Nevşehir'de Bir Grup Öğrenci Şehit Aileleri İle Gazileri Ziyaret Etti
Nevşehir'de ilköğretim öğrencileri şehit ailelerini ve gazilerini ziyaret etti.
Avanos Alaettin İlköğretim Okulu öğretmenleri ile bir grup öğrenci, Avanos ilçesine bağlı Mahmat beldesinde bulunan ve 2010 yılının Temmuz ayında Hakkari'nin Çukurca ilçesindeki terörist saldırıda şehit düşen Uzman Çavuş Turgay Yılmaz'ın ailesini ziyaret ederek, bir süre sohbet ettiler.
Kerpiç bir evde yaşayan ve oğullarının şehit olmasından sonra geçici olarak beldede bulunan sağlık ocağının lojmanlarına yerleştirilen Yılmaz ailesini ziyaret eden öğrenciler, şehidin annesi Gülsüm Yılmaz'a çiçek ve Türk Bayrağı hediye ettiler.
Öğrencileri kaldıkları sağlık ocağının lojmanında kabul eden Gülsüm Yılmaz, çocukların ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, hepsine teşekkür etti.
Oğlunun yaklaşık 1,5 yıl önce şehit olduğunu ve bu sürenin hep göz yaşı ve üzüntüyle geçtiğini belirten Yılmaz, fakir oldukları için oğlunun uzman çavuş olup askere gittiğini ve tek amacının kendilerini rahat ettirecek bir ev almak olduğunu kaydetti.
Cenazede yerel yöneticiler tarafından özellikle ev olmak üzere verilen sözlerin yerine henüz getirilmediğini, geçici olarak taşındıkları sağlık ocağı lojmanlarında yaşamlarını devam ettirdiğini ifade eden Yılmaz, ''Allah sizden razı olsun. Gözünüze acı yaş göstermesin. Ev sözü verdiler ama yalan çıktı. Evle ne yapayım benim oğlum, babayiğidim gittikten sonra. Gitme dedim ne kadar çabaladım. 'Anne senin evin barkın yok' dedi.
'Ben gideceğim, anne ellerin evinde geçti ömrün' dedi.
Sarayda otursak neye yarar senin ciğerin yandıktan sonra'' diye konuştu.
Öğrenciler, Yılmaz ailesinden sonra 1994 yılında vatani görevini yaparken Muş kırsalında uğradıkları bombalı saldırı sonrası tekerlekli sandalyeye mahkum olan gazi Bekir Tükoğlu'nu evinde ziyaret ettiler.
Türkoğlu, öğrencilerin kendisine getirdiği Türk Bayrağını öperek aldıktan sonra kendilerinin bu bayrak için gazi olduklarını söyledi.
Öğrencilere nasıl gazi olduğunu anlatan Türkoğlu, ''Operasyona giderken pusuya düşürüldük. Teröristler, bize bomba attılar. Bana parça isabet etti. Bacaklarım zarar gördü. O anda bir şey hissedemiyorsun. Topçuydum ben sırtımda 40 kilo yükle operasyona giderdim. Ama o yükü hiç hissetmezdim. Çünkü devlet için, vatan için, toprak için her şeyi yapıyorsunuz. Ecdadımız bizler için donarak ölmüşler, üzüm hoşafı ile Çanakkale Savaşını kazanmışlar orada ki dünya bir ayrı'' dedi.
Gazi olduktan sonra hayata hiç küsmediğini en büyük destekçisinin ailesi ve arkadaşlarının olduğunu belirten Türkoğlu, ''Arkadaş çevresi de önemliydi, bu adam özürlü, gezemez sakat gibi görmediler beni, evden alıp gittiler tekerlekli sandalyemle alıp götürüyorlardı. Kahvehaneye gidiyorum, bilardo da oynuyorum, mangal yakmaya da gidiyorum, maç seyretmeye de gidiyorum, koyu bir Fenerbahçeliyim. Devlet bizi birinci dereceden özürlü olduğumuz için eşlerimize bakım ücreti veriyor. Maaşımı Mehmetçik Vakfı veriyor, çocuğumu Mehmetçik Vakfı okutuyor. devletimiz ne kadar güçlüyse askerine gazisine o oranda bakmaya çalışıyor'' şeklinde konuştu.
Çocukların ziyaretinden çok memnun kaldığını ifade eden Türkoğlu, ''Keşke her gün gelseler. Askerlerimizin, çocuklarımızın ziyaretleri bizi çok memnun ediyor. Bizim unutulmadığımızı hissediyor ve seviniyoruz. Önceden köyümüzde gazi bir dede vardı Kurtuluş Savaşını anlatırdı bize. Biz de yanına gider dinlerdik onu, şimdi biz anlatıyoruz. Nereden nereye geldik'' dedi.
Programı organize eden Avanos Alaettin İlköğretim Okulu Türkçe öğretmeni Mustafa Solmaz da, gazi evlerini ve şehit ailelerini ziyaret ettiklerini, öğrencilerine derslerde anlattıkları şeyleri olayların canlı şahitlerinden dinlemelerini istedikleri için böyle bir faaliyet düzenlediklerini kaydetti.
