Milli Eğitim Bakanı Dinçer'in Açıklaması
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ortaöğretim kurumları yönetmeliği ön taslağı hazırlanırken kendisinin haberi olmadan, fikir almak üzere ilgili paydaşlara gönderildiğini belirterek, ''Taslağın içeriğiyle ilgili yapılacak tartışmaların çoğunu anlamsız buluyorum. Çünkü bunlar bir karar değil'' dedi.
Dinçer, okul sütü projesi töreninin ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin basında yer alan ortaöğretim kurumları yönetmeliği ön taslağına ilişkin sorusu üzerine, bakanlık olarak uzun zamandır deregülasyon çalışması yaptıklarını belirterek, bakanlığın genelgelerinin, yönetmeliklerinin gözden geçirildiğini, bununla ilgili bir sadeleştirme yapıldığını anlattı.
Bundan 1 ay kadar önce özel öğretim kurumları yönetmeliğini yenilediklerini hatırlatan Dinçer, yaklaşık 9 yönetmeliğin tek yönetmeliğe indirildiğini söyledi.
Bunun hizmetleri daha etkin sunabilmek için yapıldığını vurgulayan Dinçer, şöyle konuştu:
''Bugün tartışılmakta olan ortaöğretim kurumları yönetmeliğinin, yine çok sayıda yönetmeliğin gözden geçirilerek, sadeleştirilmesi ve tek bir yönetmeliğe indirilmesiyle alakalı bir çalışma. Ama bu çalışmada benim gördüğüm kadarıyla üç büyük yanlışlık var. Bunlardan bir tanesi maalesef bu sadeleştirme yapılırken benim haberim olmadan ön taslak metin fikir ve görüş alınmak üzere ilgili paydaşlara gönderildi. Açıklıkla söylüyorum, bu taslağın bu şekle dönüştürülüp paydaşlara görüş almak üzere gönderildiğinden benim haberim yok.
İkincisi maalesef kendilerine güvenip görüş almak üzere gönderdiğimiz ve henüz hazırlık aşamasında olan bu çalışmanın görüş bildirmek yerine, kanaatlerini bizimle paylaşmak yerine doğrudan doğruya medyaya aktarılmasıyla paydaşlarımız tarafından büyük bir hata yapıldı. Eğer biz paydaşlarımıza güvenemeyeceksek ve onlara henüz hazırlık aşamasında fikirlerini alma konusunda tereddütler yaşayacaksak bu çok doğru olmaz kanaatindeyim. Şimdi yapılanın çok ciddi bir eksiklik ve yanlışlık olduğunu düşünüyorum. Paydaşlarımız keşke kendilerine olan bu güvenimizi kamuoyuna, medyaya bilgileri vermek yerine görüşlerini bize bildirseydiler ve böylesine bir tartışma içerisine girmemiş olsaydılar.''
-''Çalışmalarımızı tamamlayalım benden bu bilgileri alın ve kamuoyuyla paylaşın''-
Diğer bir yanlışlığın ise henüz bir taslak çalışması olan metnin medya tarafından verilmiş bir karar olarak kamuoyuyla paylaşılması olduğunu ifade eden Dinçer, ''O açıdan yönetmeliğin içeriğiyle ilgili yapılacak tartışmaların çoğunu anlamsız buluyorum. Çünkü bunlar bir karar değil. 'Bunun neresini düzelteceğim' konusuna da hiç, asla girmek istemiyorum. Sizden basit ve önemli bir ricam var, o da şu; biz bu çalışmalarımızı tamamlayalım görüşlerimiz olgunlaşsın ve bu yayınlama safhasına geldiğinde benden bu bilgileri alın ve kamuoyuyla paylaşın'' diye konuştu.
''4+4+4 düzenlemesiyle çocuk gelinlerin artacağına ilişkin eleştiriler vardı. Bu taslağın da bu yolu açacağı iddiaları var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz-'' sorusu üzerine Dinçer, bu uygulamaların beklenerek sonuçların görüleceğini söyledi.
Dinçer, ''Çünkü normal şartlarda bu bahsettiğiniz şeyin olması hukuken mümkün olamaz. Çünkü eğitimi zorunlu olarak 12 yıla çıkarmışsak, 12 yıl boyunca 18 yaşına kadar çocuklarımız okumak zorunda. Türk Medeni Kanunu'nda çocuklarımızın evlenme yaşı belli. Bütün bu hukuki düzenlemeler varken, ayrıca toplum kültürü itibarıyla yavaş yavaş çocuk gelin, çocuk işçi meselelerini çözmeye başlamışken bu tip tartışmaları toplumun gündemine getirmeyi ben kasıtlı bir yaklaşım tarzı olarak, kasıtlı bir muhalefet tarzı olarak görüyorum'' dedi.
