Başbakan Erdoğan Açıklaması

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şu andaki faiz oranını hala çok yüksek bulduğunu belirterek, ''Bu faiz oranının düşmesi lazım. Tabii Merkez Bankası bağımsız karar verme yetkisine sahip. Fakat bu, devamlı korunduğu içindir ki o fren rahatsız edici olabilir'' dedi.

Kanal 7 ve Ülke TV'de ortak yayınlanan, ''İskele Sancak Özel'' programına katılan Erdoğan, ekonomiyle ilgili bakanların farklı açıklamaları hatırlatılarak, ''Siz nerede duruyorsunuz- Frene mi basalım, gaza mı basalım diyorsunuz, yoksa arayı mı bulalım diyorsunuz'' sorusunu, ''Ben şu anda kaptan köşkündeyim'' diye yanıtladı.

Yeri gelince frene, yeri gelince gaza basılacağını ifade eden Erdoğan, maharetin bunun dengesini kurmakta olduğunu söyledi.

Erdoğan, ''Arkadaşlarımızın bu gaz, fren diyaloğu herhalde sempati toplamadan kaynaklanıyor'' dedi.

Erdoğan, mali disiplini başından beri savunduklarını ve bu disiplinden taviz vermenin mümkün olmadığını vurguladı.

Türkiye'nin, AB ülkelerinden beklediğini alamayınca yeni pazarlar oluşturma gayretine girdiğini belirten Erdoğan, ''Orada da Zafer Bey'in dediği gibi gaza yüklenmek durumundasın ki ta gideceksin Latin Amerika'dan, Afrika ülkelerinden kendine pazar bulacaksın. Bu pazarı bulduğumuz için de ihracatta artış devam ediyor'' diye konuştu.

-''Faiz oranını hala yüksek buluyorum''-

Bakanlar arasında nüans olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

''Ben, şu andaki faiz oranını hala yüksek buluyorum. Bu faiz oranının daha düşmesi lazım. Merkez Bankası bağımsız karar verme yetkisine sahip. Fakat bu, devamlı korunduğu içindir ki o fren rahatsız edici olabilir. Zafer Bey'in deyimiyle orada balata aşınıyor. Ali Beyler de piyasa faizleri üzerinden daha çok şey yapıyor. Bütçe disipliniyle onu ilintili hale getirirsek, yanlış yaparız. Bizim ağırlıklı olarak yatırıma ihtiyacımız var. Kredi faizleri yüksek olduğu sürece yatırım yapmayı başaramayız. Piyasa faizlerinde bu artış devamlı olacak olursa, vatandaşın borçlanmadaki sıkıntılarını ciddi manada artırıyor. Faiz oranını iyi bir yerde tutamazsak enflasyon sıkıntısını da aşamayız.''

-Boyner'in ''Başbakan'dan korkmuyorum'' sözü-

Erdoğan, TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'in, ''Başbakan'dan korkmuyorum'' dediği anımsatılarak, ''Korkulması gereken bir şey var mı- Başbakan olarak bir sivil toplum kuruluşu başkanına ne yapabilirsiniz veya herhangi bir kişi sizden korkmalı mı-'' sorusu üzerine, ''Bir hanımefendinin benden korkup korkmamak gibi bir yaklaşım içine girmesini doğru bulmam. Kalkıp benim de tabii TÜSİAD'ın başındaki bir hanımefendiyi korkutmak gibi bir derdim yok. Böyle bir seviyesizliğin içine de girmem. Ama kurumsal olarak bir yanlışın içine girdikleri zaman bizden gereken cevabı alır. En azından ben, bu kurumu boykot ederim'' dedi.

TÜSİAD'ın çok daha farklı bir işlevi olması gerektiğini dile getiren Erdoğan, TÜSİAD toplantısında Türkiye'nin yerli otomobilini yapması önerisinde bulunduğunu anımsatarak, şöyle konuştu:

''Yapmamak için ne gerekiyorsa onun adımlarını atmışlardır. Aklıma benim geçmişte olan bazı şeyler geldi. TÜSİAD içinde, bu ülkenin devlerinden birinin lafı geldi. 'Ben böyle bir şeyi yapmasam da ithal ederim.' Böyle bir zihniyet, bu ülkeyi sıçratmaz. İşte bu, frene basmaktır. Halbuki biz ciddi miktarda otomobil ihracatı yapıyoruz. Kendi otomobilimizi yapalım, hem bunu iç piyasada kullanalım hem dünya ülkelerine ihraç edelim. Niye aynı heyecanı taşımıyor-

Ben siyasetçiyim. Bunu onların düşünmesi lazım. Başbakan ya da siyasi iktidar ufuk verir. 'O işi yapar' diye bir şey yok. Biz devleti bütün ekonominin içinden neredeyse çektik. Niye- 'Gelin bu işi siz alın, özel sektör olarak siz bu işi yüklenin. Ne gerekiyorsa bunu yapalım' dedik.''

Başbakan Erdoğan, yatırım için sağlanan kolaylıklardan da bahsederek, ''Ama sen, 'korkarım, korkmam.' Nereden çıktı bu- Bir medya mensubu sana bu soruyu sorsa bile, 'Sayın Başbakan'la korkmak, korkmamak... Ben bu tür şeyleri konuşamam'. Böyle bir şeyin denmesi lazım herhalde. Benim böyle bir derdim, sıkıntım yok. Bir hanımefendiyle de korkutmak gibi aşağılık bir durum içine girmem'' diye konuştu.

