Nsu Davasında Sanık Avukatlarının Zaman Kazanma Çabası
Almanya tarihine kara bir leke gibi geçen 8'i Türk 10 kişinin katledildiği NSU davasında sanık Beate Zschaepe'nin avukatı Wolfgang Heer, davanın görüldüğü salonun küçük olduğu gerekçesiyle iki gün ara verilmesi talebinde bulundu.
6 Mayıs 2013 tarihinde başlayan NSU davası, bugüne ertelenmişti. Tarihi dava bugün yerel saatle 09.30'da tekrar başladı.
Davanın hemen başında Yozgatlı ailesinin avukatı Thomas Bliwier, mahkemede direk kimlik tespitine ve suç iddianamesine geçilmesini talep etti. Davası baş sanığı Beate Zschaepe'nin avukatı Wolfgang Heer ise, davanın yapıldığı salonun kişi kapasitesinin yeterli olmadığı, kamuoyunun yeterli oranda katılımının sağlanmadığı ve mahkeme salonundaki kamera ve ses sistemlerinin ve salondaki teknik şartların duruşmanın nizami bir şekilde işlemesine uygun olmadığı ve basın için yapılan akredite sisteminin şeffaf olmadığı unsurlarını içeren yedi ayrı sebebi sunarak davaya iki gün ara verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, bu talebi görüşmek üzere duruşmaya ara verdi. Bu aradan sonra karşılıklı söz alan müdahil avukatlar ve savcılık, talebin reddedilmesini istedi. Mahkeme heyeti başkanı Manfred Götzl, sanık Beate Zschaepe'nin avukatı Wolfgang Heer'in mahkemeye ara verilmesi talebinin reddedildiğini açıkladı.
Bunun üzerine Heer, kararın fotokopisini talep ederek, diğer avukatlarla ve müvekkili ile konuşmak istediğini, bunun için mahkeme heyetinden bir kez daha duruşmaya ara verilmesini istedi. Aradan sonra sanık avukatı Heer'in itirazları devam etti. Heer, şahitlerin mahkeme salonunda nerede dinleneceği konusunda kroki talep ettiğini, şüpheli olarak gördükleri ikinci akreditasyon uygulaması konusunda dosyalara baktıklarında değerlendirme yapacaklarını ve taleplerinin reddedilmesi konusunda ceza muhakeme yasalarına göre yeterince sebep gösterilmediğini ileri sürdü. Aradan sonra heyet başkanı Götzl, Heer'in heyete verdiği taleplerin reddedildiğini açıklarken, Heer'in müvekkilinin konuşmayacağını ifade etmesi üzerine sanığın kimlik bilgilerini de Götzl okudu. Diğer sanıkların kimliklerinin okunmasının ardından mahkeme başkanı Götzl, iddianamenin okunması için savcılığa söz verdi. Savcılık, toplam 488 sayfa olan asıl iddianamenin geçici olarak kısaltılmışı olan 35 sayfalık metni okudu. Baş sanık Zschaepe, iddianamenin okunması sırasında ilk başta bilgisayarıyla ilgilendi, daha sonra ise bilgisayarı kapatarak sandalyeye yaslandı ve iddianameyi önüne bakarak dinledi.
Başsavcı Herbert Diemer'in okuduğu iddianamede Beate Zschaepe, NSU terör örgütünün işlediği 10 cinayette suç ortaklığı, kundaklama ve terör örgütüne üyelik ile suçlandı. Duruşmada cinayetlerin kronolojisi de okundu. Mağdur avukatlarından Aziz Sarıyar, ilk duruşmada olduğu gibi dilekçe verilmeye devam edildiğini belirterek, "Sanık avukatları üzerlerine düşeni yapıyorlar. İddianamenin okunması ve yapılan suçların dile getirilmesini ertelemeye çalışıyorlar. Biz de müdahil avukatlar olarak buna engel olmaya çalıştık. Bugün duruşmanın iptal edilmesi ve durdurulması için gösterilen gerekçe mahkeme salonunun yetersizliği" dedi
Sarıyar, duruşmanın devam edebileceğini düşündüğünü, çünkü gereken seyirci sayısına erişildiğini ve avukatlar için yeterli yerin olduğunu söyledi.
