Cumhurbaşkanı Gül’den, Ramazan Bayramı Mesajı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ramazan Bayramı dolayısıyla yayınladığı mesajında, terör konusuna dikkat çekerek, “Acılar ne kadar büyük olursa olsun milletimiz ve devletimiz terör eylemleri karşısında dimdik durarak, mücadele kararlılığını sürdürecek, birlik ve bütünlüğümüzü tehdit edenlere en güzel cevabı verecektir” dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ramazan Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Cumhurbaşkanı Gül, mesajında, birlik ve beraberliğin temel unsurlarından olan Ramazan Bayramı’nı hep birlikte karşılamanın mutluluğunu yaşadığını dile getirdi. Bayramın Türk ve İslam dünyası ile tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dileklerini dile getiren Gül, Türkiye’nin huzur içinde bir bayram geçirmesini temenni ettiğini söyledi.
Tüm vatandaşların Ramazan Bayramı’nı kutlayan Gül, mesajında şunları kaydetti: “Huzur ve mutluluğun, dostluğun, sevginin, saygının, barışın, hoşgörünün pekişmesine vesile olan, insanı insan yapan değerlerin yaşanmasına ve paylaşılmasına fırsat yaratan bayramların, toplum hayatında eşsiz bir yeri vardır. Bayramların, güzel ahlakı, insanlara iyi davranmayı, küçüklerimizi sevindirmeyi, büyüklerimize saygıyı ve onları ihmal etmemeyi hatırlatan yönünü unutmamalıyız. Bununla birlikte bayramlar, birlik olma ve birarada yaşama şuuru ile insan ilişkilerinin güçlendiği özel günlerdir. Aziz milletimizin bu mübarek günleri, maneviyatına uygun olarak en iyi şekilde değerlendireceğine inanıyorum. Bugün bayram sevincini yaşarken, gerek terör eylemleri gerek bölgemizdeki ve dünyanın uzak köşelerindeki insanlık trajedileri, ister istemez yüreklerde burukluk yaratmaktadır. Acılar ne kadar büyük olursa olsun milletimiz ve devletimiz terör eylemleri karşısında dimdik durarak, mücadele kararlılığını sürdürecek, birlik ve bütünlüğümüzü tehdit edenlere en güzel cevabı verecektir. Ülkemizde barış, kardeşlik ve hoşgörü ortamının sürekliliğinin sağlanması ve vatandaşlarımızın yarınlara güvenle bakabilmesi birinci önceliğimiz olmaya devam edecektir. Türkiye’nin gelişmesini engellemeye, halkın huzur ve esenliğini bozmaya çalışanlara asla izin verilmeyeceğini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bu vesileyle, bütün şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize minnet ve şükranlarımı sunuyorum.
Diğer taraftan Suriye’de devam eden katliamlar insanlığı üzmekte ve endişeye sevk etmektedir. Türkiye’nin Suriye’deki insanlık dramı karşısında duyarsız kalması elbette ki düşünülemez. Suriye’de akan kanın durması, Suriyeli kardeşlerimizin bir an önce huzura kavuşması en içten dileğimizdir. Türkiye, bölgemizde ve dünyada barışın, huzurun, güvenin ve istikrarın tesisi amacıyla elinden gelen gayreti bundan sonra da gösterecektir.” Bayramların aynı zamanda bir sevgi, yardımlaşma ve dayanışma günü olduğunu kaydeden Gül, dünyanın hangi ülkesinde yaşarsa yaşasın açlıkla, yoksullukla mücadele eden insanlara sahip çıkma ve kucak açma günü olduğunu belirtti.
