve 2015 yılında tamamlanacağını kaydetti.
- "İzmir doğal bir plato"
Sarıkaya, İzmir'in tarihi, kültürü ve iklimi nedeniyle bir plato kurulması için çok elverişli olduğunu kaydeden Sarıkaya, şirket tarafından çekimlerde sadece platonun değil, kentin de kullanılacağını söyledi.
Bunun önemli bir avantaj olduğunu ifade eden Sarıkaya, şu bilgileri verdi:
"Her şeyi platoda yapamazsınız. Doğal ışığı film stüdyolarında veremezsiniz. İzmir, çevresi ile zaten doğal bir plato. Bu durumu yabancı ortaklarımız da gördü. Geldiler, İzmir'in 4 bir tarafını kendilerine gezdirdik. Bütün çalışmalarını araştırmalarını yaptıktan sonra İzmir'de yatırım yapmaya karar verdiler. Sık sık kente geliyorlar. Şehrin arka sokakları da merkez caddeleri de gezdirdik. 'Biz burada her dönemin ve her coğrafyanın filmini yapabiliriz. Burada çok zengin bir şehri de, Ortadoğu'dan izlerin olduğu bir filmi de çekebiliriz' dediler. Hatta ülkelerine geri döndükten sonra bize hemen iki senaryo gönderdiler. Bunlardan biri, Kalem Adası ve adalar bölgesi ile ilgili, diğer proje ise Cezayir'deki Osmanlı yaşantısıyla ilgili."
- "En az bin kişiye iş imkanı sunulur"
Sarıkaya, film yapımı denilince genel de akla sadece oyuncular ve set ekibi geldiğini, oysa geri planda yapılan çalışmalarda emeği geçen çok daha fazla insan bulunduğuna işaret ederek, "Bu anlamda kurulacak plato, İzmir ve bölge ekonomisine büyük katkılar sağlayacak, İzmir'in önemli sorunlarından olan işsizlikte de azalmalar olacaktır. Bu platoda en az bin kişiye iş imkanı sunulur diye düşünüyorum" dedi.
- "Teşvikler cazip geldi"
Sarıkaya, ASİTEM olarak projenin hayata geçirilmesinde, yabancı yatırımcı teşvik fonlarını kullanarak arazi ve bina çalışmasını üsteneceklerini belirtti.
Bu şekilde, yabancı ortakların Dubai ve Cezayir'deki mevcut yatırımlarını Türkiye'ye çekmek istediğini dile getiren Sarıkaya, şöyle konuştu:
"Yabancı yatırımcılar, Cezayir'deki potansiyeli iyi görmediklerinden ve Türkiye'nin dinamik yapısından dolayı bu yatırımlarını Türkiye'ye çekmek istiyorlar. Son 10 yılda hükümetin sinemaya yılda yaklaşık 30 milyon lira gibi bir teşviki var. Bu da sektörü çok geliştirdi, yabancı yatırımcılarımıza bu çok cazip geldi. Türkiye'deki çalışmalarında sadece yurt dışına yönelik filmler, diziler değil yerli yapımlarda yer alacak. İzmir'i bir merkez haline getirmek istiyorlar."
Kaynak: AA
Tarihi ve modern yapıları, dar, renkli sokakları ile birçok kültürden izler taşıyan İzmir'de, bu özellikleri ve elverişli iklim koşulları nedeniyle Ortadoğu ve Avrupa coğrafyalarında geçen sahnelerin rahatlıkla canlandırılabileceği belirtiliyor.
ASİTEM Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Sarıkaya, İzmir'e bir film platosu kurulması konusunda birçok uluslararası firma ile görüştüklerini ve Fransız şirketlerle önemli bir aşamaya geldiklerini belirterek, böylece İzmir'de bütün dünyaya hitap edecek bir film platosunu kurulmasının ilk adımlarının atıldığını ifade etti.
Türkiye'de sinema sektörünün İstanbul'da sıkışıp kaldığını savunan Sarıkaya, "Bu plato, sadece yurt dışına açılma anlamında değil, aynı zamanda Türkiye'de, İstanbul'un üzerinde olan sinema ve televizyon sektörünün yükünü de İzmir'e kaydıracak" diye konuştu.
