Bireysel Silahlanma Belgesel Filme Konu Oldu
Bireysel silahlanma ve maganda cinayetleri, Yaşar Üniversitesi (YÜ) öğrencilerinin çektiği “At, Avrat, Silah” isimli belgesel filme konu oldu.
İzmir'de bir parkta kaydırakta oynadığı sırada, kimliği belirsiz bir kişinin ateşlediği tabancayla yaşamını yitirerek Türkiye’yi yasa boğan 6 yaşındaki Umut Ceylan gibi maganda kurşunuyla ölenlerin dramı, bu filmde yer aldı.YÜ İletişim Fakültesi Radyo, Sinema ve Televizyon Bölümü son sınıf öğrencisi Aygün Öden’in bitirme projesi olan belgesel filmde, bireysel silahlanmada gelinen son nokta ve mağdurların yaşadığı dram gözler önüne serildi.
2001 yılından bu yana silahlı şiddet olaylarının yüzde 83 arttığı Türkiye’de bireysel silahlanmaya dikkat çekmek isteyen Öden, karşı faaliyetler yürüten Umut Vakfı Koordinatörü Berna Pehlevan, Umut Vakfı Kurucu Üyesi Psikiyatrist Uzm. Dr. Ayhan Akcan, Ege Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eda Şeyda Aksel, Foça ilçesinde 2003 yılında bebek arabasında uyurken maganda kurşunuyla ölen 2,5 yaşındaki Alistair Grimason’un dedesi Av. Tuncer Eşsizhan ve 2006 yılında Menemen ilçesinde düğün konvoyunda yine maganda kurşunuyla hayatını kaybeden 13 yaşındaki Sergen Küçük’ün annesi Görsel Küçük'le biraraya gelerek görüşlerine yer verdi.
Çekimleri yaklaşık bir ay süren belgesel filmde, kanunların bireysel silahlanmaya karşı daha çok caydırıcı nitelikte olması gerektiği mesajını vermeye çalıştığını belirten Aygün Öden, “Umut Vakfı’ndan aldığımız verilere göre Türkiye’de 9 milyon silah olduğu biliniyor. Buna göre her 100 kişiden 12’sinde silah var. Her yıl yaklaşık 4 bin 500 kişi ise bireysel silahlar nedeniyle hayatını yitiriyor. Yakınlarını bir kez daha görememenin acısını yaşayanlar, toplumda ve hukukta hoşgörü gösterilen silahın bu kadar kolay edinilmemesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca silah alımının kolaylığını, bir silah mağazası sahibiyle görüşerek gözler önüne sermek istedik. Aileler ve uzmanlar, gerçek katilin ‘sistem’ olduğunu söylüyor.” dedi.
YÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Ruhan Erdem ise silah ruhsatı alımının zorlaştırılmasının tek başına bir çözüm oluşturmayacağını söyledi: “En büyük görev devlete düşüyor. İnsan kendisini suç korkusundan arındırır ve daha güvende hissederse silaha talebi de azalacaktır. Adalet mekanizmasının etkin, tarafsız ve sonuca yönelik çalıştığı insanlar tarafından benimsenmezse silaha talep azalmaz. Ruhsat alımının zorlaştırılması ise tek başına bir çözüm değil. O zaman ruhsatsız silah sayısında artış olacaktır. Zaten bugün bile ruhsatsız silah sayısının, ruhsatlıya oranla dört kat olduğu ifade ediliyor. Ruhsatsız silah kullanma cezası da ağırlaştırılmalı.”
2001 yılından bu yana silahlı şiddet olaylarının yüzde 83 arttığı Türkiye’de bireysel silahlanmaya dikkat çekmek isteyen Öden, karşı faaliyetler yürüten Umut Vakfı Koordinatörü Berna Pehlevan, Umut Vakfı Kurucu Üyesi Psikiyatrist Uzm. Dr. Ayhan Akcan, Ege Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eda Şeyda Aksel, Foça ilçesinde 2003 yılında bebek arabasında uyurken maganda kurşunuyla ölen 2,5 yaşındaki Alistair Grimason’un dedesi Av. Tuncer Eşsizhan ve 2006 yılında Menemen ilçesinde düğün konvoyunda yine maganda kurşunuyla hayatını kaybeden 13 yaşındaki Sergen Küçük’ün annesi Görsel Küçük'le biraraya gelerek görüşlerine yer verdi.
Çekimleri yaklaşık bir ay süren belgesel filmde, kanunların bireysel silahlanmaya karşı daha çok caydırıcı nitelikte olması gerektiği mesajını vermeye çalıştığını belirten Aygün Öden, “Umut Vakfı’ndan aldığımız verilere göre Türkiye’de 9 milyon silah olduğu biliniyor. Buna göre her 100 kişiden 12’sinde silah var. Her yıl yaklaşık 4 bin 500 kişi ise bireysel silahlar nedeniyle hayatını yitiriyor. Yakınlarını bir kez daha görememenin acısını yaşayanlar, toplumda ve hukukta hoşgörü gösterilen silahın bu kadar kolay edinilmemesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca silah alımının kolaylığını, bir silah mağazası sahibiyle görüşerek gözler önüne sermek istedik. Aileler ve uzmanlar, gerçek katilin ‘sistem’ olduğunu söylüyor.” dedi.
YÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Ruhan Erdem ise silah ruhsatı alımının zorlaştırılmasının tek başına bir çözüm oluşturmayacağını söyledi: “En büyük görev devlete düşüyor. İnsan kendisini suç korkusundan arındırır ve daha güvende hissederse silaha talebi de azalacaktır. Adalet mekanizmasının etkin, tarafsız ve sonuca yönelik çalıştığı insanlar tarafından benimsenmezse silaha talep azalmaz. Ruhsat alımının zorlaştırılması ise tek başına bir çözüm değil. O zaman ruhsatsız silah sayısında artış olacaktır. Zaten bugün bile ruhsatsız silah sayısının, ruhsatlıya oranla dört kat olduğu ifade ediliyor. Ruhsatsız silah kullanma cezası da ağırlaştırılmalı.”