Tavrının kurumsal olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, ''Kurumsal olarak, bundan sonraki süreçte kendilerini normalleşme içine sokmadıkları takdirde bu tavrım aynen devam edecektir'' ifadesini kullandı.

Erdoğan, TÜSİAD'ın toplanan vergilerin yüzde 85'ini ödediğine değinerek, ancak bu rakamın olması gereken yerde bulunmadığının altını çizdi.

-''Esed, er ya da geç gidicidir''-

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'de yaşanan gelişmelere ilişkin, Türkiye'nin Suriye ile tarihten bu yana iç içe olduğunu söyledi.

''Arap Baharı''nın Tunus'ta başlaması ve Mısır'a sıçramasından itibaren Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ile görüşmeler yaptıklarını ve ''gidişin iyi olmadığı'' uyarısında bulunduklarını vurgulayan Erdoğan, Şam yönetiminin, verdiği sözlerin hiçbirini yerine getirmediğini ifade etti.

Erdoğan, geçen yıl Ağustos ayında bir perşembeyi cuma gününe bağlayan gece Esed'i aradığını ve ''Ne olur bir talimat verin. Yarın cuma çıkışı vatandaşlarınız, Müslüman kardeşlerimiz öldürülmesin'' dediğini belirterek, ''Ertesi gün 16 kişiyi öldürdüler. Baktık ki hep hayal kırıklığı, ondan sonra ilişkiyi kestik'' diye konuştu.

Türkiye'nin Suriye'li sığınmacıları kaç kişi olursa olsun misafir gördüğünü dile getiren Erdoğan, ilk etapta kendisinin 100 bin kişi için hazırlık yapılmasını ilgililere ilettiğini söyledi.

Erdoğan, Suriye'de ölenlerin sayısının 30 bini aştığına dikkati çekerek, ''Zulüm ile abad olunmaz. Şu anda zulmediyor. Er veya geç gidicidir. Buna Rusya da Çin de İran da diğer ülkeler de gideceğine inanıyor. Bir şey soruyorlar bize, 'bundan sonra kim-'. Bana Sayın Putin sordu. Dedim ki, 'halkın iradesi kimi istiyorsa o'. Bakıyorsunuz hala onlarda da bu noktada atılmış bir adım yok. Er geç hak tecelli edecektir'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, 4+4+4 eğitim sistemi kapsamında bu yıl ilkokula başlayan torununun, okula ve öğretmenlerine alışmasının ilk hafta sıkıntılı olduğunu söyledi.

Yeni dönemde oyun ağırlıklı sistem bulunduğuna değinen Erdoğan, torununun okul öncesine gittiği için alışkanlığı olduğunu ifade etti.

-Hz. Muhammed'e hakaret içeren film-

Başbakan Erdoğan, Hz. Muhammed'e hakaret içeren filmle ilgili de ''Kutsal değerlerimize yapılan saldırı nedeniyle tepkimizi çok açık, net ortaya koyduk'' dedi.

Bir ABD'li büyükelçiyi öldürmeye varan tepkinin üzücü olduğunu belirten Erdoğan, bir Müslüman'ın tepkisini bu şekilde ortaya koymaması gerektiğini söyledi.

Telefon görüşmesi yaptığı ABD Başkanı Barack Obama'nın filmi kınadığını, ancak ''Hristiyanlar, şahsıma yapılan hakaretler ileri derecede oluyor ama biz bunları düşünce özgürlüğü içinde değerlendiriyoruz'' dediğini aktaran Erdoğan, bu yaklaşımın kendisini üzdüğünü ifade etti.

Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff'in ise görüşmesinde, ''Binlerce Brezilyalı Müslüman'ın yaşadığı bir ülkenin başkanı olarak Batı ülkelerinde yükselişe geçen İslamofobi önyargısını en sert şekilde reddediyorum'' dediğini aktardı.

Konuyla ilgili yasal süreç başlattıklarını belirten Erdoğan, Ankara 13. Sulh Ceza Mahkemesi'nin Hz. Muhammed'e hakaret içeren filmin görüntülerinin yayından kaldırılması ve yayınlara erişimin engellenmesine karar verdiğini bildirdi. Erdoğan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın filmin yayımını sonuna kadar durdurmaya kararlı olduğunu vurguladı.

ABD Başkanı Obama'ya, uluslararası camiada Lahey Adalet Divanı ne işlev görüyorsa, insanların kutsallarına yönelik bu tür adımlara karşı bir yapı oluşturulması gerektiğini ilettiğini dile getiren Erdoğan, Obama'nın da buna olumlu yaklaştığını söyledi.

Obama'nın filmi reddettiğini belirten Erdoğan, ABD Başkanından daha sert bir tepki beklediğini ifade etti.

Filmin nefret suçunun tanımına ''tam olarak'' oturduğuna işaret eden Erdoğan, bu suçun birçok ülkenin yasal mevzuatında bulunduğunu ve ağır cezai müeyyidelere tabii olduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin de nefret suçuyla ilgili çalışma yürüttüğünü, bunu daha da güçlendirecek çalışmalar yapıldığını, Meclis'in açılmasıyla gerekli adımı atacaklarını kaydetti.

Muhabir: Ali Hakan Der

Yayıncı: Murat Taydaş
Kaynak: AA