Lösemiyi Yenip Böbrek Nakli Olan İlk Hasta
Kütahya’da yaşayan 35 yaşındaki Oktay Özden, kan kanserini yenip Hepatit B ve C hastalıkları kontrol altına alındıktan sonra annesinden aldığı böbrekle sağlığına kavuştu.
9 YAŞINDA İLK ŞİKAYET
Çift, 9 yaşına gelen çocuklarını idrar şikayeti ile özel bir hastaneye götürdü. Burada 9 yaşındaki Oktay Özden’e üretra vesikal darlık(idrar kesesi ve idrar yolu arasındaki darlığı) teşhisi konulduktan sonra Ankara’daki özel bir hastanede tedavi altına alındı. 1993 yılına kadar Oktay’ın tedavisine burada devam edilirken, iki böbrek çıkışına nefrostomi(böbrek içine idrar drenaj tüpü) takıldı
BİR YANDA HEPATİT DİĞER YANDA LÖSEMİ
Diyalize aynı yıl girmeye başlayan Oktay Özden'e, Hepatit B ve Hepatic C teşhisi konuldu. Böbrek nakli olmak için gün sayan Oktay Özden’e nakil olması halinde böbreğinin atacağı söylenince, 2007 yılına kadar hem diyalize giren, hem de Hepatit B ve Hepatit C ile mücadele etmeye başladı.
Bu arada Oktay Özden’e lösemi teşhisi konuldu. 6 ayda 4 kür kemoterapi alan Oktay Özden bir yandan hastalıklarla mücadele ederken diğer yandan ilköğrenimini tamamladı
NAKİL OLABİLECEĞİ SÖYLENDİ
Kemoterapinin ardından sağlığına kavuşan Oktay Özden, 2013 yılına kadar doktorları tarafından takip edilirken, yapılan tetkiklerde kanseri yendiği ve nakil olabileceği müjdesi verildi.
Oktay Özden, ailesinin desteğini alarak böbrek nakli olmak için Medical Park Antalya Hastanesi’ne başvurdu. Yapılan tetkiklerde Oktay Özden’in böbrek nakli olmasına engel olmadığı belirlenince anne Müfide Özden’den alınan böbrek, Medical Park Antalya Hastanesi Organ Nakli Bölümü Başkanı Prof. Dr. Alper Demirbaş tarafından Oktay Özden’e nakledildi.
ORGAN NAKLİ İÇİN ÖNEMLİ BİR HASTA
Medical Park Antalya Hastanesi Organ Nakli Bölümü Başkanı Prof.Dr. Alper Demirbaş, sağlığına kavuşan 35 yaşındaki Oktay Özden’in organ nakli için önemli bir hasta olduğunu belirtti.
Oktay’ın 20 yıldır diyalize girdiğini ve bu süreçte hem Hepatit B hem de Hepatit C hastalığına yakalandığını aktaran Prof.Dr. Alper Demirbaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu hastalıklara ek olarak Oktay 6 yıl önce kan kanserine yakalanmıştı. Kan kanseri hastalığını yendikten sonra 20 yıllık diyaliz sürecinin sonunda annesinin bağışladığı böbrekle sağlığına kavuştu. Lösemiden tamamen kurtulmuş durumda. Diyalizden kurtulmuş durumda. Hepatit B ve C hastalıkları kontrol altındadır. Karaciğerine herhangi bir zarar vermesi söz konusu değil."
Prof.Dr. Demirbaş, Oktay’ın bu kadar hastalığı atlatıp böbrek nakliyle normal yaşama bağlanmasının çok önemli olduğunu anlatarak "Organ nakli hayat kurtarır. Bir böbreği bağışlamakla anne, oğlunu bir kez daha dünyaya getirdi. Yaptığımız binlerce nakil içinde en anlamlılarından birisidir" dedi.
LÖSEMİYİ YENDİKTEN SONRA NAKİL OLAN İLK HASTA
Yaptıkları 4 bin 400 böbrek nakli içinde Oktay'ın, lösemi hastalığını yenip böbrek nakli yapılan ilk hasta olduğuna dikkati çeken Prof.Dr. Demirbaş, dünyada yaptıkları araştırmada bu şekilde nakil olan hastaya ait bilimsel yayına rastlamadıklarını kaydetti.
Oktay Özden’in iki özelliği olduğunu ifade eden Alper Demirbaş, sözlerine şöyle devam etti: "Birincisi Oktay kesintisiz 20 yıl diyalize girmesi. Bu sürecin ardından nakil yapılabilir. Bir diğer özelliği ise lösemi hastalarında belli bir dönem sonunda hastalığın tamamen tedavi edildiğini görürsek, bunu Oktay da ciddi genetik testlerle belirledik. Değişik kanser türlerine göre yapılan tedavilerin ardından böbrek nakli yapılabilir. 20 senelik diyalizin ardından nakil yapılabilir. Bu zaman diliminde hastaların yaşam şansı düşüktür. Ama hiçbir zaman hastalar için böbrek nakli olmak geç değildir. Türkiye’de 60 bin hasta var. 20 bin kişi böbrek nakli bekleme listesinde. 40 bin kişi içinde de diyalize giren vardır. Bu hastalar için Oktay, iyi bir örnektir."
UMUDUMU HİÇ YİTİRMEDİM
20 yıllık diyalizin ardından annesinin bağışladığı böbrekle hayata tutunan 35 yaşındaki Oktay Özden, zor bir dönemden geçtiğini belirtti.
Bu yaşına kadar asla pes etmediğini ve sabırlı olduğunu kaydeden Özden, şunları söyledi: "Aileme teşekkür ediyorum. 20 sene çok uzun ve zor bir süre. Ekstradan bir de lösemi tedavisi benim için zordu. Hayata sıkı sıkı bağlandım. Umudumu yitirmedim. İnşallah sonu da iyi olur.” Artık doya doya su içmeye başladığını ifade eden Oktay Özden, en çok patates kızartması yemek istediğini sözlerine ekledi.
İŞE GÖNDERİR GİBİ DİYALİZE GÖNDERDİ
Oğluna ikinci bir hayat verdiği için mutlu olduğunu dile getiren 60 yaşındaki Müfide Özden ise, "20 senedir oğlumun iyileşmesi için dua ettim. 2007 yılında Kütahya Tavşanlı’da 'Yılın Annesi' seçildim. Oğlumu işe gönderir gibi haftada üç kez diyalize gönderdim. Hocalarımızdan Allah razı olsun” dedi.
Anne Müfide Özden, kendilerinden desteklerini esirgemeyen tüm yakınlarına da teşekkür etti.