'Ne Mutlu Türküm Diyene' Yazılı Tabelanın Kaldırılması
Diyarbakır'da valilik binası yakınında yer alan "Ne Mutlu Türküm Diyene" yazısı bulunan tabelanın kaldırılması bazı sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlarca memnuniyetle karşılandı.
Sivil toplum kuruluşları 12 Eylül döneminde kurulan ve toplumu tek tipleştirmeye yönelik olduğuna inandıkları tabelanın kaldırılmasını çözüm sürecine katkı sunacak bir adım olarak değerlendirdi.
Mazlum-Der Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Çoban, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sözkonusu yazıya ilişkin çeşitli girişimlerinin olduğunu hatırlatarak, "Ne Mutlu Türküm Diyene" yazısının bulunduğu tabelanın 30 yıl aradan sonra kaldırılmasını öğrenci andının kaldırılmasının bir devamı olarak gördüklerini söyledi.
Çoban, Diyarbakır'daki bu tabelanın kaldırılmış olmasının son derece önemli olduğunu vurgulayarak, "Darbe ürünü olan ve Diyarbakır merkezinde insanların gözü önünde tutulan paslanmış bu tabelanın kaldırılmasının bölge halkı üzerinde de olumlu etkisi olacaktır. Süreçle buna benzer adımların atılmış olması bizi sevindiriyor. Bundan sonraki süreçte de bunun devamı niteliğinde somut adımlar bekliyoruz" dedi.
Çoban, kararın halka hayırlı olmasını dileyerek, "Bu ve benzeri yazıların bulundukları tüm noktalardan temizlenmesi süreç için önemlidir. Tek tipleştirici, toplumu ayrıştırıcı ve ötekileştirici bir dili olan bu yazıların kaldırılması çözüm sürecine katkı sunacaktır" diye konuştu.
-"İnsanlarda rahatsızlık yaratıyordu"
İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, 1980 darbesinin ardından yerleşim birimlerine konulan tabelaların üzerine ırkçılığı çağrıştıran yazıların yazıldığını belirterek, demokratikleşme ve normalleşme sürecine girilmesiyle darbe dönemine ait izlerin silinmeye başladığını söyledi.
"Bir yanlış daha düzeltilmiş oldu. Tabelanın kaldırılması çok önemli ve sevindiricidir" diyen Bilici, şunları söyledi:
"Buna benzer tüm ayrımcılığı ve ırkçılığı çağrıştıran yazıların ve isimlerin değiştirilmesi gerekiyor. Darbe döneminde insan hakları ihlallerine karışmış ve birçok suç işlemiş insanların isimlerinin kışla, okul ve köprü gibi yerlerde yer alması da insanlarda rahatsızlık yaratıyor. Bu isimler de değiştirilmeli, onların yerine o kentin tarihi ve kültürel dokusuna uygun isimlere yer verilmelidir. Yaşayanların çoğunluğunun Kürt olduğu bir yerde sadece bir ırka yönelik 'Ne Mutlu Türküm' yazısı son derece talihsiz bir yazıydı. Dün itibariyle kaldırılması önemlidir."
- Vatandaşlar tabelanın kaldırılmasından memnun
Vatandaşlardan Emrah Öztürk, insanların ülkelerinde dayatmacı politikalar ve tabelalarla değil, demokratik bir şekilde, dillerini, kültürlerini özgürce yaşamak istediklerini söyledi.
"Türkiye'de farklı dili konuşan, farklı milliyette olan insanlara 'Ne Mutlu Türküm' sözünün dayatılmasını doğru bulmuyoruz" diyen Öztürk, bunun baskı oluşturduğunu savundu.
Zozan Alınak ise bu tür yazıların bulunduğu tabelaların hiçbir yerde bulunmaması gerektiğini belirterek, bu tür bir tabelayı bir Kürt'ün kolay kolay kabul etmeyeceğini, Kürtlerle ilgili bu tür bir yazıyı da Türklerin kabul etmeyeceğini söyledi.
Alınak, "Ülkede 'ben Kürdüm', 'ben Türküm', 'ben Çerkezim' gibi bir yazı olmaması gerekir. Ben batıya gittiğimde bu tür bir yazı görsem rahatsız olurum, batıdan biri de buraya gelirse ve 'ben Kürdüm' yazılı bir tabela görürse o kişi de rahatsız olur. Bu yüzden hiçbir yerde bu tür yazıların olmaması lazım" diye konuştu.
Ali İldeniz de yıllardır yurt dışında kaldığını, orada bu tür sorunlarla karşılaşmadığını dile getirerek, bazı kesimlere rahatsızlık veren bu tabelanın kaldırılmasının çözüm sürecine katkısı olacağına inandığını belirtti.
"Türkiye'yi çok milliyetli bir mozaik gibi düşündüğümüzde tabelanın kaldırılmasını iyi bir gelişme olarak değerlendiriyorum" diyen İldeniz, kalıplaşmış düşünceleri değiştirecek bir basamak olduğuna inandığı bu gelişmenin güzel şeylere vesile olmasını diledi.
