Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği Başkanı Muharrem Yılmaz'ın Açıklaması
Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği Başkanı Muharrem Yılmaz, ölçülebilir, denetlenebilir kurumsal yönetimin, sayısı 45'i bulan ''Kurumsal Yönetim Endeksi''ne tabi şirketlerin ayrıcalığı olmaktan çıktığını ve tüm şirketlerin uymak zorunda olduğu düzenlemelerin temelini oluşturduğunu söyledi.
TKYD tarafından Sabancı Center'da düzenlenen VI. Uluslararası Kurumsal Yönetim Zirvesi'nin açılışında konuşan Yılmaz, ''Kurumsal Yönetim''in toplumsal yaşama ve bunun ayrılmaz parçası olan kurumlara hakim olması beklenen ortak değerleri ifade ettiğini söyledi.
''Adillik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorumluluk'' ilkelerinin bir yandan kurumların uyması beklenen hukuki ve ekonomik düzeninin altyapısını işaret ederken, diğer yandan da çocukların yaşaması umut edilen dünyanın düzenine ilişkin beklentilerin çerçevesini teşkil ettiğini aktaran Yılmaz, ''Kurumsal Yönetim İlkeleri''nin yalnızca şirketler kesimini ilgilendiren; yatırımcı, girişimci ve düzenleyici - denetleyici otoriteler arasında oluşturulmaya çalışılan bir düzen olarak düşünülmemesi gerektiğini ifade etti.
''Kurumsal Yönetim''in temel ilkelerinin insanlığın ortak aklına ve daha iyi işleyen bir toplumsal düzen kurma yönündeki çabalarına yol gösteren, yön veren ilkeler olduğunu aktaran Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:
''1999 yılında OECD tarafından hazırlanan rehber ile uluslararası düzeyde başlayan kurumsal yönetim çalışmalarının 2013 yılına geldiğimizde; ülkemizde, gerek şirketler kesiminde, gerekse kamu yönetiminde önemi anlaşılmış, hukuki altyapısı oluşturulmuş ve hayata geçirilme çabaları yoğunlaşmıştır. Geride bıraktığımız ve benim 'Kurumsal Yönetim Yılı' olarak nitelendirdiğim 2012 yılı, önemli gelişmelerin yaşandığı bir yıl oldu. Türk Ticaret Kanunu, yürürlüğe girerek kurumsal yönetimin gelişimine olanak sağlayacak hukuki altyapıyı hazırladı. Ardından, yeni Sermaye Piyasası Kanunu'nun yasalaşması ile güven unsurunu geliştirecek önemli düzenlemeler hayata geçirildi. Piyasaların, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir ortamda gelişmesinin sağlanması ve yatırımcı haklarının korunmasına yönelik önlemler sermaye piyasamızın hem genişlemesi hem de derinleşmesini sağlayacak önemli gelişmeler olarak değerlendirilmelidir.''
-''TKYD, 2003 yılında yola çıkmıştı''-
TKYD Başkanı Yılmaz, ölçülebilir, denetlenebilir kurumsal yönetimin, sayısının 45'i bulan ''Kurumsal Yönetim Endeksi''ne tabi şirketlerin ayrıcalığı olmaktan çıktığını ve tüm şirketlerin uymak zorunda olduğu düzenlemelerin temelini oluşturduğunu söyledi.
Bu gelişmeler ile Türkiye piyasalarının değerinin artacağına, şirketlerin sürdürülebilirliklerine ve rekabet güçlerine önemli katkılar sağlanacağına inandığını vurgulayan Yılmaz, ancak yasal düzenlemelere uyum sağlamakla yetinmeyerek, kurumsal yönetim anlayışının bir kültür olması için çaba gösterilmesi gerektiğini dile getirdi.
Kurumsal yönetim ilkelerini içselleştirdikçe, başta küçük ve orta ölçekli işletmeler ile aile şirketleri olmak üzere, tüm kurum ve kuruluşlarında bir olgunlaşma evresine geçileceğini, rekabet güçlerinin artacağını ve sürdürülebilirlik performanslarında iyileşmeler kaydedileceğini dile getiren Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti:
''Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği, kurumsal yönetim uygulamalarının özel sektörümüz tarafından benimsenmesi ve uyum sağlanması misyonuyla 2003 yılında yola çıkmıştı. Bu hedefle kurulduğumuz günden itibaren düzenlediğimiz paneller, seminerler, eğitim programları, hazırladığımız raporlar, rehber çalışmalar ve düzenleyici kuruluşlara sunduğumuz görüşler ile kurumsal yönetime ilişkin farkındalığın yaratılmasına ve üyelerimizin gönüllü çalışmalarıyla da kurumsal yönetim bilinç ve bilgisinin artırılmasına önemli katkılarda bulunduk. Derneğimizin 10. yılını kutlamakta olduğumuz bugün geriye dönüp baktığımızda; kurumsal yönetim alanında Türkiye'de önemli mesafelerin kat edildiğini görmekten mutluluk duyuyoruz. Ve gururla söyleyebilirim ki artık çalışmalarımız ülke sınırlarını aşarak, aynı coğrafyayı paylaştığımız bölge ülkelerine destek sağlayabilecek seviyeye ulaşmıştır.''
