Arınç: Bahçeli, Siyasi Hayatının En Büyük Hatasını Yaptı

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Bursa'daki mitingde "vur de vuralım öl de ölelim" şeklindeki tezahüratlara, "Onun da zamanı gelecek" şeklinde cevap vermesini, kendisi için "siyasi hayatının en büyük hatası" olarak değerlendirdi.

Arnç, Bakanlar Kurulu sonrası yaptığı açıklamada, "Kendisi, bu sözlerini tevil etmedikçe veya tam aksini ifade etmedikçe, Bursa miting meydanında söylediği bu söz onu her zaman takip edecektir. Bu konuda savcılar ne düşünür bilmiyorum ama siyaseten Bahçeli hayatının en büyük hatasını yapmıştır." dedi.

Arınç, düzenlediği basın toplantısında, kendisine yöneltilen bir soru üzerine, Bahçeli'nin sözlerini değerlendirdi: "Bu sözler hepimizin dikkatini çekti. Sayın Bahçeli, bir muhalefet partisi lideridir, MHP'nin lideridir. Türkiye'de il il dolaşmayacak, bildiğimiz kadarıyla 9 bölge tespit ettikleri yerde mitingler yapacaklar. Bunlardan biri de seçim bölgem olan Bursa'da yapıldı. Bursa'yı, o meydanı ve çevresini iyi bilen bir arkadaşınız olarak söylemeliyim. Bursa'nın nüfusu 2 milyon 700 bin. O günkü mitinge gelenlerin sayısı ki bu işin uzmanları vardır, her metrekreye kaç kişi düştüğünü hesaplayıp sizin önünüze bir rakam koyarlar, bizim önümüze konan rakam onların abarttığı rakamların üçte biridir. Dolayısıyla çok büyük bir kalabalık bu mitinge katılmamıştır. Çünkü biz de biliyoruz ki MHP'nin tabanında nasıl 12 Eylül 2010'da referandumda 'Evet' demeyi göze almış üçte bir çoğunluk varsa, bu çözüm sürecinden de ümitli olan ve hükümetimizin büyük bir kararlılıkla, adeta bütün riskleri göze alarak 'Türkiye'ye artık huzur gelsin, terör bitsin, annelerin gözyaşı akmasın' düşüncesiyle başlattığı bu sürece destek olacağını ben şahsen biliyorum."

"BAHÇELİ'NİN SÖZLERİ HALKI KANUNSUZLUĞA TEŞVİK VE TAHRİKTİR"
Başbakan Yardımcısı Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "2 milyon 700 bin nüfuslu Bursa'da miting meydanına toplananların yarısı dışarıdan gelmedir. Balıkesir, Çanakkale, Bilecik, Ankara, Keçiören başta olmak üzere, bazı ilçelerinden daha çok İstanbul'dan gelenler o meydanı doldurulabilmişse bunu büyük bir başarı olarak görmek mümkün değil. Bu ancak Bursa nüfusunun yüzde biridir, seçmen nüfusunun yüzde ikisidir. Dolayısıyla sürece destek verenlerin sayısı miting meydanına gelenler ve Bahçeli lehinde tezahurat yapanların yüz mislidir. Bu Türkiye'nin her yerinde böyle olacaktır. Biz anketlerden biliyoruz, vatandaşla temaslarımızdan görüyoruz ki bu sürece umutla bakan milyonlar vardır. Bu süreci kötülemek isteyenler çok küçük bir azınlıktır. Ancak belki kendilerince haklı sayılan tepkileri ortaya koymak da demokratik bir haktır. Dolayısıyla mitingi demokratik bir hak olarak görebiliriz. Ancak bugüne kadar sayın Bahçeli için daha çok takdir edici bir ifade olarak ne kullanılırdı? 'Bahçeli'yi taltif, tebrik etmek lazım, takdir etmek lazım çünkü ülkücüleri sokağa dökmüyor. İstese sokağa dökerdi' ama bu soruda da görüldüğü gibi iki günden bu yana Türkiye kamuoyunu meşgul ediyor. 3-5 yüz kişinin bağırarak 'öl de ölelim vur de vuralım kıralım' sözlerini 'onun da zamanı gelecektir' şeklindeki cümlesi, bugüne kadar sayın Bahçeli'nin ortaya koyduğu iradenin tam tersdir. Bu, halkı suç işlemeye tahriktir ve teşviktir. Bu kendi düşüncelerini gerçekleştirebilmek için halkı kanunsuzluğa teşvik ve tahrikten başka birşey değildir. Kendisi, bu sözlerini tevil etmedikçe veya tam aksini ifade etmedikçe Bursa miting meydanında söylediği bu söz onu her zaman takip edecektir. Bu konuda savcılar ne düşünür bilmiyorum ama siyaseten Bahçeli, hayatının en büyük hatasını yapmıştır.

Üç-beş yüz kişinin böyle bir bağırması karşısında onun da 'zamanı gelir ben size söylerim o zaman vurar kırar veya öl dersem ölürsünüz' şeklindeki hitabını, ben siyasi hayatının en büyük başarısızlığı ve en büyük handikapı olarak görüyorum. Bu çok yanlış birşeydir. Kullandığı ifadeler hakaretten de öte kötü şeylerdir. Biz bunlara müstahak değiliz ve bu sözlerinin altında da kalacaktır. Çözüm sürecinin başarıya ulaşması halinde baraj altında kalacağını bilen bir siyasi partinin lideri bugün büyük bir heyecanla hiçbir zaman hiçbir konuda göstermediği bir kararlılığı güya bizi tehdit ederek göstermeye çalışıyor. Kendisine de yakışmıyor, partisine de yakışmıyor. Vatanseverliğimizden, milliyetçiliğimizden bu ülkeye olan sevdamızdan Türkiye'de hiç kimsenin şüphesi yok. Başlattığımız süreç de vatanseverliğin ve bu ülkeyi sevmemizin bir işaretidir. Bu sözleri söylemiş olmasını, bundan sonra yapacağını mitinglerde tekrarlamamasını kendisine tavsiye ediyorum."