Şevket Kazan, Necmettin Erbakan'ı Anlattı

Milli Görüş lideri Prof.Dr. Necmettin Erbakan, vefatının birinci yılında Bursa'nın İnegöl ilçesinde anıldı. Toplantıda eski Adalet Bakanı Şevket Kazan, Erbakan'ı anlattı.

Şevket Kazan, Necmettin Erbakan'ı Anlattı
SP İnegöl İlçe Teşkilatı tarafından tertiplenen anma programına katılanlar, Erbakan'ın siyaset hayatının anlatıldığı sinevizyon gösterimi sırasında gözyaşlarını tutamadı.

Toplantıda konuşan eski Adalet Bakanı ve SP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Kazan, babasının, 'Sakın siyasete atılmayın' ikazına rağmen politikaya atıldığını ifade ederek, 'Tabii biz o zaman onun manasını anlıyorduk. Çünkü içinde İslami manada siyaset yapılacak bir siyasi kadro yoktu. Milli Selamet Partisi'nden Kocaeli milletvekili adayı olmamı istediler. Biz o dönemde CHP ile koalisyon hükümeti kurduk. O hükümetin içinde adeta hükümetin lokomotifi gibi olduk. Eğer biz o hükümetin içinde olmasaydık KıbrısHarekatı olmazdı. CHP ile manevi açıdan büyük hizmetler yaptık. Bu son seçim de öyle oldu. Aman efendim, 'CHP başa gelmesin de onun için AK Parti'ye oy verelim.' Neymiş CHP gelmesin. Sen CHP'nin başında inançlı bir jandarma olursan, o CHP'ye her şeyi yaptırırsın. Bu parlamentoya SP lazım. Partilerin grup toplantılarını takip ediyorsunuz; tencere dibim kara, seninki benden kara. O ona cevap yetiştiriyor. Hizmetlerden bahseden yok ' ifadelerini kullandı. Erbakan'ı anlatan Kazan, 'Hocamız 'ben' kelimesini sevmezdi. 'Ben' kelimesini kullanmazdı. Bizi önden çeken, arkadan iten oydu. Hizmetlerin hepsini yapan oydu. Ama hiçbir zaman, 'Ben yaptım' demezdi. Ben hocamıza kazandığımız mahkemeden bahsederken hep 'ben' kelimesini kullandım. Hocam bana, 'Şevket sen bir tövbe etsen iyi olur' dedi. 'Bu eserler milli görüşçülerin eseridir. Sizler yaptınız' derdi ' şeklinde konuştu.

'İSTİŞAREYE ÖNEM VERİRDİ '

Erbakan'ın besmelesiz hiçbir kağıdın üstüne yazı yazmadığını söyleyen Kazan, 'Bakanlar kurulu kararında bile, kağıdın üzerine, 'bismihi' yazıp imza atardı. Asla besmelesiz iş yapmazdı. Onun için yaptığı hizmetler unutulmuyor. İnancı çok müthişti. Konuşurken inanarak konuşurdu. Hocamız, 'inanç tekeden süt çıkartır' derdi. Hocamız, 'Görüyorum ki ayakların geri geri gidiyor. Milli görüş arabasının geri vitesi yoktur' derdi. Geri vites olmayınca mecburen ileri gideceksin. Maksat zaten ileriye gitmektir.Sadece siyasette değil, her alanda uygulanabilecek bir temel programa sahipti. O işi başarmak için dört ana unsur öngörürdü. Plan, program, organizasyon, takip. İstişareye çok önem verirdi. Konu hakkında görüşleri sorar ama kararı kendi verirdi. İslam'ın usulü de budur ' ifadelerini kullandı.

ARINÇ'A ELEŞTİRİ

Fazilet Partisi'nin kapatıldığı yıllarda yaşanan olaylardan bahseden Kazan, 'O dönemde parti içinde ikililik vardı. Bir taraf, 'Yeni parti kuralım' diyor, bazıları da, 'Hoca ne derse o partiyi kuralım' diyordu. Bu tartışmalar sırasında Bülent Arınç gelerek Hoca ile görüştü. Arınç, Hoca'ya, 'Partide ikililik var. Bir taraf parti kuralım, bir taraf Hoca ne derse o, diyor. Ondan sonra Erbakan hoca konuşmaya başladı. Konuşuyor ama başka şeyler konuşuyordu. Bülent'in buna sabrı yetmedi. Arınç, 'Hocam siz bananeden güvenmiyorsunuz?' dedi. Hocamız, 'Sen Milli Nizam Partisi'ni kurmak için Manisa'ya geldiğimizde, 1980'li yıllarda kahvede konuşurken biraz yüksekten konuşayım diye yan tarafta duran gazoz kasasını alıp ayağımın altına getirip koyan delikanlı değil misin? Biz bu jestini gördük, seni gençlik kolları başkanı yaptık. 3-4 sene sonra Manisa il başkanı olarak görevlendirdik. Yerel seçimlerde seni belediye başkanı adayı olarak gösterdik. Milletvekili seçimlerinde Manisa listesinin daima başında gösterdik.1995 yılında yapılan seçimlerde milletvekili olarak Ankara'ya geldin. Şu anda kapatılan Fazilet Partisi'nin meclis grup başkan vekiliydin. Peki bu mu sana güvenmemek? Sana güvenmediğimiz için mi bu mertebelerin en iyisini sana sunduk? Ama genel başkanlık başka bir şey. Müsaade et de onu biz düşünelim' dedi. Ben Erbakan hocamıza hak verdim. 'Refah gerçeği' kitabını yazıyordum. Milli görüşü anlatırken Hoca'mızın söylediği şeyleri araştırıyordum. Arınç, grup başkan vekili olduğu tarihte Altın Haber dergisinebeyanat vermiş; Erbakan hocayı anlatıyor. Arınç, 'Eskiden biz aşiret usulü idare edilirdik. Dünya meselelerine at gözlüğü ile bakardık' diyor. Yazıklar olsun Bülent kardeşe. Yıllarca Türkiye'yi il il gezerek milli görüş konferansları veren Bülent Arınç'a yazıklar olsun. Demek ki o konferansları verirken, milli görüşün ne olduğunu bilmeden anlatıyor. Buradan milli görüşün ne olduğunu hatırlatmak istiyorum. Milli görüş dünya meselelerine at gözlüğü ile bakmak değil, tevhit akidesini kalbin merkezine oturtupkalp gözüyle dünyaya bakmaktır ' ifadelerini kullandı.

'MİLLİ GÖRÜŞ, ADİL GÖRÜŞTÜR '

Numan Kurtulmuş'u da tenkit eden Kazan, 'Bu son ayrılıp giden de öyle. 'Milli görüşü değiştirelim, yeni söylemler bulalım' diyordu. Milli görüş senin babanın malı mı yavrum? Milli görüş bu ülkede inanan insanların, İslam olarak kalplerine sindirdiği görüştür. Adil görüştür. İnsanı, insan eden görüştür. Milli görüş budur. Kelime-i tevhidin ifade ettiği manası neyse milli görüşün ruhu odur. Onun için biz vazgeçemiyoruz o yoldan. Kim ne derse desin, tek kişi kalsak bile vazgeçemiyoruz. 'Biz bu gömleğiçıkardık' demek, farkında olmadan kendini ateşe atmaktır. Oyuncak oynamıyoruz. O gömleği çıkarmasaydın Avrupa Birliği kapılarında dolaşmazdın; AB'nin sana söylediği birtakım hususları yerine getirmek külfetine katlanmazdın. AB sana neler yaptırıyor? Ahlakını nereye getirdi? ' diye konuştu.
Kaynak: İHA