- "Antalya gibi olmayacak"
Sarıkaya, Türkiye'de daha önce film platosu kurulması yönünde başarısız bir Antalya çalışması olduğunu ancak İzmir için yaptıkları girişimin daha sağlam ilerlediğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Antalya'da denenen film platosunun bazı eksikleri vardı ve başarısız oldu. İzmir film platoları bakımından Türkiye'nin önemli bir noktası. Biz bununla ilgili olarak yabancı firmalarla 2 yıldır bağlantı halindeyiz. Amerikan, Alman, İtalyan ve Fransız film yapım şirketleri ile temaslarımız oldu. Fransızlarla önemli bir diyalog kurduk. Bugün Fransız şirketlerle önemli bir aşamaya geldik. Artık İzmir'de bütün dünyaya hitap edecek bir film platosunu kurulmasının ilk adımları atıldı."
Plato için arazi arama çalışmalarının devam ettiğini belirten Sarıkaya, kesin olmamakla birlikte Torbalı ilçesinde 250 dönümlük arazide söz konusu platonun kurulacağını ve 2015 yılında tamamlanacağını kaydetti.
- "İzmir doğal bir plato"
Sarıkaya, İzmir'in tarihi, kültürü ve iklimi nedeniyle bir plato kurulması için çok elverişli olduğunu kaydeden Sarıkaya, şirket tarafından çekimlerde sadece platonun değil, kentin de kullanılacağını söyledi.
Bunun önemli bir avantaj olduğunu ifade eden Sarıkaya, şu bilgileri verdi:
"Her şeyi platoda yapamazsınız. Doğal ışığı film stüdyolarında veremezsiniz. İzmir, çevresi ile zaten doğal bir plato. Bu durumu yabancı ortaklarımız da gördü. Geldiler, İzmir'in 4 bir tarafını kendilerine gezdirdik. Bütün çalışmalarını araştırmalarını yaptıktan sonra İzmir'de yatırım yapmaya karar verdiler. Sık sık kente geliyorlar. Şehrin arka sokakları da merkez caddeleri de gezdirdik. 'Biz burada her dönemin ve her coğrafyanın filmini yapabiliriz. Burada çok zengin bir şehri de, Ortadoğu'dan izlerin olduğu bir filmi de çekebiliriz' dediler. Hatta ülkelerine geri döndükten sonra bize hemen iki senaryo gönderdiler. Bunlardan biri, Kalem Adası ve adalar bölgesi ile ilgili, diğer proje ise Cezayir'deki Osmanlı yaşantısıyla ilgili."
- "En az bin kişiye iş imkanı sunulur"
Sarıkaya, film yapımı denilince genel de akla sadece oyuncular ve set ekibi geldiğini, oysa geri planda yapılan çalışmalarda emeği geçen çok daha fazla insan bulunduğuna işaret ederek, "Bu anlamda kurulacak plato, İzmir ve bölge ekonomisine büyük katkılar sağlayacak, İzmir'in önemli sorunlarından olan işsizlikte de azalmalar olacaktır. Bu platoda en az bin kişiye iş imkanı sunulur diye düşünüyorum" dedi.
- "Teşvikler cazip geldi"
Sarıkaya, ASİTEM olarak projenin hayata geçirilmesinde, yabancı yatırımcı teşvik fonlarını kullanarak arazi ve bina çalışmasını üsteneceklerini belirtti.
Bu şekilde, yabancı ortakların Dubai ve Cezayir'deki mevcut yatırımlarını Türkiye'ye çekmek istediğini dile getiren Sarıkaya, şöyle konuştu:
"Yabancı yatırımcılar, Cezayir'deki potansiyeli iyi görmediklerinden ve Türkiye'nin dinamik yapısından dolayı bu yatırımlarını Türkiye'ye çekmek istiyorlar. Son 10 yılda hükümetin sinemaya yılda yaklaşık 30 milyon lira gibi bir teşviki var. Bu da sektörü çok geliştirdi, yabancı yatırımcılarımıza bu çok cazip geldi. Türkiye'deki çalışmalarında sadece yurt dışına yönelik filmler, diziler değil yerli yapımlarda yer alacak. İzmir'i bir merkez haline getirmek istiyorlar."