Berlin Büyükelçisi Gözyaşlarına Hakim Olamadı
Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu'nun, TBMM İnsan Hakları Araştırma Komisyonu heyeti onuruna verdiği ve Neo-Nazi cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin ailelerinin de katıldığı öğle yemeğinde duygulu anlar yaşandı.
Türk Evi'nde verilen yemeğe Almanya'nın yeni cumhurbaşkanı olması beklenen Joachim Gauck da katıldı. Açılış konuşmasını yapan Büyükelçi Karslıoğlu, yemeğe katılan ailelerin isimlerini okurken gözyaşlarına hakim olmadı. Karslıoğlu, 'Bu mekanda ben ve seleflerim daha önce pek çok vesile ile gerek ülkemizden, gerek Almanya'dan birçok üst düzey buluşmaya ev sahipliği yaptık. Ancak bugünkü kadar anlamlı, bugünkü kadar duygu yüklü ve geleceğe dair umut ve beklentilerimize bugünkü kadar kuvvetlendirici kadaretkisi olan bir toplantıya eşdeğer bir toplantıyı hatırlamak zor 'diye konuştu
Karslıoğlu ayrıca, 'İnsanın evrenin merkezine yerleştiren, insanda tüm evrenin yansımasını gören ve bir insanın hayatına kastetmeyi insanlığa kastetmek olarak gören bir medeniyetin temsilcileriyiz. Karşılaştığımız acılar, bunun karşısında sukut ve metanetini koruyan, acıyı bal eyleyen, birbirine iyiliği ve sabrı öğütleyen, ancak aynı zamanda, tevekkülün zulme razı olarak görülmesine, acının istismarına, onur ve haysiyetimize kastetilmesine izin vermeyen bir anlayışın mirasçılarıyız 'dedi
Gauck ise, Almanya olarak Neo-Nazi cinayetlerinin kurbanlarının yanında olduklarını belirterek, bu tür korkutucu olaylara hiçbir zaman kabul etmeyeceklerini ve izin vermeyeceklerini söyledi. Gauck, 'Bu tür olaylar birlikteliğimize gölge düşürmeyecek 'ifadesini kullandı
'TÜRKİYE CİNAYETLERİ DOSTUNDAN İHANETE UĞRAMIŞ GİBİ ALGILADI
' Yemek sonrasında İHA'ya konuşan TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Ayhan Zafer Üstün ise, 'Neo-Nazi cinayetleri ortaya çıktığında Türkiye toplumu büyük bir şok yaşadı. Hatta bir dostundan ihanete uğramış gibi algıladı ve büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. O bakımdan biz de bu olayı, insan hakları inceleme komisyonu olarak gündemimize aldık. Aileler ile görüşeceğiz. Şu ana kadar Başbakan Angela Merkel dahil resmi görüşmeler gerçekleştirdik. Şu an havanın olumlu olduğunu, ümit verici olduğunu algılıyoruz.Alman yetkililerin verdiği sözlerin havada kalmamasını umuyoruz. Adalet yerini bulmalı, yargı görevini yapmalı. İkinci ayağı ise, siyasetçilere ve medyaya düşüyor. Siyasetçiler, sorun üreten sistemi değiştirmesi lazım. Uyum'un algılanmasında ve yorumlanmasında yanlışlıklar var, uyumu sadece Türklerin üzerine düşen bir görev olarak algılıyorlar. Oysa entegrasyon çift taraflı bir girişimdir. Sen bütün kültürünü, dilini, dinini bırak anlayışı bu sorunları üretiyor. İkinci olarak bu eğitim sistemi ileyabancılar Alman toplumunda en alt kademede kalmaya mahkumlar 'dedi
'BİZ BU SÖZLERİ ÇOK DUYDUK '
Alman Yeşiller Partisi Milletvekili ve partinin Göçmen Sorumlusu Mehmet Kılıç ise, 'Biz Almanya'nın resmi makamlarının 'her şeyi açıklığa kavuşturacağız' sözlerini geçmişte de çok duyduk. 1990'lı yılların başlarında, Solingen gibi olaylar olduğunda da bu sözler verildi. Sonrasında ise istatistikler geriye yönelik düzeltildi, ölü sayısı aşağıya çekildi. Manfred Kanter döneminde 34 olarak belirlenen, ırkçı saldırılardan ölenlerin sayısı, Sayın Otto Schilly İçişleri Bakanı olduktan sonra bir gecede 24'eindirildi. Biz bunları yaşadık. Benim içişleri komisyonunda edindiğim izlenim, işlerin açıklığa kavuşturulmasından çok, ırkçı Nasyonel Sosyalist Parti kapatılarak yurtdışının rahatlatılması, sakinleştirilmesi ve bu olayın mümkün olduğunca bir an önce kapanması, bitmesi. Bu istikamette bir çalışma görüyorum 'şeklinde konuştu
'BÜYÜK JEST ANCAK ÜÇ AY SONRA NE OLACAK O ÖNEMLİ '
Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir ise, Başbakan Angela Merkel'in bugün başkent Berlin'de, Neo-Nazi kurbanları anısına düzenlenen resmi törene katılmasıyla ilgili olarak, 'Başbakan'ın özür dilemesi, böyle bir törenin yapılması, devlet büyüklerinin bir araya gelip duygularını ifade etmesi, insanları dinlemesi gerçekten büyük bir jest. Ama önemli olan üç ay sonra, bir sene sonra ne olacak, bu insanlar yalnız mı kalacak tekrar, ama onların yanında mı olunacak? Suçlar bulunacak mı? Perde arkasındakiisimler ortaya çıkarılacak mı? Biz bunların sonuna kadar takipçisi olacağız 'yorumunda bulundu
