İş Dünyası Savaş İhtimaline Karşı Deklarasyon Yayımladı: İtidalli Olalım

Ortadoğu’ya yapılan ticaretin ana merkezi konumunda olan Gaziantep’te, 5 büyük işadamı derneği, Suriye’yle savaş uçağının düşürülmesi sonucu gerilen ilişkilere ve olası savaş ihtimaline karşı ortak bir deklarasyon yayımladı.

Suriye konusunda soğukkanlılığın ve itidalli duruşun korunması gerektiği belirtilerek, “Rejimler geçici, halklar kalıcıdır. Ancak uluslararası hukuktan doğan tüm haklarımızı kullanmalıyız. Diplomatik yollardan haklarımız Sonuna kadar aranmalıdır.” denildi. Hür Sanayici ve İşadamları Derneği (HÜRSİAD)’inn ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Gaziantep Genç İşadamları Derneği (GAGİAD), Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) ile Gaziantep Paylaşımcı Genç İşadamları Derneği (GAPGİAD)’in başkan ve yönetim kurulu üyeleri katıldı.

Suriye ile savaş ihtimaline karşın ortak bir deklarasyon yayımlayan 5 dernek, hükümetin bu konuda çok dikkatli ve itidalli bir yol izlemesi gerektiğinin altını çizdi. Yayımlanan ortak bildiride Suriyeli vatandaşların yaşadığı acı ve katliamlar ile Son olarak keşif uçağına yapılan kasıtlı saldırının şehri ve iş dünyasını ciddi manada huzursuz ettiği vurgulandı.

Bunun yanında Türkiye'nin sergilediği soğukkanlı tavrın da iş dünyasını memnun ettiğinin belirtildiği bildiride, itidal çağrısı yapılarak, “Gerilimi tırmandıracak söz ve hareketlerden kaçınmak lazım. Çünkü gerilim ne Türkiye'ye ne Suriye'ye bir şey kazandırmaz. Türk halkı ile Suriye halkı karşı karşıya getiriliyor. Bu oyuna gelmemeliyiz. Rejimler geçici, halklar kalıcıdır. Ancak uluslararası hukuktan doğan tüm haklarımızı kullanmalıyız. Diplomatik yollardan haklarımız Sonuna kadar aranmalıdır. Türkiye ve Suriye halkları kardeş halklardır. Son günlerde yaşanan olaylar Esed rejiminin gayri insani tutumunun ulaştığı vahim noktayı açıkça göstermektedir.” ifadelerine yer verildi.

Bildiride şöyle denildi: “Ülkeler arasında çıkacak savaşın kimseye faydası olmayacağı gibi ülkemizi yıllarca geriye götüreceği ve çok ciddi sıkıntılara sokacağı ve bütün kazanımların fazlasıyla kaybedileceği aşikârdır. Burada yapılması gereken uluslararası hukukun bütün kanalları kullanılarak sorumluların cezalandırılmasını sağlamak ve bu şekildeki bir olayın tekrarına asla müsaade edilmeyeceğini kararlı bir şekilde göstermek olmalıdır. Hükümetimizin on binlerce Türkiyeli ve Suriyelinin hayatını kaybedeceği bir savaşı reddedeceğine ve bu zamanda en çok ihtiyacımız olan feraset ve analiz kabiliyetinin en güzel örneğini sergileyeceğine inancımız tamdır.”