Narenciye İhracatçısından ‘Analiz’ Sıkıntısı
Adana Çiftçiler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özler, narenciyede hasadın başlamasına sayılı günler kala, ihracatçının akredite edilmiş laboratuvar sorunu yaşadığını söyledi.
Üreticinin her tır için ayrı ayrı analiz zorunluluğu bulunduğunu hatırlatan Özler, üreticinin zaman kaybı ve artı bir maliyetle karşı karşıya kaldığını bildirdi.
Özler, yazılı açıklamasında, ihracatçının pazarladığı narenciye için tır başına 400 TL’ye yakın analiz ücreti ödediğini kaydetti.
Narenciyede rekolte ve fiyatlar biraz düşük olduğu zaman ihracatçılar için yük teşkil edebildiğini anlatan Özler, “İhracatçılar için yük teşkil etmesi tabi üreticiler için de çok iyi bir şey değil. Çünkü neticede üreticiler paralarını ihracatçıdan tahsil ediyorlar.’’ dedi.
Maliyetin yanı sıra zaman kaybının da önemli bir sorun olduğunu anlatan Mehmet Özler, şunları söyledi: “Herhangi bir ihracatçı 10-15 bin ton ürün ihraç ediyorsa bu aşağı yukarı 400-500 tır mal demektir. Üretici, her çıkan tır için zirai karantina, Gıda ve Yem Şube Müdürlüğü görevlilerinin üründen örnek alarak analize götürmelerini ve akabinde sağlık sertifikalarının düzenlenmesini beklemek zorunda. Bu da işi epeyce yavaşlatıyor.’’ Analiz sonuçlarını beklemek zorunda kalan firmaların ihracatın yoğun olduğu dönemde akredite laboratuvar sıkıntısı çektiğini hatırlatan Özler, bununla ilgili çok fazla seçeneğin de olmadığını belirtti.
Özeler, “Mesela bizim bölgemizde; İçel Adana ve Antakya’da birer tane var. Bu illerdeki ihracatçı firma sayısının 100-150 tane olduğu dikkate alındığında 2-3 tane laboratuarla faaliyetlerimiz aksıyor.”diye konuştu.
Özler, laboratuvar sayısının artırılması, tır başına değil de büyük tonajlara ya da ürün bahçedeyken analiz edilmesiyle sorunun çözülebileceğine işaret etti. “Ben A çiftçisinin ürününü ihraç ediyorum” diyen kişinin narenciyesinin bahçede analiz edilerek, paketleme tesislerine bırakılmaması gerektiğini vurgulayan Özler, yeni narenciye ihracat sezonunun 20 Eylül’den itibaren limonla başlayacağını duyurdu. Özler, ardından mandalina ve greyfurtla devam edeceğini, ihracat başlamadan sözü edilen problemlerini çözümü konusunda çalışma yapılmasını istedi.
Özler, yazılı açıklamasında, ihracatçının pazarladığı narenciye için tır başına 400 TL’ye yakın analiz ücreti ödediğini kaydetti.
Narenciyede rekolte ve fiyatlar biraz düşük olduğu zaman ihracatçılar için yük teşkil edebildiğini anlatan Özler, “İhracatçılar için yük teşkil etmesi tabi üreticiler için de çok iyi bir şey değil. Çünkü neticede üreticiler paralarını ihracatçıdan tahsil ediyorlar.’’ dedi.
Maliyetin yanı sıra zaman kaybının da önemli bir sorun olduğunu anlatan Mehmet Özler, şunları söyledi: “Herhangi bir ihracatçı 10-15 bin ton ürün ihraç ediyorsa bu aşağı yukarı 400-500 tır mal demektir. Üretici, her çıkan tır için zirai karantina, Gıda ve Yem Şube Müdürlüğü görevlilerinin üründen örnek alarak analize götürmelerini ve akabinde sağlık sertifikalarının düzenlenmesini beklemek zorunda. Bu da işi epeyce yavaşlatıyor.’’ Analiz sonuçlarını beklemek zorunda kalan firmaların ihracatın yoğun olduğu dönemde akredite laboratuvar sıkıntısı çektiğini hatırlatan Özler, bununla ilgili çok fazla seçeneğin de olmadığını belirtti.
Özeler, “Mesela bizim bölgemizde; İçel Adana ve Antakya’da birer tane var. Bu illerdeki ihracatçı firma sayısının 100-150 tane olduğu dikkate alındığında 2-3 tane laboratuarla faaliyetlerimiz aksıyor.”diye konuştu.
Özler, laboratuvar sayısının artırılması, tır başına değil de büyük tonajlara ya da ürün bahçedeyken analiz edilmesiyle sorunun çözülebileceğine işaret etti. “Ben A çiftçisinin ürününü ihraç ediyorum” diyen kişinin narenciyesinin bahçede analiz edilerek, paketleme tesislerine bırakılmaması gerektiğini vurgulayan Özler, yeni narenciye ihracat sezonunun 20 Eylül’den itibaren limonla başlayacağını duyurdu. Özler, ardından mandalina ve greyfurtla devam edeceğini, ihracat başlamadan sözü edilen problemlerini çözümü konusunda çalışma yapılmasını istedi.