Ak Parti Grup Başkanvekili Aydın Açıklaması
AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, 3. Yargı Paketi'nde 12 Eylül sanıklarının serbest bırakılmasıyla ilgili olarak, ''Mevcut yasaya göre ancak 3 yıla kadar adli kontrol sistemi vardı. Bu sınırı tamamen kaldırdık. Daha önce 12 Eylül'de mağdur edilen başka kesimler de vardı. Onlarla ilgili düzenlemeler daha önce yapılmıştı. Bu kesime ilişkin düzenlemeler de yapılmış oldu. Eşitlik sağlandı aslında. Bir haksızlık giderilmiş oldu'' dedi.
Ahmet Aydın, Adıyaman Polisevi'nde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Aydın, bir gazetecinin, ''3. Yargı Paketi'ni nasıl değerlendiriyorsunuz-'' sorusu üzerine, şunları söyledi:
''Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde davaların makul sürede sürede bitirilmesi isteniyor. Taraf olduğumuz bu sözleşmeye uymak zorundayız. Yine aynı şekilde anayasanın 141. maddesi var. Bunda da davaların en kısa sürede bitirilmesi öngörülüyor. Dolayısıyla Türkiye'de davalar farklı nedenlerden dolayı uzun sürüyor. Özellikle ilk 2 yargı paketinden sonra bunlar hızlanmaya başladı.
İlk 2 yargı paketinde Danıştay ve Yargıtay kanunları değişti. Yargıtay ve Danıştay'da yapılan bu değişikliklerle hakim başına düşen dosya sayısı azaldı. Davalar kısa süre sonra bir yılda bitirilecek, bu kapsamda yapılan çalışmalar hızlı bir şekilde devam ediyor.''
İlk kez Yargıtay'da sonuçlanan dosya sayısının gelen dosya sayısından fazla olduğunu belirten Aydın, şunları kaydetti:
''Orada müthiş dosyalar birikmişti. O dosyaların şimdi hepsi eridi. Yeni gelen dosyalar anında ilgili yerlerde tasnif ediliyor. Anında çözüme kavuşturuluyor. Yargının gecikmesinin en temel nedeni de Yargıtay ve Danıştay'daki bu gecikmelerdi. İnşallah çok yakın zamanda bir dava bir yılda sonuçlanır. Zaten bir dava bir yılda sonuçlanmalıdır. Adaletin zamanında ve doğru tecelli etmesi gerekir.''
Bir gazetecinin ''3. Yargı Paketi'nde 12 Eylül sanıklarının serbest kalmasını nasıl değerlendiriyorsunuz-'' sorusu üzerine Aydın, şöyle konuştu:
''Tutuklama bir cezalandırma olmamalı. Tutuklama en son başvurulabilecek bir koruma tedbiridir. Yani tutuklamadan önce başka bir tedbir varsa öncelikle onun uygulanması lazım. Mevcut yasaya göre ancak 3 yıla kadar adli kontrol sistemi vardı. Bu sınırı tamamen kaldırdık. Daha önce 12 Eylül'de mağdur edilen başka kesimler de vardı. Onlarla ilgili düzenlemeler daha önce yapılmıştı. Bu kesime ilişkin düzenlemeler de yapılmış oldu. Eşitlik sağlandı aslında. Diğer kesime ilişkin düzenlemeler daha önce yapılmıştı zaten. Burada yadırganacak bir şey yok. Bir haksızlık giderilmiş oldu. Yani aynı suçları siz daha önce bir koruma altına almışsınız, onlar kurtarılmış ama işin diğer tarafındaki haksızlık giderilmiş oldu.''
Aydın, 28 Şubat'ın Türkiye'den çok şey götürdüğünü, bunun sorumlularının adalet karşısında hesap vereceğini söyledi.
Muhabir: Hakan Furkan / Mehmet Öztaş
Yayıncı: Hande Cankar
Kaynak: AA
Aydın, bir gazetecinin, ''3. Yargı Paketi'ni nasıl değerlendiriyorsunuz-'' sorusu üzerine, şunları söyledi:
''Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde davaların makul sürede sürede bitirilmesi isteniyor. Taraf olduğumuz bu sözleşmeye uymak zorundayız. Yine aynı şekilde anayasanın 141. maddesi var. Bunda da davaların en kısa sürede bitirilmesi öngörülüyor. Dolayısıyla Türkiye'de davalar farklı nedenlerden dolayı uzun sürüyor. Özellikle ilk 2 yargı paketinden sonra bunlar hızlanmaya başladı.
İlk 2 yargı paketinde Danıştay ve Yargıtay kanunları değişti. Yargıtay ve Danıştay'da yapılan bu değişikliklerle hakim başına düşen dosya sayısı azaldı. Davalar kısa süre sonra bir yılda bitirilecek, bu kapsamda yapılan çalışmalar hızlı bir şekilde devam ediyor.''
İlk kez Yargıtay'da sonuçlanan dosya sayısının gelen dosya sayısından fazla olduğunu belirten Aydın, şunları kaydetti:
''Orada müthiş dosyalar birikmişti. O dosyaların şimdi hepsi eridi. Yeni gelen dosyalar anında ilgili yerlerde tasnif ediliyor. Anında çözüme kavuşturuluyor. Yargının gecikmesinin en temel nedeni de Yargıtay ve Danıştay'daki bu gecikmelerdi. İnşallah çok yakın zamanda bir dava bir yılda sonuçlanır. Zaten bir dava bir yılda sonuçlanmalıdır. Adaletin zamanında ve doğru tecelli etmesi gerekir.''
Bir gazetecinin ''3. Yargı Paketi'nde 12 Eylül sanıklarının serbest kalmasını nasıl değerlendiriyorsunuz-'' sorusu üzerine Aydın, şöyle konuştu:
''Tutuklama bir cezalandırma olmamalı. Tutuklama en son başvurulabilecek bir koruma tedbiridir. Yani tutuklamadan önce başka bir tedbir varsa öncelikle onun uygulanması lazım. Mevcut yasaya göre ancak 3 yıla kadar adli kontrol sistemi vardı. Bu sınırı tamamen kaldırdık. Daha önce 12 Eylül'de mağdur edilen başka kesimler de vardı. Onlarla ilgili düzenlemeler daha önce yapılmıştı. Bu kesime ilişkin düzenlemeler de yapılmış oldu. Eşitlik sağlandı aslında. Diğer kesime ilişkin düzenlemeler daha önce yapılmıştı zaten. Burada yadırganacak bir şey yok. Bir haksızlık giderilmiş oldu. Yani aynı suçları siz daha önce bir koruma altına almışsınız, onlar kurtarılmış ama işin diğer tarafındaki haksızlık giderilmiş oldu.''
Aydın, 28 Şubat'ın Türkiye'den çok şey götürdüğünü, bunun sorumlularının adalet karşısında hesap vereceğini söyledi.
Muhabir: Hakan Furkan / Mehmet Öztaş
Yayıncı: Hande Cankar