Sağlık Bakanı Müezzinoğlu'nun Açıklamaları (1)

Bu tedbirler, valilikler ve İçişleri Bakanlığı düzenlemeleriyle olabiliyorsa onunla olmalı, bu yetmiyorsa da kanun gerekiyorsa kanun çıkartırız" dedi.


Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, TGRT Haber'de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Müezzinoğlu, kız ve erkek öğrencilerin aynı evde birlikte kalmalarıyla ilgili yeni düzenleme yapılıp yapılmayacağına ilişkin olarak, "İşe demokrasi boyutuyla bakmamız lazım. Her siyasi partinin topluma sunduğu yol haritası, misyonu ve siyasi anlayış vardır. Bu çerçevede hangi bakış açısıyla ülkeyi yöneteceğine dair seçim zamanı deklarasyonuyla kamuoyuna bakış açısını belirler. AK Parti'nin kuruluşunda söylediği cümlelere baktığımızda Sayın Başbakanımızın o gün söylediği temel iki cümleyi siyaset yaptığım süreçte merkeze aldım biri Adalet ve Kalkınma Partisi milletin partisidir ve milletin ortak aklının temsildir. Bugün kuruluşundan bu yana 13 yıl geçti, 11 yıldır iktidarda. Kimliğini tarif ederken muhafazakar demokrat olarak tarif etti. Toplumun değerleriyle örtüşen, toplumun değerlerinin gelişmesinde muhafazasında sorumluluk üstleneceğini kamuoyuna deklare eden bir siyasi partidir. Toplumsal kültürün korunması ve geliştirilmesinde kuruluşundan itibaren sorumluluk üstlenen ve bu sorumluluğunu da kamuoyuna deklare eden bir siyasi partiyiz. O nedenle siyasi projelerinin temelinde mutlaka toplumsal değerler ve toplumun muhafazakar kimliğinin korunması ve geliştirilmesi siyasi yol haritasını belirleyen kriterlerdir. Üniversite öğrencisi kızlarımız ve gençlerimizi anneleri ve babaları eğitim amaçlı şehirlere gönderiyorlar. Burada devletin birinci görevi onlara iskan, barınma koşullarını sağlaması. Bu anlamda, AK Parti olarak çok önemli mesafe katetmemize rağmen hala bütün öğrencilerimiz için yurt açığı anlamında arzu edilen noktaya gelmemiz kısa vadede mümkün değil. Her yıl öğrenci sayısı ve kontenjanını artırarak gidiyoruz. Dolayısıyla bu açığımız devam edecek. Bu açık devam ederken, özel yurtların yapılması veya evlerde kalması bu da işin kaçınılmaz boyutu" dedi.

"EVLERDE KALMANIN BİR KÜLTÜRÜ VARDIR"
Evlerde kalmanın bir kültürünün olduğunu belirten Müezzinoğlu, "Toplumumuzda yani burada gençlerin kızlı-erkekli 18 yaşını doldurmuş da olsalar hak ve hukuk o imkanı verse bile bir de toplum hukuku, sosyal hukuk ve apartmanın hukuku vardır. Burada ahlaki değerlerimizin, kültürel değerlerimizin, gençlerimizin genç çağlarında yanlış zeminleri çoğaltacak ve yarın bedeli hem o gence hem ailesine hem topluma bedeller ödetecek ve bu hadise toplumsal kültürümüzü dejenerasyonuna zemin hazırlayacaktır. Demokrasinin gereği olarak muhalefetten böyle bir talep yok. O apartmana ben eşimle girip çıkıyorsam orada ortamın dejenerasyonu gibi rahatsızlığım varsa o zaman benim hak ve hukukum ne olacak? Gençlerin aileleri 'Bu anlamda bir fotoğrafa rıza gösteriyorum' dese bile alttaki üstteki komşunun, toplumsal hukukun hiçbir anlamı yok mu? Bunu yanlış bulanlar, doğru bulmayanlar' eleştirilebilirler, bu da demokrasinin diğer ayağı" diye konuştu.

