Burhan Kuzu'dan 'dokunulmazlıkların Kaldırılması'na İlişkin Değerlendirmeler
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, BDP milletvekilleri ile ilgili TBMM'de çok daha ağır dosyalar olduğunu fakat teröristlerle kucaklaşmanın bardağı taşıran son damla olduğunu söyleyerek, "Bu dosyalar elbette kamuoyunda ciddi anlamda yankı bulduğu için öne almak Usulde herhangi bir sorun yok" dedi.mümkün.
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, TBMM'de gazetecilerin BDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili sorularını cevapladı. TBMM'nin, suçluların ya da suç isnatlarının sığındığı bir yer olarak algılanamayacağına dikkat çeken Kuzu, TBMM'ye bugüne kadar 868 dosyanın geldiğini, bunun 64'nün AK Parti, 84'ünün CHP, 21'nin MHP, 38'nin bağımsız, 1 dosyanın KADEP, 660 dosyanın ise BDP milletvekillerine ait olduğunu kaydetti.
Bu rakamların hoş bir tablo olmadığını dile getiren Kuzu, "'Göz görmezse gönül katlanır' derler. Ama kucaklaşma sahnesi bardağı taşıran damla oldu. Bu manada Sayın Başbakanımızın net tavrı da bunların aymazlığından kaynaklanıyor" şeklinde konuştu.
“KAMUOYUNDA CİDDİ YANKI BULDUĞU İÇİN BU DOSYALARI ÖNE ALMAK MÜMKÜN”
Burhan Kuzu, BDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin sürecin nasıl işleyeceği şeklindeki bir soru üzerine, Karma Komisyon'un gelen tüm dosyaları 5 milletvekilinden oluşan Hazırlık Komisyonu'na göndereceğini söyledi.
Burada ise 1 aylık bir bekleme süresi olduğunu ve 1 aylık sürenin yetmemesi halinde ise 1 ay daha uzatılabileceğini ifade eden Kuzu, sonuç olarak gelecek olan kararın ise Karma Komisyon tarafından inceleneceğini belirtti.
Kuzu, Karma Komisyon'un kararının ise dokunulmazlıkların kaldırılması ya da dönem sonuna bırakılması şeklinde olacağını kaydetti.
Kuzu şöyle devam etti: "Gelen dosyayı aradan çekip müstakil görüşme mümkün mü? Bu konuda Anayasa ve İçtüzük'te aksine hüküm yok. Uyulamaya bakıldığında Susurluk dosyası o günün koşullarında öne alınmış. Dünya uygulamasında baktım, genel kural şu; elbette prensip olarak sırayla incelemek mantıken doğru ama diyelim ki Avrupa ülkesinde gördüğümüz gibi toplumda şok etkisi yaratan suçlamalar varsa. Mesela, cinsel taciz ya da tecavüz gibi, İsveç'te olmuştu. Bu durumda Meclis hemen apar topar dokunulmazlığını kaldırıp yargılamasını sağladılar. Bu yollardan biri. Öne alma bakımından bir örnek. Bu dosyalar elbette kamuoyunda ciddi anlamda yankı bulduğu için öne almak mümkün. Usulde herhangi bir sorun yok. Bizim kararımız Genel Kurul'a sunuluyor. Genel Kurul bizim kararımıza uyarsa, dokunulmazlık kalkmış olur. Ama reddedebilir. Bu tamamen Genel Kurul'un takdirinde. Kaldırma durumunda, Anayasa Mahkemesi'ne gitme imkanları var. 7 gün içinde Anayasa Mahkemesi'ne gidilir, 15 günde de karar veriliyor."
“BEN BAŞLATTIĞIMDA SÜREÇ BAŞLAMIŞ OLUR”
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, gazetecilerin, fezlekelerin öne alınması için komisyon kararının yeterli olup olmadığını sorması üzerine, "Komisyon'un bu konuda karar vermesine gerek yok. Benim kararım yeterli. Kura çekip hazırlık komisyonu kuracak olan benim. Ben süreci başlattığımda süreç başlamış olur" cevabını verdi. Dokunulmazlığın kaldırılmasının Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi durumunda dokunulmazlığın geri geldiğine dikkat çeken Kuzu, "Bizden dokunulmazlığın kaldırılması kararı çıkmışsa, Genel Kurul'da oylama yapılıyor. Eğer dönem sonuna ertelenmesi çıkmışsa, 10 gün içinde birisi itiraz ederse, Genel Kurul'un 10 gün içinde bunu yapması lazım. Anayasa Mahkemesi iptal verirse, dokunulmazlık geri geliyor" diye konuştu.
