Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri Toplu Açılış Töreni
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Şiddetin panzehiri, sıcak aile yuvasında bize kazandırılan sevgi, saygı, hoşgörü ve merhamettir.
Şartlar ne olursa olsun hepimiz bu değerlerin sözcüsü, savunucusu ve yaşatıcısı olmalıyız" dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından Ankara, Adana ve Bursa başta olmak üzere, Antalya, Denizli, Diyarbakır, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Malatya, İçel, Şanlıurfa ve Trabzon'da tarafından hayata geçirilen Koza Şiddet Önleme ve İzleme merkezlerinin toplu açılış törenine katıldı.
Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'nün özverili çalışmalarıyla hayata geçirilen merkezlerin ülkeye ve millete hayırlı olmasını diledi. Erdoğan, aileyi kutsal sayan ve toplumun merkezine yerleştiren bir medeniyete mensup olunduğunu söyleyerek, "Bizim için aile kurumu sevginin, saygının, anlayışın, hoşgörünün ve dayanışmanın sembolüdür. Bu özellikleriyle aile, bizim yuvamızdır, korunağımızdır, sığınağımızdır" dedi.
Emine Erdoğan, Türkiye'nin geçen 10 yılda yaşanan büyük gelişmeler sayesinde artık dünyanın 17. büyük ekonomisi olduğunu ifade ederek, ekonomide kaydedilen büyük ilerlemeye paralel olarak Türkiye'deki aile kurumunun daha da güçlendiğini belirtti.
Şehirleşmenin artması ve eğitim seviyesinin yükselmesine paralel olarak, geçmişte dikkati çekmeyen bazı sıkıntıların kamuoyunda daha hassasiyetle izlenmeye başlandığını vurgulayan Erdoğan, çocuklara ve kadınlara yönelik şiddetin de bunlardan biri olduğunu söyledi.
"ŞİDDETİN HER TÜRLÜSÜ CEHALETTEN DOĞAR, BESLENİR" "Şiddetin her türlüsü cehaletten doğar, cehaletten beslenir" diyen Erdoğan, "Cehaletin en büyüğü eşrefi mahlukat olan yani yaratılmışların en şereflisi olan insanın değerini bilmemektir. Şiddete karşı mücadele etmek için öncelikle insan olarak birbirimize değer vermeli, birbirimize karşı anlayışla, hoşgörüyle davranmalıyız. Elinde çekiçten başka bir şey bulanmayanlar her şeyi çivi olarak görürler. Çocuk yaşlarından itibaren şiddetle karşılaşanlar, şiddete maruz kalanlar, şiddete şahit olanlar daha sonra da karşılaştıkları meseleleri şiddetle çözmeye yönelebiliyorlar. Şiddetle eğitimsizlik arasında elbette yakın bir ilişki var. Ama buradaki eğitim sadece diploma sahibi olmayı ifade eden bir eğitim değildir. Burada söz konusu olan zihinlerin, kalplerin ve vicdanların eğitimidir. Böyle bir eğitim de ancak sağlıklı aile ortamlarında verilebilir" ifadelerini kullandı. "ÇOCUĞA VE KADINA YÖNELİK ŞİDDET UYGULAYANLARI İSE BURADAN LANETLİYORUM" Erdoğan, şiddetin en kötü ve bayağısının çocuklara ve kadınlara yönelik şiddet olduğunu söyleyerek, dünya üzerinde pek çok çocuk ve kadının fiziksel ya da psikolojik şiddete maruz kaldığını dile getirdi. "Bir kez daha şiddeti ve şiddet uygulayanları kınıyorum" diye konuşan Erdoğan, "Çocuğa ve kadına yönelik şiddet uygulayanları ise buradan lanetliyorum" dedi.
Emine Erdoğan, şiddetin panzehirinin, sıcak aile yuvasında bireylere kazandırılan sevgi, saygı, hoşgörü ve merhamet olduğunu belirterek, şartlar ne olursa olsun herkesin bu değerlerin sözcüsü, savunucusu ve yaşatıcısı olması gerektiğine dikkat çekti. Erdoğan, "Aile yapımızı, özümüzü, kimliğimizi, milli ve manevi değerlerimizi koruyarak, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için gayret göstermeliyiz. Çocuklar ve kadınlar başta olmak üzere insanlara, canlılara yönelik her türlü şiddet konusunda duyarlılığımızı asla yitirmemeliyiz" dedi.
"ŞİDDETSİZ BİR TOPLUM, ŞİDDETSİZ BİR HAYAT DİYEREK YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ" Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ise, Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki'ye verdiği destek ve katkılardan dolayı teşekkür etti.
Hz. İbrahim'in hayatına bakıldığı zaman insanoğlunun ateşi gül bahçesine çevirebilecek güce sahip olduğunu hatırlatan Şahin, "Şiddetsiz bir toplum, şiddetsiz bir hayat' diyerek bakanlık olarak yolumuza devam ediyoruz" dedi.
