Türk Ekonomisinin Gidişatı

CHP İzmir Milletvekili ve Sanayi Ticaret Komisyonu üyesi Mehmet Ali Susam, imalat sanayisinde yavaşlamaya işaret ederek, Türkiye’nin katma değeri yüksek olan ileri teknoloji ürünlerine yönelmesi gerektiğini söyledi.

Türk Ekonomisinin Gidişatı
CHP İzmir Milletvekili ve Sanayi Ticaret Komisyonu üyesi Susam, imalat sanayisinde rakamların yatay bir seyir izlediğini anlattı. TÜİK’in geçen günlerde açıkladığı Sanayi Üretim Endeksi’nde yarım puan düşüş yaşandığını hatırlatan Susam, “Mevsim ve takvim etkisinden arındırılan verilerdeki düşüş, yıl sonunda yüzde 4’lük büyüme hedefini tutturmayı zorlaştıracak. Yılbaşından bu yana büyüme rakamları ancak yüzde 2 seviyesinde kaldı. Büyümenin düşük kalması ve ekonomik göstergelerin giderek durağanlaşması, Türkiye’nin on yıldır sürdürdüğü ekonomik programın artık bir çıkmaza girdiğini göstermektedir. Türkiye hızla daha fazla üreteceği, katma değeri yüksek, ileri teknoloji ürünlerine yatırım yapacağı bir ekonomik anlayışa geçmelidir” dedi.

Türkiye ekonomisinin iyi yönetilmediğini ifade eden Susam, şöyle konuştu: “Son 10 yıldır, yüksek faize dayalı sıcak parayla, göstermelik bir bolluk yaşıyorduk. Sıcak para Avrupa ve Amerika’daki krizin azalmasıyla bizim gibi gelişmekte olan ülkelerden çıkıyor. Çin, Hindistan, Brezilya gibi ülkeler bu sürede üretim modellerini ve yapısal sağlamlıklarını güçlendirirken; Türkiye hatalı politikalarla üretimden uzaklaştırılarak ithalata yöneltildi”

ZENGİNLEŞMENİN YOLU AR-GE’DEN GEÇİYOR
Türkiye’nin küresel ekonomi liginde yerini korumak için daha üretim yapısını ve niteliğini gözden geçirmesi gerektiğini ifade eden Susam, sözlerini şöyle sürdürdü: “Almanya ihraç ettiği ürünlerin ortalama 1 kilosundan 8 lira kazanırken Türkiye 3 lira kazanıyor. Türkiye büyük ölçüde gelişmiş ülkelerin artık üretmediği, orta ve düşük teknolojili, çevre kirliliğine neden olan sanayi ürünlerini üretiyor. Bu ürünler mutlaka üretilmeye devam edilmelidir. Ancak diğer yandan bilimsel çalışmalar ve AR-GE’ye yatırım yaparak daha fazla zenginlik oluşturan yüksek teknolojili ürünlerin icadına ve üretimine geçilmesi gerekiyor.”
Bilimsel çalışmalara, üniversite sanayi işbirliğine ve AR-GE’ye yatırım yapılması gerektiğinin altını çizen CHP’li vekil Susam, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’nin 2023 yılında AR-GE yatırımlarının gayrı safi gelirin yüzde 3’üne çıkartma hedefi vardı. Oysa bu seviye halen binde 7’yi geçemedi. Bu tutarın önemli bölümü özel sektörün kendi yatırımlarından oluşuyor, kamunun katkısı en alt düzeyde. Türkiye’de kişi başına AR-GE yatırımı yüz doların altındayken İspanya’da bu rakam beş yüz dolar, Almanya’da 1.200 dolar, OECD ortalamasıysa 750 dolar civarındadır. Türkiye’nin süratle bu alanda kamu önderliğinde yatırım yapması, yatırım yapılması için teşvik verilmesi, katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesine yönelik bir strateji belirlemesi gerekmektedir”

ENERJİ HEDEFLERİNDEN UZAĞIZ
Türkiye’nin sanayi üretiminde en önemli sorunlarından olan enerji girdi maliyetlerinde de hedeflerin tutmadığını ifade eden Susam, şöyle konuştu:
“Türkiye’nin toplam cari açığın dörtte biri enerjiden kaynaklanmaktadır. Önümüzdeki süreçte sıcak finans bulmanın da zorlaşacağını göz önünde bulundurduğumuzda, üretimi artırmak, uluslar arası arenada sanayicimizin elini güçlendirecek tedbirlerin başında enerji maliyetlerini aşağı çekmek gelmektedir. Sanayiciye uluslararası rekabette dezavantaj getiren enerji maliyetinin iki önemli nedeni bulunuyor: Fiyatlar üzerindeki aşırı vergi ve dışa bağımlılık. Akaryakıt fiyatının yarıdan fazlası, elektrik fiyatında -kayıp-kaçak bedeliyle birlikte- yarıya yakını vergidir. Bu vergi oranlarının derhal aşağı çekilmesi gerekiyor. Öte yandan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının stratejik planlarında -dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla- elektrik üretiminin üçte biri yerli kaynaklar, üçte biri yenilenebilir kaynaklar, üçte biri ise ithal kaynakla karşılanması hedeflenmişti. Oysa yerli ve yenilenebilir kaynaklardan yapılan elektrik üretimi, toplam üretimin yüzde 35’ini ancak karşılamaktadır. Nükleer enerji santralleri ve yeni doğalgaz çevrim santrali ruhsatlarıyla bu oran daha da artacaktır. Türkiye’nin yerli ve yenilenebilir kaynaklarla üretimi artıracak tedbirlere ihtiyacı bulunmaktadır.”
Kaynak: İHA