Yağmursuz Kış, Mersin Üreticisini Endişelendiriyor
İçel Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel, bu yıl yağmur yağmaması sonucu oluşan kuraklıktan endişe duyduklarını belirterek, “Bu yıl yaşanan don olayı da narenciyeyi dalında vurdu.
Kuraklık devam ederse gelecek yıl çok büyük sıkıntı çekeriz” dedi.
Bu yıl özellikle İçel ve Çukurova bölgesinde yeterince yağmur yağmaması, köylülerin ‘yağmur duası’na çıkmalarına neden olurken, üretici birlikleri ve ziraatçıları da endişelendiriyor. Ürün açısından kurak bir kış geçiren İçel’de, narenciyeyi dalında don vurması da çiftçilerin sıkıntılarını artırdı. Yaşanan olumsuzlukları İHA muhabirine anlatan İçel Ziraat Odası Başkanı Gökçel, bu yıl olumsuz hava koşullarının İçel ve bütün Türkiye’yi etkilediğini söyledi.
“Özellikle tarım alanlarında hem don olması hem de yağmur yağmaması, gelecek dönem için bizi endişelendiriyor” diyen Gökçel, İçel’de özellikle bu yıl yaşanan kuraklığın, üreticilerin uzun süreli bahçelerini ve ürünlerini sulamasıyla ilgili girdilerini artırdığını kaydetti.
Ayrıca, sulama birliği ve köy muhtarlarının idaresinde olan sulama ağlarının ve pompaların maliyetlerinin de arttığına işaret eden Gökçel, sulamadaki maliyetlerin artmasının ise çiftçiye bu yıl için olumsuz yansıyacağının altını çizdi.
Kendilerini asıl endişelendirenin, kuraklık ve bununla birlikte yaşanan olumsuz hava şartları olduğunu vurgulayan Gökçel, “Gece ve gündüz sıcaklıklarının farklılıkları bitkiyi strese sokuyor. Bu sene 8 Aralık’ta don vardı. Ben daha tarihte bu günde narenciyeyi dalda soğuğun etkilediğini hatırlamıyorum, hiç duymadım da. Son 5-6 yıldır 30-31 Aralık veya 1-2 Ocak tarihlerinde bu soğuklar oluyordu ama bu yıl 22 gün önce oldu bu. Washington cinsi portakalın hasadı Kasım’ın sonunda yeni başlamıştı daha. Mandalina bu sene çok problemli zaten, dalda kaldı, alıcı bulamadı. Portakal, mandalina ve Türkiye’nin yüzde 65’inin limon rekoltesinin üretildiği bölgeler soğuktan zarar gördü bu yıl. Don yaptı ve bu ürünleri dalında soğuk vurdu. Ürünler olumsuz etkilendi” diye konuştu.
“KURAKLIĞIN DEVAM ETMESİ ÜRÜN REKOLTESİNİ DÜŞÜRÜR”
Kuraklığın devam etmesi durumunda önümüzdeki yıl büyük sıkıntılar yaşanabileceğine dikkat çeken Gökçel, “Eğer bu kış aylarında olması gereken yağmur ve dağlarımıza yağacak kar yağmazsa önümüzdeki yıl sulama sezonunda çok büyük sıkıntılar çekeriz. Çünkü su kaynaklarımız beslenmiyor. Su kaynaklarımız şu anda azaldı, çoğu yerde kuyularda su seviyesi düştü, derelerimizde su azaldı. Eğer kış ve baharda bu yağışlar olmazsa önümüzdeki sezon daha çok sıkıntılı geçer” ifadelerini kullandı.
Yağışların hem su kaynaklarını artırdığını hem de doğanın su ihtiyacını giderdiğini dile getiren Gökçel, bu yıl bölgeye çok uzun süre yağmur yağmadığını, lokal yağışlar dışında Türkiye’nin de yağış almadığını ifade etti.
Bunun doğadaki her canlıyı olumsuz etkilediğini belirten Gökçel, şunları söyledi: “Tabii ki yağışla iklimle ilgili insanın yapacağı bir şey yok. Bu tamamen Allah’ın bize uygun gördüğü bir ortam. Ama bu kuraklık gelecek yıllara da mutlaka sirayet eder. Ürünlerin rekoltesi az olur, kış yağmurunu almayan bitki ürünü besleyemez, önümüzdeki yıl çiçek dönemine çok olumlu koşullarda girmez. Dolayısıyla çiçek olmazsa önümüzdeki yıl meyve de olmaz ya da az olur. Bu da hem çiftçimizi olumsuz etkiler hem de tüketicilerimiz bu ürünleri çok pahalı fiyata tüketmek durumuyla karşı karşıya kalır. Bundan endişeliyiz.”