'BİZİ HALA ALT TABAKADA GÖRÜYORLAR '
Neo-Naziler tarafından öldürülen Mehmet Turgut'un arkadaşı Metin Yamanoğlu ise, 'Kendisi iyi bir arkadaştı, çok efendi, çok dürüsttü. Onun ölümü de normal bir ölüm olmadığı için beni gerçekten etkilenmişti. Yani benim öz ailem öldüğünde bu kadar etkilenmemiştim. Bizi her zaman dışlamışlar, her zaman da dışlıyorlar, hala da öyle. Bizi alt tabakada görüyorlar 'diye konuştu
Kaynak: İHA
Karslıoğlu ayrıca, 'İnsanın evrenin merkezine yerleştiren, insanda tüm evrenin yansımasını gören ve bir insanın hayatına kastetmeyi insanlığa kastetmek olarak gören bir medeniyetin temsilcileriyiz. Karşılaştığımız acılar, bunun karşısında sukut ve metanetini koruyan, acıyı bal eyleyen, birbirine iyiliği ve sabrı öğütleyen, ancak aynı zamanda, tevekkülün zulme razı olarak görülmesine, acının istismarına, onur ve haysiyetimize kastetilmesine izin vermeyen bir anlayışın mirasçılarıyız 'dedi
Gauck ise, Almanya olarak Neo-Nazi cinayetlerinin kurbanlarının yanında olduklarını belirterek, bu tür korkutucu olaylara hiçbir zaman kabul etmeyeceklerini ve izin vermeyeceklerini söyledi. Gauck, 'Bu tür olaylar birlikteliğimize gölge düşürmeyecek 'ifadesini kullandı
'TÜRKİYE CİNAYETLERİ DOSTUNDAN İHANETE UĞRAMIŞ GİBİ ALGILADI
' Yemek sonrasında İHA'ya konuşan TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Ayhan Zafer Üstün ise, 'Neo-Nazi cinayetleri ortaya çıktığında Türkiye toplumu büyük bir şok yaşadı. Hatta bir dostundan ihanete uğramış gibi algıladı ve büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. O bakımdan biz de bu olayı, insan hakları inceleme komisyonu olarak gündemimize aldık. Aileler ile görüşeceğiz. Şu ana kadar Başbakan Angela Merkel dahil resmi görüşmeler gerçekleştirdik. Şu an havanın olumlu olduğunu, ümit verici olduğunu algılıyoruz.Alman yetkililerin verdiği sözlerin havada kalmamasını umuyoruz. Adalet yerini bulmalı, yargı görevini yapmalı. İkinci ayağı ise, siyasetçilere ve medyaya düşüyor. Siyasetçiler, sorun üreten sistemi değiştirmesi lazım. Uyum'un algılanmasında ve yorumlanmasında yanlışlıklar var, uyumu sadece Türklerin üzerine düşen bir görev olarak algılıyorlar. Oysa entegrasyon çift taraflı bir girişimdir. Sen bütün kültürünü, dilini, dinini bırak anlayışı bu sorunları üretiyor. İkinci olarak bu eğitim sistemi ileyabancılar Alman toplumunda en alt kademede kalmaya mahkumlar 'dedi
'BİZ BU SÖZLERİ ÇOK DUYDUK '
Alman Yeşiller Partisi Milletvekili ve partinin Göçmen Sorumlusu Mehmet Kılıç ise, 'Biz Almanya'nın resmi makamlarının 'her şeyi açıklığa kavuşturacağız' sözlerini geçmişte de çok duyduk. 1990'lı yılların başlarında, Solingen gibi olaylar olduğunda da bu sözler verildi. Sonrasında ise istatistikler geriye yönelik düzeltildi, ölü sayısı aşağıya çekildi. Manfred Kanter döneminde 34 olarak belirlenen, ırkçı saldırılardan ölenlerin sayısı, Sayın Otto Schilly İçişleri Bakanı olduktan sonra bir gecede 24'eindirildi. Biz bunları yaşadık. Benim içişleri komisyonunda edindiğim izlenim, işlerin açıklığa kavuşturulmasından çok, ırkçı Nasyonel Sosyalist Parti kapatılarak yurtdışının rahatlatılması, sakinleştirilmesi ve bu olayın mümkün olduğunca bir an önce kapanması, bitmesi. Bu istikamette bir çalışma görüyorum 'şeklinde konuştu
'BÜYÜK JEST ANCAK ÜÇ AY SONRA NE OLACAK O ÖNEMLİ '
Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir ise, Başbakan Angela Merkel'in bugün başkent Berlin'de, Neo-Nazi kurbanları anısına düzenlenen resmi törene katılmasıyla ilgili olarak, 'Başbakan'ın özür dilemesi, böyle bir törenin yapılması, devlet büyüklerinin bir araya gelip duygularını ifade etmesi, insanları dinlemesi gerçekten büyük bir jest. Ama önemli olan üç ay sonra, bir sene sonra ne olacak, bu insanlar yalnız mı kalacak tekrar, ama onların yanında mı olunacak? Suçlar bulunacak mı? Perde arkasındakiisimler ortaya çıkarılacak mı? Biz bunların sonuna kadar takipçisi olacağız 'yorumunda bulundu
'BİZİ HALA ALT TABAKADA GÖRÜYORLAR '
Neo-Naziler tarafından öldürülen Mehmet Turgut'un arkadaşı Metin Yamanoğlu ise, 'Kendisi iyi bir arkadaştı, çok efendi, çok dürüsttü. Onun ölümü de normal bir ölüm olmadığı için beni gerçekten etkilenmişti. Yani benim öz ailem öldüğünde bu kadar etkilenmemiştim. Bizi her zaman dışlamışlar, her zaman da dışlıyorlar, hala da öyle. Bizi alt tabakada görüyorlar 'diye konuştu