BDP'li milletvekilleri ile ilgili olarak çok daha ağır suçlamalar bulunduğunu söyleyen Kuzu şunları söyledi: "Aslında bizim elimizdeki dosyalarda çok daha ağır suçlamalar var BDP ile alakalı. Başbakan veya AK Parti Grubu, gerçekten BDP'lilerin söylediği gibi onların saf dışı bırakmak, partilerini kapatma gibi niyetleri olsaydı bunu bin defa yaparlardı. 660 dosya içinde daha çok sayıda ağır suçlama var. Böyle bir şey olsa ayıklayarak bunlar da kaldırılıp yargılanabilirdi, vekillikleri tutuklama olursa zaten sıkıntıya girerdi. Bu yola gidilmedi. Niyetimiz bu değil; BDP'lileri safdışı etmek, BDP'yi kapattırmak ve onları mahkum ettirmek değil. Kamuoyundaki duyarlılık ister istemez siyasetçiyi etkiliyor." Kuzu, dokunulmazlıkların kaldırılıp kaldırılamayacağına ilişkin bir soruya da, "Onu bilemiyorum. Öteki partilerin tutumu ne olur, ne yaparlar bilemiyorum" cevabını verdi.
“MUHARREM İNCE'Yİ DE GÖRÜŞMEK LAZIM”
Burhan Kuzu, CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce'nin dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin talebini de dosyaya koyduğunu belirterek, "Onu da görüşmek lazım. Neticede ağır bir isnat. Sadece kendisiyle alakalı değil, etrafını da üzen bir tablo var ortada. Bu gibi durumlar aklanması en hak eden durumlar. Çünkü toplumda algılaması farklı oluyor. Hiç kimse peşinen suçlu değildir. Böyle bir çalışma başlarsa, bunu da değerlendirir komisyon" diye konuştu
Kuzu ayrıca, Muharrem İnce'nin durumunda olan milletvekillerinin Avrupa'da dokunulmazlıklarının kaldırıldığına işaret etti. Kuzu, Meclis'e bugüne kadar 3 binden fazla dosya geldiğini fakat bunların sadece 42'sinin dokunulmazlıklarının kaldırıldığını söyleyerek, dosyaların dönem sonuna ertelenmesini ise "Bu beni bıktırıyor" diyerek değerlendirdi. Kuzu şöyle konuştu: "Biz bu dosyaları neye göre kaldıracağız, neye göre erteleyeceğiz? Bu konuda elimizde bir ölçü yok. Dosyada suç var, suç yok diye bir yetkimiz yok. Adamına göre mi kaldıracız, bu da olmayacağına göre. O zaman Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararlar var. Diyor ki 'kişilerle ilgili suçlamalar toplumda şok etkisi yapıyorsa, ciddi tartışmalara sebep oluyorsa.' Tecavüz, taciz gibi toplumda algılaması zor olan suç tiplerinde elimizde ölçü oluşmuş bir nevi. İçtüzük ve başka bir yerlerde, dosya benim önüme geldi, neye göre kaldıracağım. Ben yıllardır 'Anayasa'da çözüm bulunsun' diye direnmemin sebebi bu. Orada bir şey yapalım, ne yapacaksak. Orada çözüm bulursak daha rahat oluruz. Aksi halde bu komisyon işlevsiz, atıl olur. 'İsteyeni kaldıralım, istemeyeni kaldırmayalım' deniyor. Bu bir yetkiyse, kaldırılmasını isteyen o kadar çok milletvekili var ki. Geçmişte gönderdiğim dosyalarda milletvekilleri 'dokunulmazlığımı kaldırın' diye dilekçe veriyor. AİHM bunu kabul etmedi, 'kişinin tek başına istemesi yeterli değil' dedi.
Bizim İçtüzük hükmümüz de bu. Çünkü kamu düzenindendir, yetki ona verilmemiş, yaptığı iş gereği verilmiştir."
“MESELE SUÇUN AĞIRLIĞI DEĞİL, HOYRATÇA İŞLENMİŞ OLMASIDIR”
Burhan Kuzu, gazetecilerin "10 milletvekilinin dokunulmazlıkları kaldırılırsa daha ağır suçlar bakımından bunu topluma anlatmakta zorlanmaz mısınız?" şeklindeki soru üzerine, "Millet ağırlığıyla ilgilenmiyor. Mesele ağırlığı değil, hoyratça işlenmiş olmasıdır. Milletin gözü önünde dağa çıkacaksın, orada kucaklaşma sahnesi olacak, toplum bunu kaldıramıyor. Suçun ağırlığına, hafifliğine ben karar veremem ki. Belki en ağır denilen dosyada beraat edecek, bilmiyoruz ki. Kaldırmada onu ölçü alamıyoruz" cevabını verdi
Kuzu ayrıca yeni Anayasa'da milletvekili dokunulmazlıkları ile ilgili düzenleme yapılması gerektiğini söyleyerek, "Bir kriter koymak lazım. Ya belli suç tiplerini sayıp 'otomatik olarak kalkar' diyeceksin, ya 'ilgililerin istemi' diyeceksin. O zaman dokunulmazlığın kaldırılmasını istemeyenin hali duman olur. Küçük yerlerde bunu savunmak zor. Bu iş zor'' şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Bu rakamların hoş bir tablo olmadığını dile getiren Kuzu, "'Göz görmezse gönül katlanır' derler. Ama kucaklaşma sahnesi bardağı taşıran damla oldu. Bu manada Sayın Başbakanımızın net tavrı da bunların aymazlığından kaynaklanıyor" şeklinde konuştu.