Şiddet İzleme ve Önleme merkezlerinin 14 ilde hayata geçirildiğini söyleyen Şahin, şiddeti toplumsal bir sorun olarak gördüklerini ve kurumsal kapasiteyi bu yönde geliştirdiklerini anlattı
Kaynak: İHA
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından Ankara, Adana ve Bursa başta olmak üzere, Antalya, Denizli, Diyarbakır, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Malatya, İçel, Şanlıurfa ve Trabzon'da tarafından hayata geçirilen Koza Şiddet Önleme ve İzleme merkezlerinin toplu açılış törenine katıldı.
Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'nün özverili çalışmalarıyla hayata geçirilen merkezlerin ülkeye ve millete hayırlı olmasını diledi. Erdoğan, aileyi kutsal sayan ve toplumun merkezine yerleştiren bir medeniyete mensup olunduğunu söyleyerek, "Bizim için aile kurumu sevginin, saygının, anlayışın, hoşgörünün ve dayanışmanın sembolüdür. Bu özellikleriyle aile, bizim yuvamızdır, korunağımızdır, sığınağımızdır" dedi.
Emine Erdoğan, Türkiye'nin geçen 10 yılda yaşanan büyük gelişmeler sayesinde artık dünyanın 17. büyük ekonomisi olduğunu ifade ederek, ekonomide kaydedilen büyük ilerlemeye paralel olarak Türkiye'deki aile kurumunun daha da güçlendiğini belirtti.
Şehirleşmenin artması ve eğitim seviyesinin yükselmesine paralel olarak, geçmişte dikkati çekmeyen bazı sıkıntıların kamuoyunda daha hassasiyetle izlenmeye başlandığını vurgulayan Erdoğan, çocuklara ve kadınlara yönelik şiddetin de bunlardan biri olduğunu söyledi.
"ŞİDDETİN HER TÜRLÜSÜ CEHALETTEN DOĞAR, BESLENİR" "Şiddetin her türlüsü cehaletten doğar, cehaletten beslenir" diyen Erdoğan, "Cehaletin en büyüğü eşrefi mahlukat olan yani yaratılmışların en şereflisi olan insanın değerini bilmemektir. Şiddete karşı mücadele etmek için öncelikle insan olarak birbirimize değer vermeli, birbirimize karşı anlayışla, hoşgörüyle davranmalıyız. Elinde çekiçten başka bir şey bulanmayanlar her şeyi çivi olarak görürler. Çocuk yaşlarından itibaren şiddetle karşılaşanlar, şiddete maruz kalanlar, şiddete şahit olanlar daha sonra da karşılaştıkları meseleleri şiddetle çözmeye yönelebiliyorlar. Şiddetle eğitimsizlik arasında elbette yakın bir ilişki var. Ama buradaki eğitim sadece diploma sahibi olmayı ifade eden bir eğitim değildir. Burada söz konusu olan zihinlerin, kalplerin ve vicdanların eğitimidir. Böyle bir eğitim de ancak sağlıklı aile ortamlarında verilebilir" ifadelerini kullandı. "ÇOCUĞA VE KADINA YÖNELİK ŞİDDET UYGULAYANLARI İSE BURADAN LANETLİYORUM" Erdoğan, şiddetin en kötü ve bayağısının çocuklara ve kadınlara yönelik şiddet olduğunu söyleyerek, dünya üzerinde pek çok çocuk ve kadının fiziksel ya da psikolojik şiddete maruz kaldığını dile getirdi. "Bir kez daha şiddeti ve şiddet uygulayanları kınıyorum" diye konuşan Erdoğan, "Çocuğa ve kadına yönelik şiddet uygulayanları ise buradan lanetliyorum" dedi.
Emine Erdoğan, şiddetin panzehirinin, sıcak aile yuvasında bireylere kazandırılan sevgi, saygı, hoşgörü ve merhamet olduğunu belirterek, şartlar ne olursa olsun herkesin bu değerlerin sözcüsü, savunucusu ve yaşatıcısı olması gerektiğine dikkat çekti. Erdoğan, "Aile yapımızı, özümüzü, kimliğimizi, milli ve manevi değerlerimizi koruyarak, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için gayret göstermeliyiz. Çocuklar ve kadınlar başta olmak üzere insanlara, canlılara yönelik her türlü şiddet konusunda duyarlılığımızı asla yitirmemeliyiz" dedi.
"ŞİDDETSİZ BİR TOPLUM, ŞİDDETSİZ BİR HAYAT DİYEREK YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ" Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ise, Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki'ye verdiği destek ve katkılardan dolayı teşekkür etti.
Hz. İbrahim'in hayatına bakıldığı zaman insanoğlunun ateşi gül bahçesine çevirebilecek güce sahip olduğunu hatırlatan Şahin, "Şiddetsiz bir toplum, şiddetsiz bir hayat' diyerek bakanlık olarak yolumuza devam ediyoruz" dedi.
Şiddet İzleme ve Önleme merkezlerinin 14 ilde hayata geçirildiğini söyleyen Şahin, şiddeti toplumsal bir sorun olarak gördüklerini ve kurumsal kapasiteyi bu yönde geliştirdiklerini anlattı