Öldürülen Yunan Theodoros Boulgarides'in avukatı Yavuz Selim Narin de, davanın beklendiği gibi gittiğini söyledi
Kaynak: İHA
Davanın hemen başında Yozgatlı ailesinin avukatı Thomas Bliwier, mahkemede direk kimlik tespitine ve suç iddianamesine geçilmesini talep etti. Davası baş sanığı Beate Zschaepe'nin avukatı Wolfgang Heer ise, davanın yapıldığı salonun kişi kapasitesinin yeterli olmadığı, kamuoyunun yeterli oranda katılımının sağlanmadığı ve mahkeme salonundaki kamera ve ses sistemlerinin ve salondaki teknik şartların duruşmanın nizami bir şekilde işlemesine uygun olmadığı ve basın için yapılan akredite sisteminin şeffaf olmadığı unsurlarını içeren yedi ayrı sebebi sunarak davaya iki gün ara verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, bu talebi görüşmek üzere duruşmaya ara verdi. Bu aradan sonra karşılıklı söz alan müdahil avukatlar ve savcılık, talebin reddedilmesini istedi. Mahkeme heyeti başkanı Manfred Götzl, sanık Beate Zschaepe'nin avukatı Wolfgang Heer'in mahkemeye ara verilmesi talebinin reddedildiğini açıkladı.
Bunun üzerine Heer, kararın fotokopisini talep ederek, diğer avukatlarla ve müvekkili ile konuşmak istediğini, bunun için mahkeme heyetinden bir kez daha duruşmaya ara verilmesini istedi. Aradan sonra sanık avukatı Heer'in itirazları devam etti. Heer, şahitlerin mahkeme salonunda nerede dinleneceği konusunda kroki talep ettiğini, şüpheli olarak gördükleri ikinci akreditasyon uygulaması konusunda dosyalara baktıklarında değerlendirme yapacaklarını ve taleplerinin reddedilmesi konusunda ceza muhakeme yasalarına göre yeterince sebep gösterilmediğini ileri sürdü. Aradan sonra heyet başkanı Götzl, Heer'in heyete verdiği taleplerin reddedildiğini açıklarken, Heer'in müvekkilinin konuşmayacağını ifade etmesi üzerine sanığın kimlik bilgilerini de Götzl okudu. Diğer sanıkların kimliklerinin okunmasının ardından mahkeme başkanı Götzl, iddianamenin okunması için savcılığa söz verdi. Savcılık, toplam 488 sayfa olan asıl iddianamenin geçici olarak kısaltılmışı olan 35 sayfalık metni okudu. Baş sanık Zschaepe, iddianamenin okunması sırasında ilk başta bilgisayarıyla ilgilendi, daha sonra ise bilgisayarı kapatarak sandalyeye yaslandı ve iddianameyi önüne bakarak dinledi.
Başsavcı Herbert Diemer'in okuduğu iddianamede Beate Zschaepe, NSU terör örgütünün işlediği 10 cinayette suç ortaklığı, kundaklama ve terör örgütüne üyelik ile suçlandı. Duruşmada cinayetlerin kronolojisi de okundu. Mağdur avukatlarından Aziz Sarıyar, ilk duruşmada olduğu gibi dilekçe verilmeye devam edildiğini belirterek, "Sanık avukatları üzerlerine düşeni yapıyorlar. İddianamenin okunması ve yapılan suçların dile getirilmesini ertelemeye çalışıyorlar. Biz de müdahil avukatlar olarak buna engel olmaya çalıştık. Bugün duruşmanın iptal edilmesi ve durdurulması için gösterilen gerekçe mahkeme salonunun yetersizliği" dedi
Sarıyar, duruşmanın devam edebileceğini düşündüğünü, çünkü gereken seyirci sayısına erişildiğini ve avukatlar için yeterli yerin olduğunu söyledi.
Öldürülen Yunan Theodoros Boulgarides'in avukatı Yavuz Selim Narin de, davanın beklendiği gibi gittiğini söyledi