Bbp Genel Başkanı Mustafa Destici Açıklaması

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, 2013 yılının sorunlarla ve problemler ile geride bırakıldığını söyledi.


Destici yeni yıl nedeniyle yayımladığı mesajında, geçmişte de var olan yolsuzluk ve yoksulluk iddialarının ayyuka çıkıp neredeyse ciddi bir milli güvenlik sorunu olduğu bir yılı geride bıraktıklarını belirterek, “Ak Parti iktidarının ilk yıllarında devraldıkları toplam iç, dış borç stoku 220 milyar dolardı. 570 milyar dolarlar seviyesine gelmiş. 2014 tahmini gider bütçesi 436 milyar. Bunun 53 milyarı faiz gideri. Sosyal devletiz diye bağırıp duruyorlar ama son yılda elde edilen 403 milyar gelirin 348 milyarı vergi geliri. Toplanan verginin yüzde 80' dolaylı yollardan yani ücretli kesimden, yoksulluk ve açlık kesiminde olan vatandaşlardan toplananlar. Böyle bir vergi sisteminin olduğu Türkiye’ye sosyal devlet denilebilir mi? Ballandırıla ballandıra anlatılan ihracat 4 kat artmış, pek dillendirmedikleri ithalat 5 kat artmış! 1979-2002 arasında ödenen faiz 135 milyar TL 2002-2013 arasında ödenen faiz 498 Milyar TL. Vatandaşın toplam kredi borcu 327 milyar. Vatandaşın taksitli kredi kartı borcu ise 48 milyar liraya ulaşmış durumda. Taksitlendirilmemiş yani tek çekimlik tutar eklendiğinde ise toplam kart borcu 82 milyara yükseliyor. Anlayacağınız Vatandaşta tıpkı devlet gibi çarkını borçlanarak çeviriyor! Görülüyor ki bu tablonun müsebbibi iktidar partisi, Türkiye'nin dayanma gücünü ve takatini bitirme noktasına kadar getirmiştir'' dedi.

Türkiye’nin en büyük sorununun hala terör ve terör örgütü olduğunu, verilen tavizlere endeksli bir “şiddetsizlik” yaşandığını ve bu şiddetsizliğin “barış” diye kamuoyuna yutturulduğunu, “Çözüm Süreci” adı verilen çözülme süreci ile Türkiye’nin ciddi bir egemenlik sorununu yaşamaya başladığını ifade eden Destici, mesajına şöyle devam etti:
''Maalesef milletimiz 2013 yılında; bir tarafta bölücülüğün, diğer tarafta da siyasi iktidarın bulunduğu müzakere sürecinin ortasında kalmıştır. Elinde imkân olduğu halde demokratik bir Anayasa hazırlayamayan Ak Parti Hükümeti, masa başında antlaşmaya oturmak ve Kürt Özerkliğini kabul etmek zorunda kalmıştır! PKK/KCK terör örgütünün oyuncağı olmuştur. Sayın Başbakan ‘teröristler sınır dışına çıkacak’ dedi kimseyi çıkartamadı. PKK/KCK; Türkiye Cumhuriyeti'nin hukukundan idaresine tüm varlığını kati biçimde reddetmesine rağmen, paralel devlet yapılanmanın çok ötesinde sivil toplum içinde hacimli örgütlenmelere kavuştu. PKK sınır dışına çıkarılamadı! Ama Kandil Türkiye sınırları içerisine taşındı! Bu işi gerek personel gerekse teknoloji anlamında çok yakından takip ettiğini düşünen devlet kurumları kontrolü kaybetme noktasına geldi… BDP’ ye teslim edilen vilayetlerimizdeki devlet hâkimiyeti minimize edildi. Masa başında verdikleri tavizlerin ve sözlerin yerine getirilmemesi durumunda baharda tekrar saldırılara başlayacaklarını ifade eden eşkıyanın kestiği raconlar ve savurduğu tehditler de gösteriyor ki, hükümet bunlara elini kaptırmış kolunu kurtaramıyor” dedi.

