Yalova’daki Kazada Ölenlerin Okulunda Hüzün Hakim

Yalova’da meydana gelen trafik kazasında hayatlarını kaybeden Derya (14) ve Alihan (5) Karaç’ın eğitim gördüğü Orhangazi Tuna İlköğretim Okulu'nda üzüntü hakim.

Yalova’daki Kazada Ölenlerin Okulunda Hüzün Hakim
Derya’ya mektup yazıp sırasına bırakan gözü yaşlı arkadaşları, oturduğu sıraya da çiçek koydu. Yalova’nın Çınarcık ilçesine bağlı Kocadere beldesinde cumartesi günü meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 5 yaşındaki Alihan Karaç, anaokuluna bu yıl kaydolmuştu. Anasınıfında başarılı bir öğrenci olan Alihan’ın ölümü öğretmenleri ve okul idaresini hüzne boğdu. Sınıf arkadaşları kaza sonrasındaki ilk ders gününde arkadaşları Alihan’ın ölümünden habersiz bir şekilde sınıfa girdi. Okulun duvarlarında Alihan’ın yaptığı bazı el işleri ile kazada hayatını kaybeden İsmail Karaç, Derya Karaç ve kendisi ile birlikte diğer aile fertlerinin yer aldığı fotoğraf karesi dikkat çekti. Aynı kazada hayatını kaybeden Derya Karaç’ın eğitim gördüğü 7/A sınıfında ise arkadaşları ilk ders gününde gözyaşlarına boğuldu. Derya’nın sınıftaki sırasını çiçeklerle donatan sınıf arkadaşları ayrıca içlerinden gelen duyguları not ettikleri küçük kağıtları da Derya’nın masasına bıraktı. Masasına ‘Seni Unutmayacağız’ yazısı yazan sınıf arkadaşları uzun süre gözyaşı döktü. Tuna İlköğretim Okulu Müdürü İbrahim Uysal, Derya’nın sessiz ve sakin bir öğrenci olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Derya Karaç geçen yıl okulda devamsız öğrenciydi. Evine birkaç sefer giderek okula dönmesi yönünde telkinde bulunduk, ailesiyle görüştük. Fakat içinde bulunduğu şartlar dolayısıyla olacak ki okula dönmedi. Bu yıl sene başında yaptığımız çalışma sonucunda okula devamını sağladık öğrencimizin. Aile olarak zor şartlarda yaşayan öğrencimizdi, içinde bulunduğu şartlarında belki etkisi var. Biz bunu olabildiğinde kolaylaştırmaya çalıştık. Kendisine ve ailesine yardım ederek, rehberlik hizmeti sunarak bunu gerçekleştirdik. Derya sessiz sedasız kendi halinde bir öğrenciydi. Çok fazla arkadaş çevresi geniş değildi.”

Derya’nın sabah erkenden okula gelip Alihan’ı bıraktığını anlatan Uysal, şöyle konuştu: “Kendi okulu sabah 08.00’de başladığı halde 07.30’da gelip burada yarım saat Alihan’ın öğretimini beklerdi. Çıkışta yine aynı şekilde anasınıfı saat 12.00’de dağılıyor, 12.30’a kadar Derya’yı beklerdi yeğeni. Olayı okul olarak gittiğimiz İtalya dönüşünde sabah saatinde haberimiz oldu. Önce inanmak istemedik, isim benzerliği, bir yanlışlık olabilir diye düşündük ancak işin gerçek olduğu ortaya çıktı. Şaşırdık, uzun bir süre kendimize gelemedik. Okuldaki herkes üzüntülü. Öğrencimizi buradan mezun etmek kısmet olmadı. Çabamıza rağmen, başaramadık, üzüntümüz büyük okul olarak. Acılar paylaşıldıkça azalır diyerek, öğrencilerimizle öğretmenlerimizle bu zor günü, zor zamanı atlatmaya çalışacağız. Derya’nın annesiyle muhataptık. Annesi de çalıştığı için Derya’nın söylemi, kardeşine, yeğenine baktığı için okula gelemediğiydi. Onu çözebileceğimizi söyledik. Anasınıfına getirerek, aileye maddi olarak da külfet olmayacak şekilde bu sorunu çözebileceğimizi söyledik. Kaza olana kadar da desteklemeye çalıştık.”