HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Zeki Kılıçarslan Açıklama Yaptı

HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Zeki Kılıçarslan, Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği yasasının önemli bir değişiklik sağlamadığını söyledi.

Kılıçarslan yaptığı açıklamada, Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği yasasının önemli bir değişiklik sağlamadığını iddia ederek kağıt üzerinde daha kapsamlı olsa da uygulama ve denetim konusunda yapısal değişikliğin sağlanamayacağını vurguladı.

HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Zeki Kılıçaslan, “Yeni yasa iş sağlığı ve güvenliği konusunda bazı açılardan kağıt üzerinde eskiye göre daha ileri tedbirler ve yaptırımlar içermekte ise de asıl zaaf olan uygulama ve denetimi garantiye alma konusunda yapısal bir değişim sağlamamaktadır. Çözüm, işveren, hükümet ve işçilerin finansal ve yönetim olarak katılımlarıyla özerk bir kamusal kurum oluşturulmalı, politikaları bu kurum belirlemeli ve İş güvenliği çalışanları bu kurumun bünyesine alınmalıdır" dedi.

Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Tasarısının, Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştığını belirten Kılıçarslan, "Türkiye kamuoyu iş kazaları ve meslek hastalıkları konusundaki artan duyarlılıklar nedeni ile bu yasa tasarısından çok şey beklemekteydi. Ama hükümetin yasa tasarısı beklentilerini karşılamaktan çok uzak içerikte yasalaşmış oldu" ifadesini kullandı.

Kılıçarslan şöyle devam etti: "Öncelikle bilinmelidir ki Türkiye’nin iş kazalarında dünyanın en kötü ilk üç ülkesi içinde olması, silikozis hastalığında olduğu gibi binlerce işçi kapsayan ve ölümle tehdit eden meslek hastalığı salgınlarıyla karşı karşıya kalmamız önceki yasa ve yönetmeliklerin çok kötü olmasından değil bunların pratikte uygulanmamasından kaynaklanmaktadır. Yani eski yasamız gerçekte uygulanmış olsaydı bu felaketlerle karşılaşmayabilirdik. Yeni yasa iş sağlığı ve güvenliği konusunda bazı açılardan kağıt üzerinde eskiye göre daha ileri tedbirler ve yaptırımlar içermekteyse de asıl zaaf olan uygulama ve denetimi garantiye alma konusunda yapısal bir değişim sağlamadığı için var olan felaket durumu esaslı olarak değiştirme gücüne sahip olmayacaktır."

Bu yasanın içerdiği tedbirlerin çoğunlukla uygulanamayacağını ve iş sağlığı alanında fazla bir şey değişmeyeceğini kaydeden Kılıçarslan, nedenlerini ise şöyle açıkladı: "Birincisi, yasanın önerdiklerinin hayata geçirilmesi konusunda üzerine yük bindirilen iş güvenliği mühendis, uzman ve hekimlerinin kaderi işverenin iki dudağı arasındadır. İşverene yeni maliyetler yüklemeleri pek beklenemez. Çözüm, işveren, hükümet ve işçilerin finansal ve yönetim olarak katılımlarıyla özerk bir kamusal kurum oluşturulmalı ve İş güvenliği, sağlığı çalışanları bu kurumun bünyesine alınmalıdır. İkincisi, yasada konu ile ilgili yetki ve sorumlulukları işverenden işçilere, işçi sağlığı-güvenliği profesyonellerine ve personeline kaydırılmaktadır. Çözüm, yukarıda önerdiğimiz değişiklik olmadan işin planlaması ve gerekli düzeneklerin oluşturulması açısından işveren, işçilerin sağlığı ve güvenliğinden tamamen sorumlu tutulmalıdır. Üçüncüsü; iş sağlığı, iş güvenliği çalışmalarının taşeronlaştırılması sadece yeni rant kapıları açmaya yarayacaktır. Çözüm; küçük iş yerlerinin olduğu sanayi bölge ve yerleşim birimlerinde yukarıda önerdiğimiz özerk kamusal kurum aracılığı ile hizmetin birçok iş yerine fazla maliyet oluşturulmadan verilmesi sağlanabilir.Dördüncü olarak, yasanın uygulanabilmesi her şeyden önce asıl mağdur olan işçilerin bu konuda söz sahibi olmaları ile mümkündür. Taşeronlaştırma, sendikasızlaştırma, işsizlik baskısında işçiler işverene karşı nasıl yaptırım gücüne sahip olacaklar? Çözüm; sendikalı, kadrolu, onurlu bir çalışma düzeninin kurulması, yasanın iş yerlerinde oluşturulmasını önerdiği kurullarda görev alan işçilerin yarı kamusal bir görevli olarak kabul edilip iş güvencesinin tam olarak sağlanmasıdır.”
Kaynak: İHA