Türk vatandaşlarının zor durumda olan insanlara, her zaman olduğu gibi büyük bir hassasiyetle yardım eli uzatacaklarından şüphe duymuyorum diyen Gül, “Dünyanın içinden geçtiği çalkantılı dönemde Türkiye, güçlü bir ülke ve devlet olarak yoluna devam etmektedir. Milletimiz ileriye umutla bakmakta, ülkemizin parlak geleceğine büyük bir güven duymaktadır. Ekonomik güçle birlikte demokrasi ve insan hakları alanında geldiğimiz seviye, şüphesiz ülkemizin en önemli kazanımları arasında yer almaktadır. Bu alanlarda hayata geçirilen reformlara ve nitelikli düzenlemelere rağmen, uygulamalardan kaynaklanan birtakım sorunların bulunduğunu da gözardı edemeyiz. Türkiye’nin ileri bir demokrasi haline gelmesi için hepimizin duyarlılık göstermesi gerekir. Sorunlar ne olursa olsun, milletimizin refahı ve mutluluğu için, daha müreffeh ve daha güçlü bir Türkiye’nin inşa edilmesi, tüm vatandaşlarımızın hayat standartlarının en üst seviyeye yükseltilmesi için, daha çok gayret gösterilmesi gerekmektedir. Dış etkenlere rağmen, Türkiye’nin istikrar içinde gelişmesinin taşıdığı önemin farkına varmalıyız. Memleketimizin kıymetini bilmeliyiz” dedi.
Türk milletinin farklılıklarını zenginlik olarak görmesi ve sarsılmaz bağlarla birbirine bağlı olmasının, Türkiye’nin en önemli gücü olduğunu ifade eden Gül, “Gücümüzün temeli ise birlik ve beraberliğimiz, yüzyıllar boyunca büyük bir itinayla yaşattığımız kardeşlik ruhudur. Ramazan Bayramı dolayısıyla bir kez daha vurgulamak isterim ki, bu ülke hepimizindir. Herkes bu ülkenin eşit haklara sahip, asil ve özgür vatandaşlarıdır. Bu topraklarda bin yıldır olduğu gibi bundan sonra da, birbirimizi severek, hoşgörü ve diyalog kültürünü egemen kılarak, değerlerimize saygı göstererek barış içinde yaşayacağız. Sorunlarımızı büyük bir özgüvenle aşacağız ve güzel yarınları hep birlikte kucaklayacağız. Bu düşüncelerle, yurt içindeki ve yurt dışındaki bütün vatandaşlarımın, Türk ve İslam dünyasının Ramazan Bayramı’nı tekrar tebrik ediyor, çocukların gözlerinden öpüyorum. Bayram’ın ülkemize, milletimize ve tüm insanlığa barış, huzur ve refah getirmesini Allah'tan temenni ediyorum” dedi.
Kaynak: İHA
Tüm vatandaşların Ramazan Bayramı’nı kutlayan Gül, mesajında şunları kaydetti: “Huzur ve mutluluğun, dostluğun, sevginin, saygının, barışın, hoşgörünün pekişmesine vesile olan, insanı insan yapan değerlerin yaşanmasına ve paylaşılmasına fırsat yaratan bayramların, toplum hayatında eşsiz bir yeri vardır. Bayramların, güzel ahlakı, insanlara iyi davranmayı, küçüklerimizi sevindirmeyi, büyüklerimize saygıyı ve onları ihmal etmemeyi hatırlatan yönünü unutmamalıyız. Bununla birlikte bayramlar, birlik olma ve birarada yaşama şuuru ile insan ilişkilerinin güçlendiği özel günlerdir. Aziz milletimizin bu mübarek günleri, maneviyatına uygun olarak en iyi şekilde değerlendireceğine inanıyorum. Bugün bayram sevincini yaşarken, gerek terör eylemleri gerek bölgemizdeki ve dünyanın uzak köşelerindeki insanlık trajedileri, ister istemez yüreklerde burukluk yaratmaktadır. Acılar ne kadar büyük olursa olsun milletimiz ve devletimiz terör eylemleri karşısında dimdik durarak, mücadele kararlılığını sürdürecek, birlik ve bütünlüğümüzü tehdit edenlere en güzel cevabı verecektir. Ülkemizde barış, kardeşlik ve hoşgörü ortamının sürekliliğinin sağlanması ve vatandaşlarımızın yarınlara güvenle bakabilmesi birinci önceliğimiz olmaya devam edecektir. Türkiye’nin gelişmesini engellemeye, halkın huzur ve esenliğini bozmaya çalışanlara asla izin verilmeyeceğini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bu vesileyle, bütün şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize minnet ve şükranlarımı sunuyorum.