"MUHALEFETİN KENDİ GÖRÜŞ VE ELEŞTİRİLERİNİ SUNMA HAKKI VARDIR"
Bakan Müezzinoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu anlamda toplum, AK Parti'nin bu milletin hak ve hukukuna müdahale eden bir anlayışı görüyorsa o zaman der ki 'Kardeşim sana bu hakkı ben vermedim, sana vermediğim bir hakkı kullanıyorsun, vermediğim bir hakkı kullandığın için de ben seni cezalandırıyorum' da diyebilir. Muhalefetin veya belirli grupların kendi görüş ve eleştirilerini sunma hakkı vardır. AK Parti olarak bu anlamdaki değerleri koruma, toplumu koruma ve toplumsal dejenerasyona vesile olacak bu tür yanlışlıklara karşı bakışını ifade etme, iktidar olarak da tedbirini alma görevi ve sorumluğu vardır. AK Parti de bunu yapıyor. Bu anlamda kendisini muhafazakar demokrat bir kimlikle, kurulduğu günden beri sunan partinin buradaki duruşunun yadırganıyor olmasını yadırgıyorum."

"TOPLUMSAL DİNAMİKLERİ ZEDELEMEYECEK TEDBİRLER ALMAMIZ GEREKİYOR"
Bakan Müezzinoğlu, "Yüz bin evle ilgili toplumsal problem çıkmayacağını, ahlaki dejenerasyona vesile olmayacağını, öğrencilerin yarın pişman olacakları milyonlarca sorun yaşamayacaklarının iddia edilmesi noktasında bireysel olarak bu söylenebilir. Siyaseten biz toplumun karşısına bu ülkeyi huzurlu ve mutlu yönetmek, yarınlara güvenle yürümek sözü vererek siyasete atıldık. Üniversitelerdeki öğrencilerin, 'bunların özel yaşamının bırakın nasıl istediği gibi olsun' cümlesini yurtlarda söyleme hakkınız var mı? Biz, burada Türkiye'deki 20 milyon ailenin çocukları ile ilgili bir şey söylemiyoruz. Türkiye'de üniversite öğrencilerinin iskan oldukları mekanlarla ilgili bir düzenlemeden bahsediyoruz. Üniversitede okuyan öğrencilerin kızlı-erkekli ev tutmalarıyla ilgili bir problem varsa, bir iktidar partisi veya bir siyasi anlayış bunlarla ilgili fikir beyan etmeli. Fikir beyan eden AK Parti 'Ben bunu doğru bulmuyorum' ve 'Kanunda yaparım' diyor. Bir muhalefet partisi de bu fikirdeyse o da kanun teklifi verebilir. Biz AK Parti olarak diyoruz ki, milyonla ifade edilen üniversite öğrencilerinin, milyonla ifade edilen devletin iskan mekanlarında yüz binlerce ev tutulduğuna göre, tutulan evlerle ilgili öğrencilerin hak ve hukuklarını koruyacağı, annelerin ve babaların güven duyacağı, toplumsal dinamikleri zedelemeyecek tedbirler almamız gerekiyor. Bu tedbirler, Valilikler ve İçişleri Bakanlığı düzenlemeleriyle olabiliyorsa onunla olmalı. Bu yetmiyorsa da kanun gerekiyorsa kanun çıkartırız" değerlendirmesinde bulundu.

Müezzinoğlu, "Anne baba der ki 'Ben bu evi kiraladım, komşulardan da şikayet gelmedi sürece karışmayın' der. Buyurun, biz onu da yapalım. Kanuni düzenlemede veya bu uygulamalarda böyle bir hakkın kullanılmasını da savunabilirsiniz. Böyle bir hakkın yolunu açmayı da talep edebilirsiniz" dedi