Didim’de Sivil Toplum Örgütleri Balık Çiftliklerina Karşı Mücadele Kararı Aldı

Balık çiftlikleri sorunu Didim'de sivil toplum örgütlerini harekete geçirdi. Konu ile ilgili Akbük Kültür ve Çevre Derneği, Didim Derneği, Diş Hekimleri Odası Didim Temsilciliği, Engelliler Derneği, Didim Rotary Kulübü, TEMA Didim Temsilciliği, Turizm Derneği’nin de içinde yer aldığı Didim Çevre Platformu (DİÇEP) ortak basın açıklamasında bulundu.

Grup adına açıklamada bulunan Didim Derneği Başkanı Mehmet Soysalan, yaptığı açıklamada; “Didim ilçesine bağlı Akköy sahili açıklarında çok sayıda balık üretme çiftliği kurulması yönündeki çalışmaların hız kazandığını ve teşebbüslerin ÇED Raporu oluşturma süreci içinde bulunduğunu öğrenmiş bulunuyoruz. Bu konuda ilgili Bakanlığa yasal süresi içinde toplu olarak görüşlerimizi ilettik ve söz konusu girişimin çevrede yaratacağı zararlı etkileri ayrıntılarıyla bildirdik. Biz aşağıda imzası bulunan 'Çevre değerlerine duyarlı' dernek ve temsilcilikler olarak Didim halkına kısaca bu konudaki düşüncelerimizi açıklamak istiyoruz. Balık üretme çiftlikleri için seçilen alan Türkiye’nin en önemli 10 sulak alanından birisidir. Bilindiği üzere Büyük Menderes Deltası yaklaşık 256 kuş türünün üreme, barınma ve beslenme gibi nedenlerle kullandıkları doğal bir alandır. Büyük Menderes Deltası levrek ve çipura balıklarının üreme amacıyla kullandığı iki alandan biri olması nedeniyle, ülkemizdeki ender ekosistem ve rezerv alanlarından bir tanesidir. Söz konusu alanda bol miktarda ahtapot, subye, kalamar, levrek, papaz, ısparoz, sarpa, çipura, mırmır, karagöz, barbun, eşkina, kömürcü, sinagrit, gümüş, hani, kefal, melanur, mığrı gibi balıklar, kırmızı denizyıldızı, pina, denizhıyarı, triton, salyangoz, karavida, böcek, ıstakoz gibi sualtı canlıları yaşamaktadır. Bu doğal oluşum bölgedeki kıyı balıkçığı için de çok önemlidir. Dilek Yarımadası’nın güney kıyıları da, nesli tehlike altında bulunan orfoz balıklarının en yoğun olduğu bir alanı oluşturmaktadır. Oysa balık üretme çiftliklerinin bu alanın içinde kurulması, binlerce yıl kendi ekolojik dengesi içinde devam eden bir doğal döngüyü değiştirecek, tahrip edecek ve zaman içinde yok edecektir. Yukarıda belirtildiği gibi son derece önemli ve hassas olan alanın, balık çiftliklerinin getireceği kirlilik nedeniyle doğal yapısının bozulacağı, sualtı ekosisteminin etkileneceği ve bölgede yapılan geleneksel balıkçılığa zarar vereceği çok açık bir gerçektir. Masa başında hazırlanan ÇED uygunluk raporları bu sorunu çözecek bir nitelik taşımamaktadır. Ayrıca Didim, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 'Turizm kenti' ilan edilmiş bir yöredir ve ülkemizin turizm potansiyelleri ve yatırımları açısından öncelikli ilçeler içinde yer almaktadır. Didim her yıl kıyı şeridi boyunca çok sayıda koyu ve plajı ile Mavi Bayrak ödülüne layık görülmekte ve her yıl Mavi Bayraklı koylarının sayısı artmaktadır. Ancak balık üretme çiftliklerinin denizde [ve giderek çevrede] yaratacağı kirlilik ve Didim’de, Mavişehir doğal limanı başta olmak üzere, bölgenin tüm kıyılarını olumsuz yönde etkileyecek ve dönüşü olmayan olumsuz sonuçlara yol açacaktır. Biz Didim’de yaşayan ve ortaya çıkacak tüm olumsuz ekonomik, çevresel sorunların bizzat muhatabı olan vatandaşlar olarak, Taşburun Akköy açıklarında kurulacak Balık Üretim Tesisleri’ne açıklamış olduğumuz nedenlerle karşı olduğumuzu belirtir; düşüncelerimizi, kamuoyunu bilgilendirme sorumluluğumuzun bir gereği olarak halkımızla paylaşırız” diye konuştu.