Nilay Dorsa Twıtter Davasını Değerlendirdi
Manken Nilay Dorsa, kendisine Twitter'dan hakaret eden ve tehdit içerikli mesajlar yollayan sanığın hapis ve para cezasına çarptırılmasının ardından, bu konuda öncü oldukları için mutlu olduğunu söyledi.
Manken Nilay Dorsa'ya Twitter'dan hakaret ettiği ve tehdit içerikli mesajlar yolladığı iddiasıyla yargılanan sanık, dün İstanbul 18. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından 5 ay hapis ve bin 500 TL para cezasına çarptırılmıştı. Davanın sonucunu değerlendiren manken Nilay Dorsa, bazı ünlülerin kendisini arayıp tebrik ettiğini belirtti.
Dorsa, “Çıkan sonuçtan çok mutluyum. Tabii gönül isterdi ki bu noktalara gelmesin. Tabii artık sosyal mecralar çok güçlü, her şey bir tuşa bakıyor. Tabii ki bizi sevenler olduğu kadar sevmeyenler vardır ama birtakım hakaret, küfür içerikli mesajlar alıyoruz. Bu durumdan sadece ben muzdarip değilmişim bu davayla birlikte bunu gördüm. Birçok manken arkadaşım beni arayıp, 'Bizde aynı olaydan muzdaribiz. İyi ki arkasında durdun, biz de bundan sonra dava açacağız' diyerek tebrik etti. Benim her önüme gelen kişiye dava açacak ne zamanım var ne de böyle bir pozisyonum var. Ama bu şahısla ilgili deliller o kadar ortadaydı ve o kadar dozajını artırmıştı ki davayı açma ihtiyacı hissettim. İnsanlardan birbirine eleştiri bile yapmak isteseler saygı ve sevgi içerisinde yapmalarını rica ediyorum. Bunlar çok üzücü şeyler. Tabii karşı tarafların amaçlarını da bilemiyoruz. Dava açmanın en doğru adres olacağını düşündüm. Gerçekten bir kez daha yasalarımıza, savcımıza ve avukatıma çok teşekkür ediyorum. Bu konuda öncü olduğumuz için mutluyum” dedi.
"İNTERNETİ AMACI DOĞRULTUSUNDA KULLANMAK LAZIM"
Dava sürecini anlatan Nilay Dorsa’nın avukatı Ömer Turanlı ise, “Bizim bu açtığımız dava sadece hakaret değil, tehdit ve hakaret. Müvekkilimin asıl muzdarip olduğu husus önce tehditlerdi. Daha sonra bu tehditler hakarete dönüştü. Müvekkilim bunları bizimle paylaştı. Twitter üzerinden atılan tweetlerde kullanıcı tespit edilemiyor. Kullanıcı tespit edilemediği için de savcılar ceza yoluna gidemiyor. Bunun kullanıcı alanı Amerika olduğu için şahıs tespit edilemiyor, tespit edilemediğinden şikayet de etseniz şikayetiniz neticesiz kalıyor. Emniyet internet suçları ile ilgili bir birim kurdu. Biz bu birime müracaat ettik. Ekip çalışmasıyla birlikte şahsın kimlik bilgilerine ulaştık. Daha sonra ceza yönüne gitmesi gerekiyordu. Özellikle Twitter kamuoyuna mal olmuş kişiler tarafından kullanılmakta. Kamuoyuna mal oldukları için de sürekli tehdit ve hakaretler sarf ediliyor. Bu hakaretleri tehditleri yapan yaptığı ile kalıyor. Bunun yapılmaması lazım. İnterneti amacı doğrultusunda kullanmak lazım. Kullanılmıyorsa ise kullanmayanların cezalandırılması lazım. Mahkeme de bizim taleplerimizi haklı buldu ve ilgili şahsa cezayı verdi. Fiili gerçekleştirmeye karar verip de gerçekleştirmediğin zaman pişmanlık hukukta anlam ifade eder. Fiil gerçekleşmiş kişi zarar görmüş, ondan sonra siz pişmanım diyorsunuz. Bu pişmanlık suçu ortadan kaldırmaz. Sadece mahkemeye 1/6 hakkaniyet indirimi sağlar. Sayın mahkemede zaten sanık hakkındaki bu beyanlarından hal ve tavrından dolayı indirim yaptı. Sanık pişman olduğunu beyan etti” dedi.
“TÜRK YARGISININ İŞLEDİĞİNE BİZ ŞAHİT OLDUK”
Nilay Dorsa’nın çok mutlu olduğunu ifade eden Turanlı, “Tabii Nilay Hanım da buna sevindi. Hakikaten orada atılan tweetler hiç kimsenin kabul etmeyeceği, hakikaten rahatsız olacağı şeylerdi. Tabii ki Nilay Hanım da bundan rahatsız olduğu için hukuka müracaat etti ve hukuk yolunda başardık. Bu fiilin cezasız kalmadığına, Türk yargısının işlediğine biz şahit olduk. Hukuk dışı fiiller cezasız kalmıyor. Emniyet bizimle birlikte ciddi bir şekilde çalıştı” diye konuştu.
“Ortam sanal olsa da suç gerçektir” diyen avukat Ömer Turanlı, şunları söyledi: “Biz bu mahkeme kararıyla şunu gösterdik; ortam sanal olsa da suç gerçektir. Ortam sanal ama suçun sanal kalmaması lazım. Sanal ortamın dışına çıkıp da mahkemeye gidilmesi insanlara bir fren koyduruyor. Attığı tweetin, yazdığı mesajın neye gittiğini bilerek hareket edecekler artık. İnsanların oturup bilgisayarın başında içinden geldiği gibi, hiçbir şekilde sınır koymadan başkalarının manevi dünyasına hakaret edip maddi ve manevi zarar uğramasına neden olacak mesajlardan kaçınmasını istiyorum.”