Diğer taraftan Suriye’de devam eden katliamlar insanlığı üzmekte ve endişeye sevk etmektedir. Türkiye’nin Suriye’deki insanlık dramı karşısında duyarsız kalması elbette ki düşünülemez. Suriye’de akan kanın durması, Suriyeli kardeşlerimizin bir an önce huzura kavuşması en içten dileğimizdir. Türkiye, bölgemizde ve dünyada barışın, huzurun, güvenin ve istikrarın tesisi amacıyla elinden gelen gayreti bundan sonra da gösterecektir.” Bayramların aynı zamanda bir sevgi, yardımlaşma ve dayanışma günü olduğunu kaydeden Gül, dünyanın hangi ülkesinde yaşarsa yaşasın açlıkla, yoksullukla mücadele eden insanlara sahip çıkma ve kucak açma günü olduğunu belirtti.
Türk vatandaşlarının zor durumda olan insanlara, her zaman olduğu gibi büyük bir hassasiyetle yardım eli uzatacaklarından şüphe duymuyorum diyen Gül, “Dünyanın içinden geçtiği çalkantılı dönemde Türkiye, güçlü bir ülke ve devlet olarak yoluna devam etmektedir. Milletimiz ileriye umutla bakmakta, ülkemizin parlak geleceğine büyük bir güven duymaktadır. Ekonomik güçle birlikte demokrasi ve insan hakları alanında geldiğimiz seviye, şüphesiz ülkemizin en önemli kazanımları arasında yer almaktadır. Bu alanlarda hayata geçirilen reformlara ve nitelikli düzenlemelere rağmen, uygulamalardan kaynaklanan birtakım sorunların bulunduğunu da gözardı edemeyiz. Türkiye’nin ileri bir demokrasi haline gelmesi için hepimizin duyarlılık göstermesi gerekir. Sorunlar ne olursa olsun, milletimizin refahı ve mutluluğu için, daha müreffeh ve daha güçlü bir Türkiye’nin inşa edilmesi, tüm vatandaşlarımızın hayat standartlarının en üst seviyeye yükseltilmesi için, daha çok gayret gösterilmesi gerekmektedir. Dış etkenlere rağmen, Türkiye’nin istikrar içinde gelişmesinin taşıdığı önemin farkına varmalıyız. Memleketimizin kıymetini bilmeliyiz” dedi.
Türk milletinin farklılıklarını zenginlik olarak görmesi ve sarsılmaz bağlarla birbirine bağlı olmasının, Türkiye’nin en önemli gücü olduğunu ifade eden Gül, “Gücümüzün temeli ise birlik ve beraberliğimiz, yüzyıllar boyunca büyük bir itinayla yaşattığımız kardeşlik ruhudur. Ramazan Bayramı dolayısıyla bir kez daha vurgulamak isterim ki, bu ülke hepimizindir. Herkes bu ülkenin eşit haklara sahip, asil ve özgür vatandaşlarıdır. Bu topraklarda bin yıldır olduğu gibi bundan sonra da, birbirimizi severek, hoşgörü ve diyalog kültürünü egemen kılarak, değerlerimize saygı göstererek barış içinde yaşayacağız. Sorunlarımızı büyük bir özgüvenle aşacağız ve güzel yarınları hep birlikte kucaklayacağız. Bu düşüncelerle, yurt içindeki ve yurt dışındaki bütün vatandaşlarımın, Türk ve İslam dünyasının Ramazan Bayramı’nı tekrar tebrik ediyor, çocukların gözlerinden öpüyorum. Bayram’ın ülkemize, milletimize ve tüm insanlığa barış, huzur ve refah getirmesini Allah'tan temenni ediyorum” dedi.