Kaynak: İHA
Bu yıl özellikle İçel ve Çukurova bölgesinde yeterince yağmur yağmaması, köylülerin ‘yağmur duası’na çıkmalarına neden olurken, üretici birlikleri ve ziraatçıları da endişelendiriyor. Ürün açısından kurak bir kış geçiren İçel’de, narenciyeyi dalında don vurması da çiftçilerin sıkıntılarını artırdı. Yaşanan olumsuzlukları İHA muhabirine anlatan İçel Ziraat Odası Başkanı Gökçel, bu yıl olumsuz hava koşullarının İçel ve bütün Türkiye’yi etkilediğini söyledi.
“Özellikle tarım alanlarında hem don olması hem de yağmur yağmaması, gelecek dönem için bizi endişelendiriyor” diyen Gökçel, İçel’de özellikle bu yıl yaşanan kuraklığın, üreticilerin uzun süreli bahçelerini ve ürünlerini sulamasıyla ilgili girdilerini artırdığını kaydetti.
Ayrıca, sulama birliği ve köy muhtarlarının idaresinde olan sulama ağlarının ve pompaların maliyetlerinin de arttığına işaret eden Gökçel, sulamadaki maliyetlerin artmasının ise çiftçiye bu yıl için olumsuz yansıyacağının altını çizdi.
Kendilerini asıl endişelendirenin, kuraklık ve bununla birlikte yaşanan olumsuz hava şartları olduğunu vurgulayan Gökçel, “Gece ve gündüz sıcaklıklarının farklılıkları bitkiyi strese sokuyor. Bu sene 8 Aralık’ta don vardı. Ben daha tarihte bu günde narenciyeyi dalda soğuğun etkilediğini hatırlamıyorum, hiç duymadım da. Son 5-6 yıldır 30-31 Aralık veya 1-2 Ocak tarihlerinde bu soğuklar oluyordu ama bu yıl 22 gün önce oldu bu. Washington cinsi portakalın hasadı Kasım’ın sonunda yeni başlamıştı daha. Mandalina bu sene çok problemli zaten, dalda kaldı, alıcı bulamadı. Portakal, mandalina ve Türkiye’nin yüzde 65’inin limon rekoltesinin üretildiği bölgeler soğuktan zarar gördü bu yıl. Don yaptı ve bu ürünleri dalında soğuk vurdu. Ürünler olumsuz etkilendi” diye konuştu.
“KURAKLIĞIN DEVAM ETMESİ ÜRÜN REKOLTESİNİ DÜŞÜRÜR”
Kuraklığın devam etmesi durumunda önümüzdeki yıl büyük sıkıntılar yaşanabileceğine dikkat çeken Gökçel, “Eğer bu kış aylarında olması gereken yağmur ve dağlarımıza yağacak kar yağmazsa önümüzdeki yıl sulama sezonunda çok büyük sıkıntılar çekeriz. Çünkü su kaynaklarımız beslenmiyor. Su kaynaklarımız şu anda azaldı, çoğu yerde kuyularda su seviyesi düştü, derelerimizde su azaldı. Eğer kış ve baharda bu yağışlar olmazsa önümüzdeki sezon daha çok sıkıntılı geçer” ifadelerini kullandı.
Yağışların hem su kaynaklarını artırdığını hem de doğanın su ihtiyacını giderdiğini dile getiren Gökçel, bu yıl bölgeye çok uzun süre yağmur yağmadığını, lokal yağışlar dışında Türkiye’nin de yağış almadığını ifade etti.
Bunun doğadaki her canlıyı olumsuz etkilediğini belirten Gökçel, şunları söyledi: “Tabii ki yağışla iklimle ilgili insanın yapacağı bir şey yok. Bu tamamen Allah’ın bize uygun gördüğü bir ortam. Ama bu kuraklık gelecek yıllara da mutlaka sirayet eder. Ürünlerin rekoltesi az olur, kış yağmurunu almayan bitki ürünü besleyemez, önümüzdeki yıl çiçek dönemine çok olumlu koşullarda girmez. Dolayısıyla çiçek olmazsa önümüzdeki yıl meyve de olmaz ya da az olur. Bu da hem çiftçimizi olumsuz etkiler hem de tüketicilerimiz bu ürünleri çok pahalı fiyata tüketmek durumuyla karşı karşıya kalır. Bundan endişeliyiz.”