Mesajında “Yolsuzluk” ve “yolsuzluk algısı”, siyasi ve toplum hayatımızda yeni peydahlanan bir kavram değil; dün de vardı bugün de var… Dün ile bugün arasındaki tek fark, bu işleri yapanlar sürekli kendilerini yeniliyorlar ve yeni alanlar keşfediyorlar!' ifadesini kullanan Destici, şunları söyledi; “17 Aralık 2013’te başlayan yolsuzluk operasyonu gerek toplumda, gerekse temiz siyaset yaptıklarını iddia edenlerde ciddi hasarlar bırakmaya devam ediyor. Hükümet çifte ahlaki standartlar uygulayarak deve kuşu misali başını kuma sokarak, hayali düşmanlar üretip bunlarla mücadele ediyoruz görüntüleriyle vicdanlarını resetliyorlar. Hükümet zaten yıllardır bir türlü önleyemediği kurumlar arası çatışmaları daha da arttıracak söylem ve politikaları terk etmelidir. On iki yıldır bizzat yönettiği ülkede, kendi elleriyle kurduğu ve birçok ses getiren tartışmalı davalarda arkasında durduğu yargı mekanizmalarıyla güven bunalımı yaşamamalı. Siyasi iktidar “yolsuzluk iddialarına konu olan kişi ve olayların bağlantılarının gerçekliğini bildiği için sürecin akıbetinden çekiniyor” intibaını vermeyi bırakmalı! Yargıya taşınmış yolsuzluk iddialarının “yegâne” aklanma yeri mahkemelerdir. Her şeye rağmen, büyük yolsuzluk ve rüşvet olaylarına karışanların hak ettikleri cezayı alacaklarına dair ümitlerimizi koruyoruz. 2013 yılı özellikle Türk İslam coğrafyası acısından kan ve göz yası ile geçen bir yıl olmuştur. Suriye’de, Irakta Afganistan’da, Myanmar’da, Sudan’da, Libya’da, Mısır’da Dogu Türkistan’da, Kafkaslarda Müslümanların aralarına nifak tohumları sokularak birbirlerine düşürülmüş yada egemen ve küresel güçler tarafından katledilerek soykırıma maruz kalmışlardır. Müslüman coğrafyasının önemli bir kısmı açlık, yoksulluk ve iç savaşlarla baş başa bırakılmıştır. İnşallah 2014 yılı Türk İslam coğrafyası için bir uyanış, silkiniş kurtuluş ve aydınlanma yılı olur. Bugün şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’nun doğum günü. Kendisini rahmetle minnetle şükranla anıyorum. Bugün aynı zaman da Türk İslam ülküsünün yazarı fikir dünyamızın mihmandarlarından Seyyid Ahmet Arvasinin 25. ölüm yıldönümü. Bu vesile ile kendisini rahmetle anıyorum. Ruhları şad mekânları cennet olsun. Geride bıraktığımız yıl yaşanan türlü olumsuzluklara rağmen gelecek ümidimizi asla kaybetmemeliyiz. Gerek insanların ve gerekse ülkelerin yaşamlarında yeni başlangıçların, atılan yeni adımların kuşkusuz büyük önemi bulunmaktadır. Geride kalan 2013 yılında yaşanan olumlu veya olumsuz olaylardan dersler çıkarılması yeni yılda da umutlarla yeni başlangıçlar yapılması; huzur, mutluluk ve başarılarda buluşabilmemizin vazgeçilmez koşuludur. Bu anlayışla çareleri aramaya devam edeceğiz ve çaresizliğe asla teslim olmayacağız. Kendimize, birbirimize ve geleceğimize olan güvenimizi muhafaza ederek yeni yılda Milletçe umutlarımızın ve toplumsal beklentilerimizin gerçekleşmesi en içten temennimdir. Sosyal ve hukuk devleti olmanın ilkelerinin kabul gördüğü, birlik ve beraberlik içinde vatanın ve milletin bütünlüğüne sahip çıkıldığı, milli onur ve bekamızın korunduğu, coğrafyamızdaki acıların sona erdirildiği, gelecek nesillere insanca yaşayabilecekleri özgür ve tam bağımsız bir Türkiye bırakabilmenin temellerinin atıldığı bir Türkiye tasavvuru ile birlikte; aziz milletimize Cenab-ı Allah'tan sağlıklı, huzurlu, bol kazançlı ve mutluluk içinde geçirecekleri bir yıl diliyor, hepsinin yeni yılını tebrik ediyorum.''
Kaynak: İHA