“KAMUOYUNDA CİDDİ YANKI BULDUĞU İÇİN BU DOSYALARI ÖNE ALMAK MÜMKÜN”
Burhan Kuzu, BDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin sürecin nasıl işleyeceği şeklindeki bir soru üzerine, Karma Komisyon'un gelen tüm dosyaları 5 milletvekilinden oluşan Hazırlık Komisyonu'na göndereceğini söyledi.
Burada ise 1 aylık bir bekleme süresi olduğunu ve 1 aylık sürenin yetmemesi halinde ise 1 ay daha uzatılabileceğini ifade eden Kuzu, sonuç olarak gelecek olan kararın ise Karma Komisyon tarafından inceleneceğini belirtti.
Kuzu, Karma Komisyon'un kararının ise dokunulmazlıkların kaldırılması ya da dönem sonuna bırakılması şeklinde olacağını kaydetti.
Kuzu şöyle devam etti: "Gelen dosyayı aradan çekip müstakil görüşme mümkün mü? Bu konuda Anayasa ve İçtüzük'te aksine hüküm yok. Uyulamaya bakıldığında Susurluk dosyası o günün koşullarında öne alınmış. Dünya uygulamasında baktım, genel kural şu; elbette prensip olarak sırayla incelemek mantıken doğru ama diyelim ki Avrupa ülkesinde gördüğümüz gibi toplumda şok etkisi yaratan suçlamalar varsa. Mesela, cinsel taciz ya da tecavüz gibi, İsveç'te olmuştu. Bu durumda Meclis hemen apar topar dokunulmazlığını kaldırıp yargılamasını sağladılar. Bu yollardan biri. Öne alma bakımından bir örnek. Bu dosyalar elbette kamuoyunda ciddi anlamda yankı bulduğu için öne almak mümkün. Usulde herhangi bir sorun yok. Bizim kararımız Genel Kurul'a sunuluyor. Genel Kurul bizim kararımıza uyarsa, dokunulmazlık kalkmış olur. Ama reddedebilir. Bu tamamen Genel Kurul'un takdirinde. Kaldırma durumunda, Anayasa Mahkemesi'ne gitme imkanları var. 7 gün içinde Anayasa Mahkemesi'ne gidilir, 15 günde de karar veriliyor."
“BEN BAŞLATTIĞIMDA SÜREÇ BAŞLAMIŞ OLUR”
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, gazetecilerin, fezlekelerin öne alınması için komisyon kararının yeterli olup olmadığını sorması üzerine, "Komisyon'un bu konuda karar vermesine gerek yok. Benim kararım yeterli. Kura çekip hazırlık komisyonu kuracak olan benim. Ben süreci başlattığımda süreç başlamış olur" cevabını verdi. Dokunulmazlığın kaldırılmasının Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi durumunda dokunulmazlığın geri geldiğine dikkat çeken Kuzu, "Bizden dokunulmazlığın kaldırılması kararı çıkmışsa, Genel Kurul'da oylama yapılıyor. Eğer dönem sonuna ertelenmesi çıkmışsa, 10 gün içinde birisi itiraz ederse, Genel Kurul'un 10 gün içinde bunu yapması lazım. Anayasa Mahkemesi iptal verirse, dokunulmazlık geri geliyor" diye konuştu.