Kaynak: İHA
Dorsa, “Çıkan sonuçtan çok mutluyum. Tabii gönül isterdi ki bu noktalara gelmesin. Tabii artık sosyal mecralar çok güçlü, her şey bir tuşa bakıyor. Tabii ki bizi sevenler olduğu kadar sevmeyenler vardır ama birtakım hakaret, küfür içerikli mesajlar alıyoruz. Bu durumdan sadece ben muzdarip değilmişim bu davayla birlikte bunu gördüm. Birçok manken arkadaşım beni arayıp, 'Bizde aynı olaydan muzdaribiz. İyi ki arkasında durdun, biz de bundan sonra dava açacağız' diyerek tebrik etti. Benim her önüme gelen kişiye dava açacak ne zamanım var ne de böyle bir pozisyonum var. Ama bu şahısla ilgili deliller o kadar ortadaydı ve o kadar dozajını artırmıştı ki davayı açma ihtiyacı hissettim. İnsanlardan birbirine eleştiri bile yapmak isteseler saygı ve sevgi içerisinde yapmalarını rica ediyorum. Bunlar çok üzücü şeyler. Tabii karşı tarafların amaçlarını da bilemiyoruz. Dava açmanın en doğru adres olacağını düşündüm. Gerçekten bir kez daha yasalarımıza, savcımıza ve avukatıma çok teşekkür ediyorum. Bu konuda öncü olduğumuz için mutluyum” dedi.
"İNTERNETİ AMACI DOĞRULTUSUNDA KULLANMAK LAZIM"
Dava sürecini anlatan Nilay Dorsa’nın avukatı Ömer Turanlı ise, “Bizim bu açtığımız dava sadece hakaret değil, tehdit ve hakaret. Müvekkilimin asıl muzdarip olduğu husus önce tehditlerdi. Daha sonra bu tehditler hakarete dönüştü. Müvekkilim bunları bizimle paylaştı. Twitter üzerinden atılan tweetlerde kullanıcı tespit edilemiyor. Kullanıcı tespit edilemediği için de savcılar ceza yoluna gidemiyor. Bunun kullanıcı alanı Amerika olduğu için şahıs tespit edilemiyor, tespit edilemediğinden şikayet de etseniz şikayetiniz neticesiz kalıyor. Emniyet internet suçları ile ilgili bir birim kurdu. Biz bu birime müracaat ettik. Ekip çalışmasıyla birlikte şahsın kimlik bilgilerine ulaştık. Daha sonra ceza yönüne gitmesi gerekiyordu. Özellikle Twitter kamuoyuna mal olmuş kişiler tarafından kullanılmakta. Kamuoyuna mal oldukları için de sürekli tehdit ve hakaretler sarf ediliyor. Bu hakaretleri tehditleri yapan yaptığı ile kalıyor. Bunun yapılmaması lazım. İnterneti amacı doğrultusunda kullanmak lazım. Kullanılmıyorsa ise kullanmayanların cezalandırılması lazım. Mahkeme de bizim taleplerimizi haklı buldu ve ilgili şahsa cezayı verdi. Fiili gerçekleştirmeye karar verip de gerçekleştirmediğin zaman pişmanlık hukukta anlam ifade eder. Fiil gerçekleşmiş kişi zarar görmüş, ondan sonra siz pişmanım diyorsunuz. Bu pişmanlık suçu ortadan kaldırmaz. Sadece mahkemeye 1/6 hakkaniyet indirimi sağlar. Sayın mahkemede zaten sanık hakkındaki bu beyanlarından hal ve tavrından dolayı indirim yaptı. Sanık pişman olduğunu beyan etti” dedi.
“TÜRK YARGISININ İŞLEDİĞİNE BİZ ŞAHİT OLDUK”
Nilay Dorsa’nın çok mutlu olduğunu ifade eden Turanlı, “Tabii Nilay Hanım da buna sevindi. Hakikaten orada atılan tweetler hiç kimsenin kabul etmeyeceği, hakikaten rahatsız olacağı şeylerdi. Tabii ki Nilay Hanım da bundan rahatsız olduğu için hukuka müracaat etti ve hukuk yolunda başardık. Bu fiilin cezasız kalmadığına, Türk yargısının işlediğine biz şahit olduk. Hukuk dışı fiiller cezasız kalmıyor. Emniyet bizimle birlikte ciddi bir şekilde çalıştı” diye konuştu.
“Ortam sanal olsa da suç gerçektir” diyen avukat Ömer Turanlı, şunları söyledi: “Biz bu mahkeme kararıyla şunu gösterdik; ortam sanal olsa da suç gerçektir. Ortam sanal ama suçun sanal kalmaması lazım. Sanal ortamın dışına çıkıp da mahkemeye gidilmesi insanlara bir fren koyduruyor. Attığı tweetin, yazdığı mesajın neye gittiğini bilerek hareket edecekler artık. İnsanların oturup bilgisayarın başında içinden geldiği gibi, hiçbir şekilde sınır koymadan başkalarının manevi dünyasına hakaret edip maddi ve manevi zarar uğramasına neden olacak mesajlardan kaçınmasını istiyorum.”