10 Mayıs 16 Mayıs Engelliler Haftası
Özürlüler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Hasan Baştürk, 10-16 Mayıs engelliler haftası olarak kutlandığını söyledi.
Saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasından sonra Dernek Başkanı Hasan Baştürk tarafından Atatürk büstüne çelenk sunuldu.
Özürlüler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Hasan Baştürk, yaptığı konuşmada, el ele, omuz omuza vererek Cumhuriyet alanına gelindiğini belirterek, “Yüreğinizi ortaya koyarak geldiniz. Birçok ülkeyle birlikte bizde de 10-16 Mayıs engelliler haftası olarak kutlanır. Hafta boyunca engellilerin sorunları, sakatlığın önlenmesi, engellilerin eğitimi ve benzer konularda paneller düzenlenir,slayt gösterileri ve sunumlar yapılır. Eğitimsizlik, akraba evliliği, doğum öncesi tedbirsizlik, çocuk aşılarının zamanında yapılmaması, yanlış teşhis ve tedavi bozulmuş aşı ve ilaç kullanımı, trafik kazaları, doğal afetler sonucu yıkılan çürük binalar sakatlığın belli başlı nedenleri olarak belirtilip alınması gereken tedbirler anlatılır. Engel tanımayan engelsiz yürekli insanlar; yıllardır görüyor ve biliyoruz ki hafta boyunca siyasiler, kurum amirleri, oda başkanları ve yetkili tüm kişiler engelli hakları savunucusu olup yaptıklarını bir lütufmuş gibi abartılı olarak anlatırlar” dedi.
Kimileri siyah gözlük takar, kimileri manuel sandalye ye biner kimileri de kulaklarını tıkayarak kendilerini anlamaya çalıştıklarını ima ettiklerini belirten Baştürk şunları söyledi:
“Engelliler için yapılması gerekenler hatırlatılınca, kör sağır ve dilsiz olurlar. O sorunları geçiştirirler.Örnek mi duymak istiyorsunuz? Kaldırımlara yapılmayan engelli rampaları, engelliler için yapılan araç park yerlerine normal insanların araçlarını park etmeleri ve bunu görmezden gelen trafik denetçileri, üst geçitlerde engelli insanlar için konulan asansörlerin normal insanlar tarafından kullanılması. Toplu taşıma araçlarının özürlülerin inip bineceği şekilde dizayn edilmemesi, şehrin belli noktalarında engelli tuvaletlerinin olmaması, engelli istihdam yeterince yapılmaması ve buna benzer birçok sorunları sıralayabiliriz. İlimizde uygulanmakta ısrar edilen bir hususa da değinmeden geçmeyeceğim. Eskiden engelli kardeşlerimiz askeri hastanelere sevk edilerek askerliğe uygun olup olmadığına karar verilirdi. Yapılan 1111 sayılı kanunda yapılan değişiklikle illerde oluşturulacak il sağlık kuruluyla verilecek raporun yeterli olacağı askeri hastaneye sevke gerek olmadığı hükme bağlandığı halde; Askerlik Şubesi engelli olduğu aleni bir şekilde belli olduğu halde elindeki mevcut raporla askerliğe uygun olmadığı aşikar olan özürlü kardeşlerimizi ister üyemiz olsun ister olmasın ısrarla askeri hastaneye sevk etmesi bizlerin ve engelli kardeşlerimizin vicdanlarını yaralamakta engelliye en büyük eziyet olmaktadır.”
Tüm önlemlere rağmen nüfusun yüzde 13 ile 14 ünü engelli bireyler oluşturduğuna dikkat çeken Baştürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu bizim toplumun bir parçası olduğumuzu gösterir. O halde yapılması gereken engellilerin toplumla kaynaşmasını sağlamaktır. Engellilerden utanıp onu eve kapatmak, yaşam alanını kısıtlamak, onunla alay etmek, istihkam ve iş olanağı sağlamayıp onlara sadakaya muhtaç muamelesi yapmak aşağılamak, onlara özürlerinden dolayı lakap takmak, haksızlıktır ve en büyük zulümdür. Tek yürek olmuş, el ele vermiş asil insanlar; bilsinler ve duysunlar ki bizlere yapılan haksızlık karşısında fazla direnç göstermiyorsak, inmiyorsak meydanlara, haykırmıyorsak yapılan haksızlıkları bilsinler ki bu suskunluğumuz cehalet veya cesaretsizliğimizden değil, bilakis özür ve onurumuzun daha fazla rencide edilmemesi içindir. Unutmasınlar ki yumuşak huylu atın tekmesi oldukça sert olur. Evet dostlar herkes engelli adayıdır diyerek her şeyi kadere bağlayıp yapılan yanlışlıkları görmezden gelmeyelim. Sakatlığın sebeplerini ortadan kaldırmaya çalışalım. Ben değil biz olalım. Bağlıklı ve mutlu yarınlar için ister engelli olsun isterse sağlam bir birey yan yana, omuz omuza olalım, daha güzel yaşanır bir dünya için çalışalım.”