BDP'li milletvekilleri ile ilgili olarak çok daha ağır suçlamalar bulunduğunu söyleyen Kuzu şunları söyledi: "Aslında bizim elimizdeki dosyalarda çok daha ağır suçlamalar var BDP ile alakalı. Başbakan veya AK Parti Grubu, gerçekten BDP'lilerin söylediği gibi onların saf dışı bırakmak, partilerini kapatma gibi niyetleri olsaydı bunu bin defa yaparlardı. 660 dosya içinde daha çok sayıda ağır suçlama var. Böyle bir şey olsa ayıklayarak bunlar da kaldırılıp yargılanabilirdi, vekillikleri tutuklama olursa zaten sıkıntıya girerdi. Bu yola gidilmedi. Niyetimiz bu değil; BDP'lileri safdışı etmek, BDP'yi kapattırmak ve onları mahkum ettirmek değil. Kamuoyundaki duyarlılık ister istemez siyasetçiyi etkiliyor." Kuzu, dokunulmazlıkların kaldırılıp kaldırılamayacağına ilişkin bir soruya da, "Onu bilemiyorum. Öteki partilerin tutumu ne olur, ne yaparlar bilemiyorum" cevabını verdi.
“MUHARREM İNCE'Yİ DE GÖRÜŞMEK LAZIM”
Burhan Kuzu, CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce'nin dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin talebini de dosyaya koyduğunu belirterek, "Onu da görüşmek lazım. Neticede ağır bir isnat. Sadece kendisiyle alakalı değil, etrafını da üzen bir tablo var ortada. Bu gibi durumlar aklanması en hak eden durumlar. Çünkü toplumda algılaması farklı oluyor. Hiç kimse peşinen suçlu değildir. Böyle bir çalışma başlarsa, bunu da değerlendirir komisyon" diye konuştu
Kuzu ayrıca, Muharrem İnce'nin durumunda olan milletvekillerinin Avrupa'da dokunulmazlıklarının kaldırıldığına işaret etti. Kuzu, Meclis'e bugüne kadar 3 binden fazla dosya geldiğini fakat bunların sadece 42'sinin dokunulmazlıklarının kaldırıldığını söyleyerek, dosyaların dönem sonuna ertelenmesini ise "Bu beni bıktırıyor" diyerek değerlendirdi. Kuzu şöyle konuştu: "Biz bu dosyaları neye göre kaldıracağız, neye göre erteleyeceğiz? Bu konuda elimizde bir ölçü yok. Dosyada suç var, suç yok diye bir yetkimiz yok. Adamına göre mi kaldıracız, bu da olmayacağına göre. O zaman Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararlar var. Diyor ki 'kişilerle ilgili suçlamalar toplumda şok etkisi yapıyorsa, ciddi tartışmalara sebep oluyorsa.' Tecavüz, taciz gibi toplumda algılaması zor olan suç tiplerinde elimizde ölçü oluşmuş bir nevi. İçtüzük ve başka bir yerlerde, dosya benim önüme geldi, neye göre kaldıracağım. Ben yıllardır 'Anayasa'da çözüm bulunsun' diye direnmemin sebebi bu. Orada bir şey yapalım, ne yapacaksak. Orada çözüm bulursak daha rahat oluruz. Aksi halde bu komisyon işlevsiz, atıl olur. 'İsteyeni kaldıralım, istemeyeni kaldırmayalım' deniyor. Bu bir yetkiyse, kaldırılmasını isteyen o kadar çok milletvekili var ki. Geçmişte gönderdiğim dosyalarda milletvekilleri 'dokunulmazlığımı kaldırın' diye dilekçe veriyor. AİHM bunu kabul etmedi, 'kişinin tek başına istemesi yeterli değil' dedi.
Bizim İçtüzük hükmümüz de bu. Çünkü kamu düzenindendir, yetki ona verilmemiş, yaptığı iş gereği verilmiştir."
“MESELE SUÇUN AĞIRLIĞI DEĞİL, HOYRATÇA İŞLENMİŞ OLMASIDIR”
Burhan Kuzu, gazetecilerin "10 milletvekilinin dokunulmazlıkları kaldırılırsa daha ağır suçlar bakımından bunu topluma anlatmakta zorlanmaz mısınız?" şeklindeki soru üzerine, "Millet ağırlığıyla ilgilenmiyor. Mesele ağırlığı değil, hoyratça işlenmiş olmasıdır. Milletin gözü önünde dağa çıkacaksın, orada kucaklaşma sahnesi olacak, toplum bunu kaldıramıyor. Suçun ağırlığına, hafifliğine ben karar veremem ki. Belki en ağır denilen dosyada beraat edecek, bilmiyoruz ki. Kaldırmada onu ölçü alamıyoruz" cevabını verdi
Kuzu ayrıca yeni Anayasa'da milletvekili dokunulmazlıkları ile ilgili düzenleme yapılması gerektiğini söyleyerek, "Bir kriter koymak lazım. Ya belli suç tiplerini sayıp 'otomatik olarak kalkar' diyeceksin, ya 'ilgililerin istemi' diyeceksin. O zaman dokunulmazlığın kaldırılmasını istemeyenin hali duman olur. Küçük yerlerde bunu savunmak zor. Bu iş zor'' şeklinde konuştu.