Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Toplantısı
İZMİR - Yaş haddinden emekliye ayrılan eski Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu, "Yasama, yürütme ve yargıyı mutlak olarak ayırmak mümkün değil. Parlamenter sistemde iç içe girmişler" dedi.
Ege Bölgesi Sanayi Odası'nın temmuz ayı meclis toplantısına konuk olan Karakullukçu, yasama, yürütme ve yargının devletin can alıcı noktaları olduğunu söyledi.
Karakullukçu, bu üç kuvvetin bir yerde toplanması nedeniyle çeşitli sıkıntılar yaşandığını ifade ederek, bu nedenle bu kuvvetlerin ayrılmasına karar verildiğini kaydetti.
Üç kuvveti uygulamada net şekilde ayırmanın mümkün olmadığını vurgulayan Karakullukçu, şöyle konuştu:
"En ayrık olan kısmı yargıdır. Yargının mutlak olarak bu üç kuvvetten ayrıldığını ifade etmemiz mümkün değil. Neden, çünkü siz seçtiniz vekillleri, görevleri yasa yapmaktı, anayasa yapmaktı, yetki vermiştiniz. Ama onlar içerisinde siz en çok oy alan partinin liderine hükümet kurma yetkisi de veriyorsunuz. Bugünkü sisteme baktığımızda ne oluyor, milletvekilleri arasından geliyor hükümetimizi teşekkül ediyor. Ne oldu, yürütme ayrılacaktı ama bizim bakanlarımız, başbakanlarımız yasamanın içinden çıkıyor. O zaman siyasiler... Bir ayrılık yok fiiliyatta. Yargı bağımsız ama bakıyoruz tayini teftişi... Daha yeni değiştirdik HSYK kanununu. Adalet bakanı başkanı, buyur. Adalet bakanı kim, siyasi bir arkadaşımız. O partiden veya bu partiden. Bir de müsteşarı var kurulda üye. Müsteşarsanız bakanla eş değerle çalışmak zorundasınız. Bakan ne derse siz de bir şekilde 'doğrudur' efendim diyeceksiniz. Bakanın 2 oyu var eski kurula göre. İki Danıştay'dan üye, üç Yargıtay'dan toplam 7 kişiydi. Bu kurulun başkanı aslında bakan. Bakan kim siyasi. Kopukluk buradan başlıyor. Balık baştan mı kokuyor diyorlar. Yasama, yürütme ve yargıyı mutlak olarak ayırmak mümkün değil. Bunlar parlamenter sistemde içe içe girmişler."
-Başkanlık sistemi
Karakullukçu, başkanlık sistemi tartışmalarına da değinerek, "Başkanlık sisteminin gelip gelmeyeceği, bize uyup uymayacağı tartışılır, bir şekilde karar verilir" dedi.
Yargının bu sistemde daha bağımsız olduğunu kaydeden Karakullukçu, "Ama kime karşı bağımsız? Bu sefer de başkan diyecek ki 'bugün seni danıştay başkanı olarak atadım ama senden istediğim verimi alamadım, sen git.' Bunun artısı, eksisi tartışılmıştır hep. Tartışmaktan da kaçmamak lazım" diye konuştu.
EBSO Meclis Başkanı Salih Esen de Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu ancak yargı bağımsızlığının gündemden düşmeyen önemli bir tartışma konusu olma niteliğini taşıdığını söyledi.
İş dünyası olarak bağımsız yargıyı çok önemsediklerini ifade eden Esen, adalet sisteminin yavaş işlediğini savundu.
Kaynak: AA
Karakullukçu, bu üç kuvvetin bir yerde toplanması nedeniyle çeşitli sıkıntılar yaşandığını ifade ederek, bu nedenle bu kuvvetlerin ayrılmasına karar verildiğini kaydetti.
Üç kuvveti uygulamada net şekilde ayırmanın mümkün olmadığını vurgulayan Karakullukçu, şöyle konuştu:
"En ayrık olan kısmı yargıdır. Yargının mutlak olarak bu üç kuvvetten ayrıldığını ifade etmemiz mümkün değil. Neden, çünkü siz seçtiniz vekillleri, görevleri yasa yapmaktı, anayasa yapmaktı, yetki vermiştiniz. Ama onlar içerisinde siz en çok oy alan partinin liderine hükümet kurma yetkisi de veriyorsunuz. Bugünkü sisteme baktığımızda ne oluyor, milletvekilleri arasından geliyor hükümetimizi teşekkül ediyor. Ne oldu, yürütme ayrılacaktı ama bizim bakanlarımız, başbakanlarımız yasamanın içinden çıkıyor. O zaman siyasiler... Bir ayrılık yok fiiliyatta. Yargı bağımsız ama bakıyoruz tayini teftişi... Daha yeni değiştirdik HSYK kanununu. Adalet bakanı başkanı, buyur. Adalet bakanı kim, siyasi bir arkadaşımız. O partiden veya bu partiden. Bir de müsteşarı var kurulda üye. Müsteşarsanız bakanla eş değerle çalışmak zorundasınız. Bakan ne derse siz de bir şekilde 'doğrudur' efendim diyeceksiniz. Bakanın 2 oyu var eski kurula göre. İki Danıştay'dan üye, üç Yargıtay'dan toplam 7 kişiydi. Bu kurulun başkanı aslında bakan. Bakan kim siyasi. Kopukluk buradan başlıyor. Balık baştan mı kokuyor diyorlar. Yasama, yürütme ve yargıyı mutlak olarak ayırmak mümkün değil. Bunlar parlamenter sistemde içe içe girmişler."
-Başkanlık sistemi
Karakullukçu, başkanlık sistemi tartışmalarına da değinerek, "Başkanlık sisteminin gelip gelmeyeceği, bize uyup uymayacağı tartışılır, bir şekilde karar verilir" dedi.
Yargının bu sistemde daha bağımsız olduğunu kaydeden Karakullukçu, "Ama kime karşı bağımsız? Bu sefer de başkan diyecek ki 'bugün seni danıştay başkanı olarak atadım ama senden istediğim verimi alamadım, sen git.' Bunun artısı, eksisi tartışılmıştır hep. Tartışmaktan da kaçmamak lazım" diye konuştu.
EBSO Meclis Başkanı Salih Esen de Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu ancak yargı bağımsızlığının gündemden düşmeyen önemli bir tartışma konusu olma niteliğini taşıdığını söyledi.
İş dünyası olarak bağımsız yargıyı çok önemsediklerini ifade eden Esen, adalet sisteminin yavaş işlediğini savundu.