Türkiye Kamu-sen’den Demokratikleşme Paketine Tepki
Türkiye Kamu-sen üyeleri, İstanbul Valiliği önünde Demokratikleşme Paketi’ni protesto etti.
Valilik önünde andımızı okuyarak paketi protesto eden grup adına açıklama yapan Kamu-Sen İstanbul İl Başkanı Hanefi Bostan, demokratikleşme paketinin kabul edilmez olduğunu söyledi.
Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Kamu-Sen) üyesi bir grup, İstanbul Valiliği önünde bir araya gelerek Başbakan Recep Tayip Erdoğan tarafından açıklanan demokratikleşme paketini protesto etti. Ellerinde Türk bayrağı ve sendika flamaları bulunan grup, sık sık “Ne mutlu Türküm diyene” şeklinde sloganlar attı.
Paketin terör örgütünün taleplerini hayata geçirmeyi amaçladığını iler süren Türkiye Kamu-Sen İstanbul İl Başkanı Hanefi Bostan, “Yıllardır yürütülen kampanyalarla bizleri bir arada tutan tarihi ve kutsal kavramlarımızın içi boşaltılmak, inanç değerlerimiz yıpratılmak, milli ve manevi değerlerimiz yozlaştırılmak istenmekte; milletimizin ve devletimizin geleceği üzerinde kirli bir oyun oynanmaktadır. Bu oyunun son sahnesi ise demokratikleşme paketi adı altında, Türk milletine dayatılan baldıran zehri olmuştur. Bu paketle, 30 yıl boyunca ülkemizi bir kan gölüne çeviren eli kanlı bebek katillerinin ana dilde eğitim talebi, özel okullarda hayat bulmakta, bölücülerin çok dilli toplum hayali, Hükümet eliyle gerçekleştirilmektedir. Bununla ana dilde eğitim, terör örgütünün müktesebatına geçirilmekte, milletimizin arasındaki iletişim koparılmak istenilmektedir” dedi.
Alfabede olmayan harflerin kullanılmaya başlamasına da tepki gösteren Bostan, “İsteyen herkesin her dilde eğitim yapabilmesinin ardından gidilen yol, çok dilli, çok milletli, çok başlı, bölünmüş bir Türkiye’ye çıkmaktadır. Bu yol, dilde ayrışma, iş’te ayrışma, fikirde ayrışma ve nihayetinde hedefte ayrışma yoludur. Bu paketle, Türk coğrafyasında yaşayan tüm vatandaşlarımızı bir arada tutan ve ortak bir amaç etrafında kenetlenmemizi sağlayan üst kimliğimiz ‘Türklük’ yok edilmek istenilmekte, bu doğrultuda her sabah okullarda okutulan ‘Öğrenci Andı’ kaldırılmakta, “Ne mutlu Türküm diyene!’ diyenler susturulmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde çocuklarımızın ‘Türküm’ demesi, ‘doğruyum’ demesi, ‘çalışkanım’ demesi kimleri, neden rahatsız etmektedir? Bundan ancak, milli şuurdan uzak, Türklerle tarihi bir hesaplaşma peşinde koşanlar rahatsız olur” diye konuştu.
Bostan’ın açıklamayı okumasının ardından eyleme katılanlar hep birlikte Öğrenci Andı’nı okudu.
Kaynak: İHA
Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Kamu-Sen) üyesi bir grup, İstanbul Valiliği önünde bir araya gelerek Başbakan Recep Tayip Erdoğan tarafından açıklanan demokratikleşme paketini protesto etti. Ellerinde Türk bayrağı ve sendika flamaları bulunan grup, sık sık “Ne mutlu Türküm diyene” şeklinde sloganlar attı.
Paketin terör örgütünün taleplerini hayata geçirmeyi amaçladığını iler süren Türkiye Kamu-Sen İstanbul İl Başkanı Hanefi Bostan, “Yıllardır yürütülen kampanyalarla bizleri bir arada tutan tarihi ve kutsal kavramlarımızın içi boşaltılmak, inanç değerlerimiz yıpratılmak, milli ve manevi değerlerimiz yozlaştırılmak istenmekte; milletimizin ve devletimizin geleceği üzerinde kirli bir oyun oynanmaktadır. Bu oyunun son sahnesi ise demokratikleşme paketi adı altında, Türk milletine dayatılan baldıran zehri olmuştur. Bu paketle, 30 yıl boyunca ülkemizi bir kan gölüne çeviren eli kanlı bebek katillerinin ana dilde eğitim talebi, özel okullarda hayat bulmakta, bölücülerin çok dilli toplum hayali, Hükümet eliyle gerçekleştirilmektedir. Bununla ana dilde eğitim, terör örgütünün müktesebatına geçirilmekte, milletimizin arasındaki iletişim koparılmak istenilmektedir” dedi.
Alfabede olmayan harflerin kullanılmaya başlamasına da tepki gösteren Bostan, “İsteyen herkesin her dilde eğitim yapabilmesinin ardından gidilen yol, çok dilli, çok milletli, çok başlı, bölünmüş bir Türkiye’ye çıkmaktadır. Bu yol, dilde ayrışma, iş’te ayrışma, fikirde ayrışma ve nihayetinde hedefte ayrışma yoludur. Bu paketle, Türk coğrafyasında yaşayan tüm vatandaşlarımızı bir arada tutan ve ortak bir amaç etrafında kenetlenmemizi sağlayan üst kimliğimiz ‘Türklük’ yok edilmek istenilmekte, bu doğrultuda her sabah okullarda okutulan ‘Öğrenci Andı’ kaldırılmakta, “Ne mutlu Türküm diyene!’ diyenler susturulmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde çocuklarımızın ‘Türküm’ demesi, ‘doğruyum’ demesi, ‘çalışkanım’ demesi kimleri, neden rahatsız etmektedir? Bundan ancak, milli şuurdan uzak, Türklerle tarihi bir hesaplaşma peşinde koşanlar rahatsız olur” diye konuştu.
Bostan’ın açıklamayı okumasının ardından eyleme katılanlar hep birlikte Öğrenci Andı’nı okudu.