Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'den Fransa Yorumu
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Fransa'da beklenen bir seçim sonucunun ortaya çıktığını belirterek, "İktidar değişikliği ortaya çıkmış oldu. Eminim, bundan sonra geçmiş 5 yıl içerisindeki bazı siyasi hatalar ve bunun ekonomik yansımaları yeni dönemde dikkate alınacaktır" dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı ve TÜBİTAK arasında 'Yükseköğretim Kurumları Araştırma Merkezlerinin İzlenmesi ve Yeterlik Değerlendirilmesi Hakkında İşbirliği Protokolü' imza töreni Bakanlıkta düzenlenen törenle gerçekleştirildi.
Törene, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ve TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak katıldı
Bakan Ergün, yaptığı konuşmada, üniversitelerin çok önemli fonksiyonları olan Teknopark ve araştırma merkezlerinin yönetilmesi gerektiğine işaret etti. Bakan Yılmaz ise, imzalanan protokolün temelinde bilgiye dayalı bir kalkınma anlayışının yattığını söyledi.
Araştırma merkezlerinin performanslarını izleyeceklerini belirten Yılmaz, araştırma merkezinde üretilen bilgilerin açık bir sistem halinde çalışmasının ülke ekonomisine büyük katkıda bulunacağını kaydetti.
Yılmaz, bu merkezlerin 7 gün 24 saatçalışmasını öngördüklerini bildirdi.
FRANSA'DAKİ SEÇİMLERİN TÜRKİYE'YE ETKİSİ
Bakan Ergün ve Yılmaz, tören sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, 'Fransa'daki seçimlerin ekonomiye nasıl yansıyacağını' sorması üzerine Ergün, "Fransa'daki siyasi tablo içerisinde Sarkozy'nin ilginç bir yeri vardı gerçekten. Fransa-Türkiye ilişkilerinde de tutumu, zaman zaman siyasi ilişkileri ekonomik ilişkileri sekteye uğratan bir noktaya kadar da ulaşıyordu. Fransa için de Avrupa siyaseti ve uluslararası ilişkiler açısından da aslında büyük oranda taşınamayacak bir yük halinegeldiğini söyleyebiliriz. Bunu seçim öncesi bir atraksiyon olarak gerçekleştirmiş olduğu bir yasa tasarısıyla görmüş olduk ama Fransız Anayasa Komisyonu, Fransa kamuoyunun da beklentilerini dikkate alan bir karara ulaşmış oldu. Aslında tablo o zaman netleşmişti, Sarkozy anlayışıyla uluslararası anlayışın hatta Fransa kamuoyundaki Fransa anayasasındaki anlayışın ne kadar birbirine ters düştüğünü sürdürülemez olduğunu o zaman görmüştük. Dünkü seçimlerde bunu bir kez daha teyit etmiş olduk ve nihayetindeFransa'da beklenen bir seçim sonucu ortaya çıktı. İktidar değişikliği ortaya çıkmış oldu. Eminin bundan sonra geçmiş 5 yıl içerisindeki bazı siyasi hatalar ve bunun ekonomik yansımaları yeni dönemde dikkate alınacaktır. Her ne kadar iş adamlarımız, kamuoyu zaman zaman Sarkozy'nin politikalarından olumsuz olarak etkilenmiş olsalar da bundan mümkün olduğu kadar Fransız iş adamları ve Türk iş adamları da bu konjonktürün geçeceğini dikkate alarak ilişkilerini sağlıklı bir zeminde sürdürme gayreti içerisindeoldular. Dolayısıyla bundan sonra ekonomik ve siyasi ilişkilerin de daha sağlıklı bir zeminde yürümesine imkan vereceğini düşünüyorum dünkü seçimlerin" dedi.
Kalkınma Bakanı Yılmaz ise, bu seçimin Fransa'ya Avrupa'ya ve Fransa-Avrupa ilişkileri bakımından hayırlı olmasını dilediğini belirterek, Sarkozy'nin sergilediği yönetim anlayışının sadece iki ülke arasındaki ilişkileri değil Fransa ve Avrupa'nın kendi ideallerine karşı risk taşıyan bir yaklaşım olduğunu ifade etti.
Yılmaz, "Bugün Avrupa'da bir taraftan ekonomik krizin yönetilemezliği, bir taraftan yabancı düşmanlığı, islamafobia gibi çeşitli olumsuzlukların geliştiği, aşırı sağcılığın yükselişegeçtiğini görüyoruz. Bunlar tabii Avrupa'nın geleceği açısından başta Avrupalıların kendilerinin tartışması gereken önemli süreçler" diye konuştu
Fransa'da bir yönetim değişikliğinin olduğunu hatırlatan Yılmaz, bu değişikliğin faydalı olmasını temenni ettiğini bildirdi.