-''İyi yönetim anlayışı ön plana çıktı''-
Yılmaz, mevzuatın yanı sıra küresel ekonominin geldiği noktada da kalkınmanın temel unsuru olan özel sektörün sağlıklı bir şekilde gelişmesi için iyi yönetim anlayışının ön plana çıktığını kaydetti.
Kötü yönetimlerin, kaynakların israfına nasıl sebep olduğunu, kurumlara, toplumlara nasıl zaman ve enerji kaybettirdiğini gerek tecrübelerden, gerekse dünyayı gözlemleyerek edinilen bilgilerden, kötü yönetimlerden korunmaya çalışmanın yolunun da demokrasiden ve kurumsal yönetim ilkelerinin kurumlara hakim olmasından geçtiğini anımsatan Yılmaz, şunları kaydetti:
''Ülkemizin ekonomide önemli aşamalar kaydettiği Son yıllarda elde edilen başarıların sürdürülebilirliği, kurumsal yönetim ilkelerinin özel ve kamu tüm kuruluşlarımızda hayata geçirilmesiyle mümkün olacaktır. Tam da bu noktada VI. Uluslararası Kurumsal Yönetim Zirvesi, bizlere kurumsal yönetimi ve bu alanda yaşanan gelişmeleri birçok farklı perspektiften değerlendirebileceğimiz çok özel bir tartışma ortamı sunacak.
Uluslararası bilgi ve tecrübenin ülkemize taşınması konusunda 'Kurumsal Yönetim Zirveleri'nin önemli bir işlevi yerine getirdiğine inanıyorum. Belki de artık kurumsal yönetime ait bilgilerimizi, kendi tecrübelerimizle zenginleştirerek komşu coğrafyalara, bölgemiz ülkelerine aktarmanın zamanı gelmiştir. Kanımca, Kurumsal yönetimin Türkiye'de gelişmesi, bölge ülkelerinde de gelişime etki edecektir. Bölgesel bir güç olarak ortaya çıkan Türkiye'nin kurumsal yönetim alanında da bölgemizde örnek teşkil edecek bir altyapı oluşturulmasına katkıda bulunmanın da misyonumuzun bir parçası olduğunu düşünüyorum. Ülkemizde başarılı kurumsal yönetim uygulamalarını arttırarak, yaratılacak güven ortamı ve piyasalarımızın standartlarının yükselmesi, Türkiye markasına doğrudan katkı yapacaktır.''
Muhabir: Sümeyye Dalkılıç
Yayıncı: Affan Kulunyar
Kaynak: AA
''Adillik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorumluluk'' ilkelerinin bir yandan kurumların uyması beklenen hukuki ve ekonomik düzeninin altyapısını işaret ederken, diğer yandan da çocukların yaşaması umut edilen dünyanın düzenine ilişkin beklentilerin çerçevesini teşkil ettiğini aktaran Yılmaz, ''Kurumsal Yönetim İlkeleri''nin yalnızca şirketler kesimini ilgilendiren; yatırımcı, girişimci ve düzenleyici - denetleyici otoriteler arasında oluşturulmaya çalışılan bir düzen olarak düşünülmemesi gerektiğini ifade etti.
''Kurumsal Yönetim''in temel ilkelerinin insanlığın ortak aklına ve daha iyi işleyen bir toplumsal düzen kurma yönündeki çabalarına yol gösteren, yön veren ilkeler olduğunu aktaran Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:
''1999 yılında OECD tarafından hazırlanan rehber ile uluslararası düzeyde başlayan kurumsal yönetim çalışmalarının 2013 yılına geldiğimizde; ülkemizde, gerek şirketler kesiminde, gerekse kamu yönetiminde önemi anlaşılmış, hukuki altyapısı oluşturulmuş ve hayata geçirilme çabaları yoğunlaşmıştır. Geride bıraktığımız ve benim 'Kurumsal Yönetim Yılı' olarak nitelendirdiğim 2012 yılı, önemli gelişmelerin yaşandığı bir yıl oldu. Türk Ticaret Kanunu, yürürlüğe girerek kurumsal yönetimin gelişimine olanak sağlayacak hukuki altyapıyı hazırladı. Ardından, yeni Sermaye Piyasası Kanunu'nun yasalaşması ile güven unsurunu geliştirecek önemli düzenlemeler hayata geçirildi. Piyasaların, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir ortamda gelişmesinin sağlanması ve yatırımcı haklarının korunmasına yönelik önlemler sermaye piyasamızın hem genişlemesi hem de derinleşmesini sağlayacak önemli gelişmeler olarak değerlendirilmelidir.''