Kaynak: AA
Bir gazetecinin basında yer alan ortaöğretim kurumları yönetmeliği ön taslağına ilişkin sorusu üzerine, bakanlık olarak uzun zamandır deregülasyon çalışması yaptıklarını belirterek, bakanlığın genelgelerinin, yönetmeliklerinin gözden geçirildiğini, bununla ilgili bir sadeleştirme yapıldığını anlattı.
Bundan 1 ay kadar önce özel öğretim kurumları yönetmeliğini yenilediklerini hatırlatan Dinçer, yaklaşık 9 yönetmeliğin tek yönetmeliğe indirildiğini söyledi.
Bunun hizmetleri daha etkin sunabilmek için yapıldığını vurgulayan Dinçer, şöyle konuştu:
''Bugün tartışılmakta olan ortaöğretim kurumları yönetmeliğinin, yine çok sayıda yönetmeliğin gözden geçirilerek, sadeleştirilmesi ve tek bir yönetmeliğe indirilmesiyle alakalı bir çalışma. Ama bu çalışmada benim gördüğüm kadarıyla üç büyük yanlışlık var. Bunlardan bir tanesi maalesef bu sadeleştirme yapılırken benim haberim olmadan ön taslak metin fikir ve görüş alınmak üzere ilgili paydaşlara gönderildi. Açıklıkla söylüyorum, bu taslağın bu şekle dönüştürülüp paydaşlara görüş almak üzere gönderildiğinden benim haberim yok.
İkincisi maalesef kendilerine güvenip görüş almak üzere gönderdiğimiz ve henüz hazırlık aşamasında olan bu çalışmanın görüş bildirmek yerine, kanaatlerini bizimle paylaşmak yerine doğrudan doğruya medyaya aktarılmasıyla paydaşlarımız tarafından büyük bir hata yapıldı. Eğer biz paydaşlarımıza güvenemeyeceksek ve onlara henüz hazırlık aşamasında fikirlerini alma konusunda tereddütler yaşayacaksak bu çok doğru olmaz kanaatindeyim. Şimdi yapılanın çok ciddi bir eksiklik ve yanlışlık olduğunu düşünüyorum. Paydaşlarımız keşke kendilerine olan bu güvenimizi kamuoyuna, medyaya bilgileri vermek yerine görüşlerini bize bildirseydiler ve böylesine bir tartışma içerisine girmemiş olsaydılar.''
-''Çalışmalarımızı tamamlayalım benden bu bilgileri alın ve kamuoyuyla paylaşın''-
Diğer bir yanlışlığın ise henüz bir taslak çalışması olan metnin medya tarafından verilmiş bir karar olarak kamuoyuyla paylaşılması olduğunu ifade eden Dinçer, ''O açıdan yönetmeliğin içeriğiyle ilgili yapılacak tartışmaların çoğunu anlamsız buluyorum. Çünkü bunlar bir karar değil. 'Bunun neresini düzelteceğim' konusuna da hiç, asla girmek istemiyorum. Sizden basit ve önemli bir ricam var, o da şu; biz bu çalışmalarımızı tamamlayalım görüşlerimiz olgunlaşsın ve bu yayınlama safhasına geldiğinde benden bu bilgileri alın ve kamuoyuyla paylaşın'' diye konuştu.
''4+4+4 düzenlemesiyle çocuk gelinlerin artacağına ilişkin eleştiriler vardı. Bu taslağın da bu yolu açacağı iddiaları var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz-'' sorusu üzerine Dinçer, bu uygulamaların beklenerek sonuçların görüleceğini söyledi.
Dinçer, ''Çünkü normal şartlarda bu bahsettiğiniz şeyin olması hukuken mümkün olamaz. Çünkü eğitimi zorunlu olarak 12 yıla çıkarmışsak, 12 yıl boyunca 18 yaşına kadar çocuklarımız okumak zorunda. Türk Medeni Kanunu'nda çocuklarımızın evlenme yaşı belli. Bütün bu hukuki düzenlemeler varken, ayrıca toplum kültürü itibarıyla yavaş yavaş çocuk gelin, çocuk işçi meselelerini çözmeye başlamışken bu tip tartışmaları toplumun gündemine getirmeyi ben kasıtlı bir yaklaşım tarzı olarak, kasıtlı bir muhalefet tarzı olarak görüyorum'' dedi.