OTOMOTİV SEKTÖRÜNDEKİ DARALMA
Bakan Ergün, 'otomotiv sektöründe daralma olduğu ve herhangi bir vergi indirimine gidilip gidilmeyeceği' iddialarına ilişkin, "Otomotiv sektöründe, 5 yıl boyunca neredeyse ihracatçı konumdaydık ama 2011 yılında ithalatçı konuma düştük. 2 milyar dolara yakın bir açık ortaya çıkmış oldu. Özellikle otomobil alanına bakıldığı zaman, Türkiye'de üretilen otomobillerin talebin sadece yüzde 30'unu karşıladığını, yüzde 70'inin ithal otomobillerle karşılandığını görüyoruz" diye konuştu.
Ülke içerisindeki üretimin talebi karşılamaya yetmediğine dikkati çeken Ergün, bunun yeterince üretilmediği için yeterli modelde üretilmediğinden kaynaklandığına işaret etti. Ergün, hafif ticari araçlarla ilgili bölümde konunun değerlendirileceğini belirterek, "Hafif ticari araçlarda sırf bu vergi artışı yüzünden büyük bir gerileme söz konusu ise, üretimde ve iç pazardaki satışlarda, en önemli nedeninin bu vergi artışı olduğunu görürsek tabii ki durumu gözden geçireceğimizi söyleyeyim" dedi
İzleme sürecinin devam ettiğini bildiren Ergün, Türkiye'deki üretilen araçların önemli bir bölümünün ihraç edildiğini dolayısıyla dünya piyasalarındaki daralmaya paralel olarak otomotiv sektöründeki daralma söz konusuysa onunla ilgili başka bir değerlendirme yapılması gerektiğini belirtti.
DİYARBAKIR SİLVAN'DAKİ BOMBALI SALDIRI GİRİŞİMİ
Bir gazetecinin, "Diyarbakır'da Silvan Barajı'nın temel atma törenine katılmıştınız ve burada sizlere yönelik bir bombalı saldırı girişimi olduğu anlaşılmıştı, bununla ilgili ne söyleyeceksiniz" sorusuna Yılmaz, "Silvan Barajı projesi son derece önemli ve biz de katıldık. Daha sonra Diyarbakır Valiliğimizce bir açıklama yapıldı. Bir bomba düzeneği tespit edilmiş ve imha edilmiş. Ben bu tür hadiselerin çok fazla tartışılmasını doğru bulmuyorum. Diyarbakır Valiliğimizin açıkladığı kadarıyla olayın asayişboyutunu yeterli görüyorum. Bunun ötesinde bir açıklama yapmak istemiyorum. Sadece şunu vurgulamak isterim, bu tür terör kastıyla yapılan eylemler aslında vatandaşın refahına, sosyo-ekonomik kalkınmasına, ülkemizin gelişmesine yapılmış eylemlerdir. Esas hedef budur diye düşünüyorum" yanıtını verdi .
Kaynak: İHA
Törene, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ve TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak katıldı
Bakan Ergün, yaptığı konuşmada, üniversitelerin çok önemli fonksiyonları olan Teknopark ve araştırma merkezlerinin yönetilmesi gerektiğine işaret etti. Bakan Yılmaz ise, imzalanan protokolün temelinde bilgiye dayalı bir kalkınma anlayışının yattığını söyledi.
Araştırma merkezlerinin performanslarını izleyeceklerini belirten Yılmaz, araştırma merkezinde üretilen bilgilerin açık bir sistem halinde çalışmasının ülke ekonomisine büyük katkıda bulunacağını kaydetti.
Yılmaz, bu merkezlerin 7 gün 24 saatçalışmasını öngördüklerini bildirdi.
FRANSA'DAKİ SEÇİMLERİN TÜRKİYE'YE ETKİSİ
Bakan Ergün ve Yılmaz, tören sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, 'Fransa'daki seçimlerin ekonomiye nasıl yansıyacağını' sorması üzerine Ergün, "Fransa'daki siyasi tablo içerisinde Sarkozy'nin ilginç bir yeri vardı gerçekten. Fransa-Türkiye ilişkilerinde de tutumu, zaman zaman siyasi ilişkileri ekonomik ilişkileri sekteye uğratan bir noktaya kadar da ulaşıyordu. Fransa için de Avrupa siyaseti ve uluslararası ilişkiler açısından da aslında büyük oranda taşınamayacak bir yük halinegeldiğini söyleyebiliriz. Bunu seçim öncesi bir atraksiyon olarak gerçekleştirmiş olduğu bir yasa tasarısıyla görmüş olduk ama Fransız Anayasa Komisyonu, Fransa kamuoyunun da beklentilerini dikkate alan bir karara ulaşmış oldu. Aslında tablo o zaman netleşmişti, Sarkozy anlayışıyla uluslararası anlayışın hatta Fransa kamuoyundaki Fransa anayasasındaki anlayışın ne kadar birbirine ters düştüğünü sürdürülemez olduğunu o zaman görmüştük. Dünkü seçimlerde bunu bir kez daha teyit etmiş olduk ve nihayetindeFransa'da beklenen bir seçim sonucu ortaya çıktı. İktidar değişikliği ortaya çıkmış oldu. Eminin bundan sonra geçmiş 5 yıl içerisindeki bazı siyasi hatalar ve bunun ekonomik yansımaları yeni dönemde dikkate alınacaktır. Her ne kadar iş adamlarımız, kamuoyu zaman zaman Sarkozy'nin politikalarından olumsuz olarak etkilenmiş olsalar da bundan mümkün olduğu kadar Fransız iş adamları ve Türk iş adamları da bu konjonktürün geçeceğini dikkate alarak ilişkilerini sağlıklı bir zeminde sürdürme gayreti içerisindeoldular. Dolayısıyla bundan sonra ekonomik ve siyasi ilişkilerin de daha sağlıklı bir zeminde yürümesine imkan vereceğini düşünüyorum dünkü seçimlerin" dedi.