Bu ziyaretlerin öğrencilerine faydalı olacağını umut ettiğini belirten Solmaz, şöyle devam etti:
''Umarım bu ziyaret öğrencilerimize faydalı olmuştur. Ziyaretlerde Türk Bayrağı hediye ettik, faydalı olduğunu düşünüyorum. Öğrencilerimiz vatanına sahip çıkma konusunda gerekirse canını feda edebilecek insanların çektiği şeyleri yakından tanık olsunlar diye bu etkinliği yaptık. O duyguyu daha iyi yaşasınlar. Sadece sözde değil o insanların vatan için ne gibi fedakarlıklarda bulunmasını görsünler istedik.' '
Kerpiç bir evde yaşayan ve oğullarının şehit olmasından sonra geçici olarak beldede bulunan sağlık ocağının lojmanlarına yerleştirilen Yılmaz ailesini ziyaret eden öğrenciler, şehidin annesi Gülsüm Yılmaz'a çiçek ve Türk Bayrağı hediye ettiler.
Öğrencileri kaldıkları sağlık ocağının lojmanında kabul eden Gülsüm Yılmaz, çocukların ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, hepsine teşekkür etti.
Oğlunun yaklaşık 1,5 yıl önce şehit olduğunu ve bu sürenin hep göz yaşı ve üzüntüyle geçtiğini belirten Yılmaz, fakir oldukları için oğlunun uzman çavuş olup askere gittiğini ve tek amacının kendilerini rahat ettirecek bir ev almak olduğunu kaydetti.
Cenazede yerel yöneticiler tarafından özellikle ev olmak üzere verilen sözlerin yerine henüz getirilmediğini, geçici olarak taşındıkları sağlık ocağı lojmanlarında yaşamlarını devam ettirdiğini ifade eden Yılmaz, ''Allah sizden razı olsun. Gözünüze acı yaş göstermesin. Ev sözü verdiler ama yalan çıktı. Evle ne yapayım benim oğlum, babayiğidim gittikten sonra. Gitme dedim ne kadar çabaladım. 'Anne senin evin barkın yok' dedi.
'Ben gideceğim, anne ellerin evinde geçti ömrün' dedi.
Sarayda otursak neye yarar senin ciğerin yandıktan sonra'' diye konuştu.
Öğrenciler, Yılmaz ailesinden sonra 1994 yılında vatani görevini yaparken Muş kırsalında uğradıkları bombalı saldırı sonrası tekerlekli sandalyeye mahkum olan gazi Bekir Tükoğlu'nu evinde ziyaret ettiler.
Türkoğlu, öğrencilerin kendisine getirdiği Türk Bayrağını öperek aldıktan sonra kendilerinin bu bayrak için gazi olduklarını söyledi.
Öğrencilere nasıl gazi olduğunu anlatan Türkoğlu, ''Operasyona giderken pusuya düşürüldük. Teröristler, bize bomba attılar. Bana parça isabet etti. Bacaklarım zarar gördü. O anda bir şey hissedemiyorsun. Topçuydum ben sırtımda 40 kilo yükle operasyona giderdim. Ama o yükü hiç hissetmezdim. Çünkü devlet için, vatan için, toprak için her şeyi yapıyorsunuz. Ecdadımız bizler için donarak ölmüşler, üzüm hoşafı ile Çanakkale Savaşını kazanmışlar orada ki dünya bir ayrı'' dedi.
Gazi olduktan sonra hayata hiç küsmediğini en büyük destekçisinin ailesi ve arkadaşlarının olduğunu belirten Türkoğlu, ''Arkadaş çevresi de önemliydi, bu adam özürlü, gezemez sakat gibi görmediler beni, evden alıp gittiler tekerlekli sandalyemle alıp götürüyorlardı. Kahvehaneye gidiyorum, bilardo da oynuyorum, mangal yakmaya da gidiyorum, maç seyretmeye de gidiyorum, koyu bir Fenerbahçeliyim. Devlet bizi birinci dereceden özürlü olduğumuz için eşlerimize bakım ücreti veriyor. Maaşımı Mehmetçik Vakfı veriyor, çocuğumu Mehmetçik Vakfı okutuyor. devletimiz ne kadar güçlüyse askerine gazisine o oranda bakmaya çalışıyor'' şeklinde konuştu.
Çocukların ziyaretinden çok memnun kaldığını ifade eden Türkoğlu, ''Keşke her gün gelseler. Askerlerimizin, çocuklarımızın ziyaretleri bizi çok memnun ediyor. Bizim unutulmadığımızı hissediyor ve seviniyoruz. Önceden köyümüzde gazi bir dede vardı Kurtuluş Savaşını anlatırdı bize. Biz de yanına gider dinlerdik onu, şimdi biz anlatıyoruz. Nereden nereye geldik'' dedi.
Programı organize eden Avanos Alaettin İlköğretim Okulu Türkçe öğretmeni Mustafa Solmaz da, gazi evlerini ve şehit ailelerini ziyaret ettiklerini, öğrencilerine derslerde anlattıkları şeyleri olayların canlı şahitlerinden dinlemelerini istedikleri için böyle bir faaliyet düzenlediklerini kaydetti.
Bu ziyaretlerin öğrencilerine faydalı olacağını umut ettiğini belirten Solmaz, şöyle devam etti:
''Umarım bu ziyaret öğrencilerimize faydalı olmuştur. Ziyaretlerde Türk Bayrağı hediye ettik, faydalı olduğunu düşünüyorum. Öğrencilerimiz vatanına sahip çıkma konusunda gerekirse canını feda edebilecek insanların çektiği şeyleri yakından tanık olsunlar diye bu etkinliği yaptık. O duyguyu daha iyi yaşasınlar. Sadece sözde değil o insanların vatan için ne gibi fedakarlıklarda bulunmasını görsünler istedik.' '