İş Kazasında Ölen 7. Sınıf Öğrencisi Oğlunu 23 Nisan'da Unutmadı

Adana'da haftalık 50 lira yevmiyeyle çalıştığı plastik fabrikasında pres makinesine sıkışarak hayatını kaybeden 13 yaşındaki Ahmet Yıldız'ın babası Mustafa Yıldız, oğlunun öğrenim gördüğü okuldaki sırasına çiçek bırakıp kızı Ayşe ile birlikte gözyaşı döktü.

Baba Yıldız, "23 Nisan'dır, çocuk bayramıdır. Ben de çocuğumu burada görmek istiyordum ama onu kaybettim. Bu işin sorumlularına ağır ceza verilmesini istiyorum." dedi.

Öğrenciler, ikili eğitim görülen sınıfta elini öperek Baba Yıldız'ı teselli etti.
Olay, merkez Yüreğir ilçesi Güzelevler Mahallesi Keresteciler Sitesi Akasya Sokak'taki fabrikada 14 Mart Perşembe günü saat 14.00 sıralarında yaşandı. Şehit Öğretmen Sait Korkmaz Ortaokulu 7. sınıf öğrencisi Ahmet Yıldız, okuldan arta kalan zamanında, A. K.'ye ait plastik fabrikasında çay ve temizlik işlerinde çalışmaya başladı.

Öğleye kadar okula, öğleden sonra işe giden çocuk, 14 Mart Perşembe günü saat 14.00 sıralarında ağır yaralı olarak Adana Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. İş yeri sahibi A. K., plakasını alamadığı bir otomobilin çarpıp kaçtığını söyleyerek Ahmet Yıldız'ın tedavisi için hastaneye yatırdı. Doktorların tüm müdahalelerine rağmen Ahmet Yıldız, kurtarılamadı. Doktorlar, hastane polisine Yıldız'ın kafasının her iki yönünde de ezilme olduğunu, çocuğun trafik kazasında bu şekilde yaralanmasının mümkün olmadığını iletti. Doktorların ikazı üzerine harekete geçen cinayet bürosu ekipleri, iş yeri sahibi A. K.'nin ifadesini aldı. A.K., çocuğun pres makinesinden çıkan numuneleri alırken kafasının sıkıştığını söyledi.

Polisin gözaltına aldığı A.K., sevk edildiği adli mercilerce 'dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu ölüme sebebiyet vermek' suçlamasıyla tutuklandı.
11 çocuk babası Mustafa Yıldız, 40 gün önce hayatını kaybeden oğlu Ahmet'in Şehit Sait Korkmaz İlköğretim Okulu'ndaki sırasına kızı Ayşe ile birlikte çiçek koydu. Oğlunun sırasına oturup kızıyla birlikte gözyaşı döken baba Yıldız, "Yavrum Ahmet'im, benim yüreğim yandı, başkalarının yanmasını istemiyorum. Devletimden bu işe el atmasını istiyorum. Başka bir şey istemiyorum. Davacıyım, ne hakkım varsa onun sürdürülmesini bekliyorum." dedi.

Davanın ilk duruşmasının 26 Nisan'da görüleceğini anlatan baba Yıldız, asıl suçlunun dışarıda olduğunu ileri sürerek, pres makinesinde kalan oğlunun kanını yıkatan kişinin S. olduğunu ileri sürdü. Onun dışarı gezdiğini anlatan baba Yıldız, "Onunla ilgili ne bir yakalama ne bir rapor var. Adam krallar gibi geziyor dışarıda. Ne diyebilirim?" diye konuştu.

Oğulunun ölümüyle sonuçlanan olayla ilgili ağır ceza talep eden baba Mustafa Yıldız, şöyle devam etti: "Başka çocukların bu şekilde ölmesini istemiyorum. Benim yüreğim bayağı yanıyor. Çocuğumun birçok şeyini unutamıyorum. 23 Nisan'dır, çocuk bayramıdır. Ben de çocuğumu burada görmek istiyordum ama maalesef onu kaybettim. Yapılacak bir şey yoktur. İşverenlere caydırıcı bir ceza verilmesini, ufak cezalarla sıyrılmalarını istemiyorum. Devletimizden bunu rica ediyorum. Ağırlaştırılmış caydırıcı bir ceza vermelerini istiyoruz. Böyle küçük çocukları 50 lirayla, 20 lirayla çalıştırıyorlar. Bu çocuklar makine başlarına verilmemeli. Birkaç mal fazla çıkarılmak istenmesi çocuğumun canına mal oldu. Benim çocuğum gitti, artık geri gelmeyecektir. Başka anaların babaların yüreklerinin yanmasını istemiyorum."