Kalkınma Bakanı Yılmaz ise, bu seçimin Fransa'ya Avrupa'ya ve Fransa-Avrupa ilişkileri bakımından hayırlı olmasını dilediğini belirterek, Sarkozy'nin sergilediği yönetim anlayışının sadece iki ülke arasındaki ilişkileri değil Fransa ve Avrupa'nın kendi ideallerine karşı risk taşıyan bir yaklaşım olduğunu ifade etti.
Yılmaz, "Bugün Avrupa'da bir taraftan ekonomik krizin yönetilemezliği, bir taraftan yabancı düşmanlığı, islamafobia gibi çeşitli olumsuzlukların geliştiği, aşırı sağcılığın yükselişegeçtiğini görüyoruz. Bunlar tabii Avrupa'nın geleceği açısından başta Avrupalıların kendilerinin tartışması gereken önemli süreçler" diye konuştu
Fransa'da bir yönetim değişikliğinin olduğunu hatırlatan Yılmaz, bu değişikliğin faydalı olmasını temenni ettiğini bildirdi.
OTOMOTİV SEKTÖRÜNDEKİ DARALMA
Bakan Ergün, 'otomotiv sektöründe daralma olduğu ve herhangi bir vergi indirimine gidilip gidilmeyeceği' iddialarına ilişkin, "Otomotiv sektöründe, 5 yıl boyunca neredeyse ihracatçı konumdaydık ama 2011 yılında ithalatçı konuma düştük. 2 milyar dolara yakın bir açık ortaya çıkmış oldu. Özellikle otomobil alanına bakıldığı zaman, Türkiye'de üretilen otomobillerin talebin sadece yüzde 30'unu karşıladığını, yüzde 70'inin ithal otomobillerle karşılandığını görüyoruz" diye konuştu.
Ülke içerisindeki üretimin talebi karşılamaya yetmediğine dikkati çeken Ergün, bunun yeterince üretilmediği için yeterli modelde üretilmediğinden kaynaklandığına işaret etti. Ergün, hafif ticari araçlarla ilgili bölümde konunun değerlendirileceğini belirterek, "Hafif ticari araçlarda sırf bu vergi artışı yüzünden büyük bir gerileme söz konusu ise, üretimde ve iç pazardaki satışlarda, en önemli nedeninin bu vergi artışı olduğunu görürsek tabii ki durumu gözden geçireceğimizi söyleyeyim" dedi
İzleme sürecinin devam ettiğini bildiren Ergün, Türkiye'deki üretilen araçların önemli bir bölümünün ihraç edildiğini dolayısıyla dünya piyasalarındaki daralmaya paralel olarak otomotiv sektöründeki daralma söz konusuysa onunla ilgili başka bir değerlendirme yapılması gerektiğini belirtti.
DİYARBAKIR SİLVAN'DAKİ BOMBALI SALDIRI GİRİŞİMİ
Bir gazetecinin, "Diyarbakır'da Silvan Barajı'nın temel atma törenine katılmıştınız ve burada sizlere yönelik bir bombalı saldırı girişimi olduğu anlaşılmıştı, bununla ilgili ne söyleyeceksiniz" sorusuna Yılmaz, "Silvan Barajı projesi son derece önemli ve biz de katıldık. Daha sonra Diyarbakır Valiliğimizce bir açıklama yapıldı. Bir bomba düzeneği tespit edilmiş ve imha edilmiş. Ben bu tür hadiselerin çok fazla tartışılmasını doğru bulmuyorum. Diyarbakır Valiliğimizin açıkladığı kadarıyla olayın asayişboyutunu yeterli görüyorum. Bunun ötesinde bir açıklama yapmak istemiyorum. Sadece şunu vurgulamak isterim, bu tür terör kastıyla yapılan eylemler aslında vatandaşın refahına, sosyo-ekonomik kalkınmasına, ülkemizin gelişmesine yapılmış eylemlerdir. Esas hedef budur diye düşünüyorum" yanıtını verdi .