Nazilli Türk Ocağı, Nihal Atsız’ı Andı
Nazilli Türk Ocağı, H.
Nihal Atsız’ı ölümünün 38. yılında Hars Heyeti üyesi Celal Yavaş’ın kaleme aldığı ‘Atsız’ konulu basın açıklamasıyla andı.
Hüseyin Nihal Atsız hakkında bir yazı yazmanın, onun hakkında bir şeyler söylemenin kolay olmadığını ve bunun benim haddimi aştığını biliyorum diyen Türk Ocağı Nazilli Şubesi Hars Heyeti üyesi Celal Yavaş; “Her Türk Milliyetçisi gibi idollerimizden biridir ve kısa bir dünya hayatına sığdırdığı o müthiş mücadele ve dava adamlığı yönüyle de önümüze ışık tutan nadide değerlerdendir H.Nihal Atsız. Fakat bu ayrıcalık bile bize hakkında kolayca konuşma hakkı vermiyor. O yüzden onun rahle-i tedrisinden geçmişlerin söylediklerini iktibas ederek yazacağız her ne düşünüyorsak. 12 Ocak 1905 yılında Kadıköy/İstanbul'da deniz güverte binbaşı Mehmet Nail bey ile Fatma Zehra hanımın ilk çocukları olarak dünyaya gelen H.Nihal Atsız bin bir zorluk, meşakkat ve mücadele ile geçen bir hayatın ardından gene 11 Aralık 1975 de İstanbul'da mütevazi evinde vefat etmiştir. Bu yönü ile her türlü övgünün üstündedir. Bu yönü onu aynı zamanda ‘Bulundukları kabın şeklini alan bir çok entellektüel ve sanat adamından' ayırır. O müthiş ve iflah olmaz bir dava, ülkü adamıdır, ivazsız ve tavizsizdir, mızrak gibi adamdır. Yaşayışı ile kendi romanlarında canlandırdığı kahramanlara benzer. Ömrü boyunca kitaplarında hayat bulan 'Yılmaz, yıkılmaz, yanılmaz, eğilip bükülmeyen, vatanperver' yiğitlerin yeryüzüne düşen yansıması bir hayat sürmüştür, yani inandığı gibi bir hayat sürmek onun düsturudur. Türk Milletinin aleyhine olduğunu düşündüğü' gördüğü her olay ve fikri cereyan karşısında yanımda kim var demeden en sert tepkileri hiç çekinmeden veren Atsız’ı şu şiiri aslında bir nebze tarif edecektir. Yırtıcılar az yaşar, uzun sürmez doğanlık. Her ışığın ardında gizlidir bir karanlık. Adsız sansız olsa da, en büyük kahramanlık; Göz kırpmadan saldırıp, bir daha dönmemektir'' dedi.
Kaynak: İHA
Hüseyin Nihal Atsız hakkında bir yazı yazmanın, onun hakkında bir şeyler söylemenin kolay olmadığını ve bunun benim haddimi aştığını biliyorum diyen Türk Ocağı Nazilli Şubesi Hars Heyeti üyesi Celal Yavaş; “Her Türk Milliyetçisi gibi idollerimizden biridir ve kısa bir dünya hayatına sığdırdığı o müthiş mücadele ve dava adamlığı yönüyle de önümüze ışık tutan nadide değerlerdendir H.Nihal Atsız. Fakat bu ayrıcalık bile bize hakkında kolayca konuşma hakkı vermiyor. O yüzden onun rahle-i tedrisinden geçmişlerin söylediklerini iktibas ederek yazacağız her ne düşünüyorsak. 12 Ocak 1905 yılında Kadıköy/İstanbul'da deniz güverte binbaşı Mehmet Nail bey ile Fatma Zehra hanımın ilk çocukları olarak dünyaya gelen H.Nihal Atsız bin bir zorluk, meşakkat ve mücadele ile geçen bir hayatın ardından gene 11 Aralık 1975 de İstanbul'da mütevazi evinde vefat etmiştir. Bu yönü ile her türlü övgünün üstündedir. Bu yönü onu aynı zamanda ‘Bulundukları kabın şeklini alan bir çok entellektüel ve sanat adamından' ayırır. O müthiş ve iflah olmaz bir dava, ülkü adamıdır, ivazsız ve tavizsizdir, mızrak gibi adamdır. Yaşayışı ile kendi romanlarında canlandırdığı kahramanlara benzer. Ömrü boyunca kitaplarında hayat bulan 'Yılmaz, yıkılmaz, yanılmaz, eğilip bükülmeyen, vatanperver' yiğitlerin yeryüzüne düşen yansıması bir hayat sürmüştür, yani inandığı gibi bir hayat sürmek onun düsturudur. Türk Milletinin aleyhine olduğunu düşündüğü' gördüğü her olay ve fikri cereyan karşısında yanımda kim var demeden en sert tepkileri hiç çekinmeden veren Atsız’ı şu şiiri aslında bir nebze tarif edecektir. Yırtıcılar az yaşar, uzun sürmez doğanlık. Her ışığın ardında gizlidir bir karanlık. Adsız sansız olsa da, en büyük kahramanlık; Göz kırpmadan saldırıp, bir daha dönmemektir'' dedi.