-''TKYD, 2003 yılında yola çıkmıştı''-
TKYD Başkanı Yılmaz, ölçülebilir, denetlenebilir kurumsal yönetimin, sayısının 45'i bulan ''Kurumsal Yönetim Endeksi''ne tabi şirketlerin ayrıcalığı olmaktan çıktığını ve tüm şirketlerin uymak zorunda olduğu düzenlemelerin temelini oluşturduğunu söyledi.
Bu gelişmeler ile Türkiye piyasalarının değerinin artacağına, şirketlerin sürdürülebilirliklerine ve rekabet güçlerine önemli katkılar sağlanacağına inandığını vurgulayan Yılmaz, ancak yasal düzenlemelere uyum sağlamakla yetinmeyerek, kurumsal yönetim anlayışının bir kültür olması için çaba gösterilmesi gerektiğini dile getirdi.
Kurumsal yönetim ilkelerini içselleştirdikçe, başta küçük ve orta ölçekli işletmeler ile aile şirketleri olmak üzere, tüm kurum ve kuruluşlarında bir olgunlaşma evresine geçileceğini, rekabet güçlerinin artacağını ve sürdürülebilirlik performanslarında iyileşmeler kaydedileceğini dile getiren Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti:
''Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği, kurumsal yönetim uygulamalarının özel sektörümüz tarafından benimsenmesi ve uyum sağlanması misyonuyla 2003 yılında yola çıkmıştı. Bu hedefle kurulduğumuz günden itibaren düzenlediğimiz paneller, seminerler, eğitim programları, hazırladığımız raporlar, rehber çalışmalar ve düzenleyici kuruluşlara sunduğumuz görüşler ile kurumsal yönetime ilişkin farkındalığın yaratılmasına ve üyelerimizin gönüllü çalışmalarıyla da kurumsal yönetim bilinç ve bilgisinin artırılmasına önemli katkılarda bulunduk. Derneğimizin 10. yılını kutlamakta olduğumuz bugün geriye dönüp baktığımızda; kurumsal yönetim alanında Türkiye'de önemli mesafelerin kat edildiğini görmekten mutluluk duyuyoruz. Ve gururla söyleyebilirim ki artık çalışmalarımız ülke sınırlarını aşarak, aynı coğrafyayı paylaştığımız bölge ülkelerine destek sağlayabilecek seviyeye ulaşmıştır.''
-''İyi yönetim anlayışı ön plana çıktı''-
Yılmaz, mevzuatın yanı sıra küresel ekonominin geldiği noktada da kalkınmanın temel unsuru olan özel sektörün sağlıklı bir şekilde gelişmesi için iyi yönetim anlayışının ön plana çıktığını kaydetti.
Kötü yönetimlerin, kaynakların israfına nasıl sebep olduğunu, kurumlara, toplumlara nasıl zaman ve enerji kaybettirdiğini gerek tecrübelerden, gerekse dünyayı gözlemleyerek edinilen bilgilerden, kötü yönetimlerden korunmaya çalışmanın yolunun da demokrasiden ve kurumsal yönetim ilkelerinin kurumlara hakim olmasından geçtiğini anımsatan Yılmaz, şunları kaydetti:
''Ülkemizin ekonomide önemli aşamalar kaydettiği Son yıllarda elde edilen başarıların sürdürülebilirliği, kurumsal yönetim ilkelerinin özel ve kamu tüm kuruluşlarımızda hayata geçirilmesiyle mümkün olacaktır. Tam da bu noktada VI. Uluslararası Kurumsal Yönetim Zirvesi, bizlere kurumsal yönetimi ve bu alanda yaşanan gelişmeleri birçok farklı perspektiften değerlendirebileceğimiz çok özel bir tartışma ortamı sunacak.
Uluslararası bilgi ve tecrübenin ülkemize taşınması konusunda 'Kurumsal Yönetim Zirveleri'nin önemli bir işlevi yerine getirdiğine inanıyorum. Belki de artık kurumsal yönetime ait bilgilerimizi, kendi tecrübelerimizle zenginleştirerek komşu coğrafyalara, bölgemiz ülkelerine aktarmanın zamanı gelmiştir. Kanımca, Kurumsal yönetimin Türkiye'de gelişmesi, bölge ülkelerinde de gelişime etki edecektir. Bölgesel bir güç olarak ortaya çıkan Türkiye'nin kurumsal yönetim alanında da bölgemizde örnek teşkil edecek bir altyapı oluşturulmasına katkıda bulunmanın da misyonumuzun bir parçası olduğunu düşünüyorum. Ülkemizde başarılı kurumsal yönetim uygulamalarını arttırarak, yaratılacak güven ortamı ve piyasalarımızın standartlarının yükselmesi, Türkiye markasına doğrudan katkı yapacaktır.''
Muhabir: Sümeyye Dalkılıç
Yayıncı: Affan Kulunyar