Ak Parti’li Soylu: 'taksim Üzerinden İktidar Kavgası Başlatmak İstiyorlar'

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, "Taksim üzerinden iktidar kavgası başlatmak istiyorlar" dedi.

Ak Parti’li Soylu: 'taksim Üzerinden İktidar Kavgası Başlatmak İstiyorlar'
İlçe Danışma Meclisi Toplantısı’na katılmak üzere geldiği Balıkesir’in Bandırma ilçesinde ilk olarak Ticaret Borsası ve Ticaret Odası’nı ziyaret eden Soylu, burada Borsa’ya ait hububat ve toprak tahlil laboratuarlarını gezerek, görevlilerden bilgi aldı. Soylu ve beraberindeki heyet, Alım Satım Salonu’nda Borsa Başkanı Halit Sezgin’den Borsa ile ilgili brifing aldı. Sezgin “Biz göreve geldiğimizde Bandırma Ticaret Borsası 20’nci sıradaydı, şimdi 9’uncu sırada bulunuyor” dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu ise, AK Parti hükümetinin göreve geldiği günden bugüne Türk çiftçisine 50 milyar TL’nin üzerinde desteğinin olduğunu söyledi.

Soylu, 27 milyar dolarlık GSMH’nın 63 milyar dolar seviyesine çıkarıldığını belirterek, “Hükümetimizin hedefi 2023 yılında GSMH’yı 150 milyar dolara çıkarmaktır. Bu sadece bizim hedefimiz olmamalı, tüm kesimlerin de hedefi olmalıdır. Bunun yolu herkesin birbiri ile uyumlu çalışmasından geçer. Dünya bir değişim içerisindedir. Son 3-4 yıl önceki dünya da değildir. Ticaretimizi dünyada ortaya koymak yetmez. Siyasetçisi, çiftçisi, öğrencisi, avukatı kısacası her alan ve her meslek rekabet koşullarını iyi hazırlamakla mükelleftir“ dedi

Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu’ya Bandırma Ticaret Borsası tarafından günün anısına plaket takdim edildi. Daha sonra Bandırma Ticaret Odası’na geçen Soylu, burada Taksim Gezi Parkı’nda yaşanan olaylar ve 3. Boğaz Köprüsü’ne ilişkin İHA’nın sorularını cevapladı. Soylu, “Türkiye’de mezhep hadisesini veya tarihi bir şekilde tahrip ederek tahrifatını gerçekleştirerek bugüne getirip, bugünden de ülkemizi bunun üzerinden ayrıştırmaya çalışmak siyaset sorumluluğu ile bağdaşmaz. Siyaset yapıyoruz, bizim görevimiz birinci etapta ülkemizin özelikle en temel konularda birlik ve beraberliğini sağlamaktır. Muhalefet edebilirsiniz, ben bunu anlayışla karşılarım. Keban Barajı yapılırken de istemezük dendi. Birinci Boğaz Köprüsü yapılırken de muhalefet edildi istemezük dendi. Birinci Boğaz Köprüsü’nü rahmetli Özal Türkiye’nin geliri artsın, buradan gelir elde edilsin diye satarım dediğinde sattırmamak için de muhalefet edildi. Bunlar genetik karşı çıkışlardır. Ama burada tehlikeli olan özellikle ana muhalefet partisinin bu konudaki sözcülerinin bunu neredeyse bir mezhep çatışmasına çekmek konusundaki sorumsuzluklarıdır. Ne haddinize sizin Yavuz Sultan Selim ile Atatürk’ü kıyas etmek ve tarihsel iki kimliği rekabete bindirmek. Bunlar tarihin bize bıraktığı miraslardır. Bunu iktidar kendi adına bir değerlendirme olarak ortaya koyuyor. Her dönem bu icraatını yapan hükümetler, iktidarlar bir isim koyarlar bu ismi halk tasvip ederse o iktidara yönelik primini ortaya koyup takdir eder, tasvip etmezse de eleştirisini ortaya koyar. Bunu bir köprü meselesinden bir rejim meselesine dönüştürürsek bu Türkiye açısından son derece sakat bir anlayış olur ki, Türkiye’de çözüm süreciyle Türkiye’nin birlik ve beraberliğinin devamını, demokrasinin derinleşmesini, gelişmesini sağlamak isterken maalesef ana muhalefet partisinin sorumsuz beyanlarından büyük üzüntü duyduğumu belirtmek isterim ve CHP’nin bu sorumsuz beyanları ortaya koyan arkadaşlara da bir an önce müdahale etmesini talep ediyorum. Bu yanlış bir yoldur. Bu Türkiye için çıkmaz sokaktır. Böyle muhalefet edilmez. Bu son derece doğru olmayan bir siyasi tutumdur. Taksim’de bir yayalaştırma çalışması yapılıyor. Türkiye’nin en önemli meydanlarından birisidir. Taksim Meydanı. Kaos var, bir araba trafiğinin içerisinde kaybolmuş bir Taksim söz konusu. Bir taraftan burayı yayalaştırmaya çalışan çok güzel bir proje söz konusu. Yani millete ait olacak trafiğe ait olmayacak. Burada bir de Gezi Parkı var ve burada da bir düzenleme yapılacak. Taksim Gezi Parkı’na da orada daha önce bulunan bir Topçu Kışlası yapılacak. Tam anlamıyla birlikte İstanbul’da 2004 ile 2012’nin sonuna kadar İstanbul’un yeşil alan oranı yüzde 64 oranında artmış, bu kadar yeşile ve park bahçe yapmaya önem veren bu kadar ağaca önem veren bir siyasi partiye herhalde ağaç üzerinden ve yeşil üzerinden bir eleştiri yapılması manidar gelmektedir. Taksim üzerinden bir iktidar kavgası oluşturulmak isteniyor. Bu 1 Mayıs’ta olmadı, şimdi olabilir mi diye bir tartışma içerisinde milletimize götürmeye çalışıyorlar. Doğru bulmayabilirsiniz, eleştirebilirsiniz daha iyisini eleştirebilirsiniz haklı ya da haksız olabilirsiniz. Ama burası bir Tahrir’e dönecek, burada bir devrim olacak, niçin devrim olacak. Yani Taksim Medanı aslına rücu ediyor, millete ait olacak diye mi devrim olacak? Ben özelikle yeşile ve çevreye duyarlı olanlara bu konudaki söz söyleme haklarını ortaya koysunlar, onlara da bir sözüm var. Taksim projesi bittiğinde bu davranışı ortaya koyanlar mahcup olacaklar. Taksim sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın göz bebeği olan bir meydan. Bunun bilincinde olan bir siyasi partinin temsilcileriyiz. Bunun üzerinden bir iktidar mücadelesi yapılmasını da doğru bulmuyorum. Güvenlik güçleri ile karşı karşıya gelmek, burada bir çatışma ortamı oluşturmak, kimin olduğu kimlerin olduğu ne şekilde olduğu ortada, yani içerisinde hakikaten çevreye, yeşile duyarlı birkaç arkadaş varsa onlarla bir araya getirmek istemediğimden dolayı dikkatli konuşuyorum. Biz de yeşile, çevreye duyarlıyız. Sonra bunlar meşru uygulamalardır, gayri meşru değildir. Bulunduğunuz yerde halk size bir yetki vermiş ve siz bu yetkiyi kanun çerçevesinde büyükşehir meclisinden çıkartıp onaylattırıyorsanız, bu meşrudur. Bunu politik ya da toplum çıkarlarına uygun bulup bulmamak konusu milletimizin takdiridir. Taksim dünden daha yeşil olacaktır, daha milletin olacaktır, daha da millete ait olacaktır. Bu konuda da zaman her şeyin ilacıdır” dedi.

Kaynak: İHA